Kızılelma, Türk düşüncesinde özellikle de atamız Oğuz Türklerinde; “düşünüldükçe özlemi çekilen ve cazibesi artan, ulaşılması hedeflenen milli bir ülküdür.”

Bu ülkü bazen, fethedilmesi gereken uzak topraklar, bazen Türk’ün cihan hâkimiyeti, nihayetinde Allah ismini, cihanın her karış toprağına yazdırma idealidir.

Ülküsüne, vatanına, ceddine, milletine bağlı her Türk gencinin hedefi Kızılelma’dır. Türk-İslam âlemine düşman devletler dışarda, onun piyonları içeride her şartta bu milletin evlatlarını bu ülküsünden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Atalarımızın kanları canları ile kazandıkları zaferler tarihîmizden gizlenmiş, yapılmamış seferler kazanılmış zaferler gibi bu millete okutulmuştur. Bu sebeple Türkün bir Kızılelma’sı da; aslına, atasının kimliğine dönme yolunda bir sembol ve verdiği mücadeledir. 

Kızılelma’nın, ilk önce Ergenekon Destanı’nda dile getirildiği kabul edilir. Türklerin Ergenekon’a sıkışması sonucunda buradan kurtulup, eski kaybedilmiş kutlu topraklarını tekrar almak için ortaya çıkışlarını simgeleyen ülküdür. 

Kızılelma silkinişi, haykırışı, dirilişi simgeler. Türk milleti kutlu yürüyüşe çıkıp, eski ihtişamlı günlerini hayal etmektedir. Tam olarak bugünlerde yine ufukta Kızılelma gözükmektedir. Allah’ın yardımı, mazlumların duasıyla bu hedefe ulaşılacaktır.

Kızılelma, Türk devletleri ve milletleri için muhayyilede hedeflenen yere ulaşmayı ifade eder. Türk milletine Orta Asya’da Malazgirt, Malazgirt’ten Söğüt, Söğüt’ten İstanbul, İstanbul’dan Viyana hep Kızılelma olmuştur. 

Fatih Sultan Mehmet devrinden başlayarak Türk askerlerinin “Padişahım, senin uğrunda ta Kafdağı'nın ötesine, Kızılelma’ya kadar gideriz” sözü Türk milletinin ülküsüne verdiği önemi göstermektedir.

Peki, şimdi geldiğimiz bu noktada bu hedef nedir, neresidir? 

BU HEDEF:

Vatanını, milletini seven, onun uğrunda her türlü fedakârlığı yapacak Âsım’ın neslini yetiştirmektir.

Kimsesizin, mazlumun ezilenin hâmisi olabilmek için, güçlü kuvvetli, kudretli bir toplum oluşturmaktır.

Karada, havada, denizde dosta gurur, düşmana korku verecek bir teçhizat ile yapılanmaya gitmektir.

Bilimde var olan ve olması muhtemel detaylara vâkıf olmak için her an çalışmak, ilerlemek ve mevcudun üzerine çıkmaktır.

Nihayetinde Kızılelma; Türk milletinin sırlarla dolu bir şifresi, onu ayakta tutan, Rıza-i İlahi uğruna dünya hâkimiyetinin sağlanması yolunda iksir ağacı, varılmak istenilen nihai noktadır.

Allah, Türklüğü İslam’ın kılıcı yapan, Onun adını cihana yaymak uğruna Kızılelma’sıyla sonsuz yolculuğa çıkan bu aziz, necib, mazlumun hâdimi İslam’la şeref bulan milletimizi korusun. Seferlerini ve zaferlerini başarılı kılsın İnşallah.