Bir eğitim sezonunun daha sonuna gelindi. Mezuniyet törenleri adı altında mini eteklerin üstüne giydirilmiş cübbe ve kep törenleri başladı. Nereden geldi bu cübbe giyme ve kep fırlatma hiç düşündünüz mü?

12.yy ‘da ilk üniversitelerin açılmasıyla cübbe yani “ akademik giysi” ortaya çıkmıştır. Şimdilerde mezun olunca giyilen cübbe o zamanlar üniversiteye başlamadan önce giyiliyor ve öğretim hayatı boyunca her türlü kurala uyacağına dair öğrenciler yemin ediyorlardı. O zamanlar dini kuralları oldukça önemseyen Hristiyanlar, öğrencilere giydirdikleri cübbelerin papazlarınki ile aynı olmasından yanaydı. O yüzden giydiğimiz cübbeler papazların geleneksel kıyafetlerinden türetilmiştir.

19.yy başlarından itibaren cübbeler renk ve kumaş olarak değişime uğramıştır. İngiltere ve Amerika’nın köklü kolejleriyle birlikte yaygınlaşan bu gelenek artık mezun olan öğrenciler tarafından giyilmeye başlandı.

1900’ler den sonra başa takılan kep artık yukarıya fırlatılmaya başlandı. 1912’de Amerikan Deniz Harp akademisinin mezuniyetinde mezun olacaklar, dört yıl boyunca taktıkları harp okulu keplerini, memur şapkaları ile değiştireceklerinden dolayı havaya fırlatarak artık bu keplere ihtiyaçları olmadığını simgeleyen bir gösteri ile başlamıştır.

Bir Hıristiyan adeti olan bu geleneği bu kadar büyütmemiz ve benimsememiz ne derece doğru acaba?

Kısa bir süre önce ülkemizde sadece üniversitelerde uygulanan cübbeli, kepli mezuniyet törenleri, kısa bir süre sonra liselere, ortaokullara şimdi de anaokulu ve kreşlere kadar kutlanır oldu. Sadece bir kere, beklide 1 saat giyeceği cübbe ve kep için 100’lerce TL harcanıyor. İmkânı olan var, olmayan var. İmkânı olmayan veliler çocuğum arkadaşlarına mahcup olmasın diye borç altına giriyor. Borç altına girmişken netice güzel olsa bari. Şairin ifadesiyle “Utanırdı burnunu göstermekten sütninem” evet burnunu göstermekten utanan ebeveynlerden baldırı çıplak bir nesil meydana geldi.

Allah aşkına; tarihimizde, örfümüzde, geleneğimizde olmayan bir Hristiyan haçlı geleneği için bütün bu rezilliklere ve kepazeliklere ne gerek var. Ecdadımız Osmanlıyı da yıkan giyiminden kuşamına, yemesinden içmesine bu batılılaşma hastalığı değimliydi?

Birileri artık bu saçma uygulamaya son versin istiyoruz. Buradan kısık sesimle yetkililere sesleniyorum. M. Eğitim Müdürlerini, Valilikleri ve Sayın M. Eğitim Bakanını göreve çağırıyorum.

İstanbul Pendik ilçe Milli Eğitim Müdürünü tebrik ediyorum. Tüm özel ve devlet okullarına gönderdiği bir yazı ile mezuniyet törenlerinde kep atma ve cübbe giyme geleneğine son verilmiştir.  Gerekçe olarak öğrencilerin değer kargaşası yaşamaması ve programın hazırlanması, kıyafet ve diğer harcamaların velilere getireceği ekonomik yük. 

Sakın ha bu söylediklerimi özgürlüklere vurulan pranga olarak görmeyin. Gerçek hürriyet hakka köleliktedir. Dün hayatımızda olmayan bir takım şeyler hayatımıza giriyor ve belli bir zaman sonra hayatımızın vazgeçilmezi oluyor.    

Şunu hiç unutmayın; vazgeçilemez gördüklerimizden vazgeçersek, özümüze dönmüş oluruz.

Selam ve Dua ile…