Nabi AVCI
Temsiller ve Gerçeklik
İnsanın hep göz önünde olma isteği, başka bir tabirle görünür olma isteği, günümüzde bir hastalık durumunu ortaya çıkarmıştır. Bu isteğin ilk gerçekleştiği alan portre resim sanatı ile başlayıp fotoğraf sanatı ile yoğunlaşarak devam etmiştir.
Günümüzde ise sosyal medya ile maalesef doruk noktasına ulaşmış gibi görünmektedir. Sosyal medyada resim, fotoğraf, video ile görünür veya göz önünde olabilmeyi maharet saymak belki kurumsal/teşkilatlı yapılar için anlaşılabilir ve izah edilebilir bir durum iken kişiler için bunu söylemek pek mümkün görünmemektedir.
Fakat kurumsal/teşkilatlı yapıların görünür olma isteğinin temelinde ne olduğunun anlaşılıyor olması sosyal medya kullanıcıları için çok önemlidir. Olay ve olguları doğru okumak denilen şey tam da buradan başlamaktadır. Doğru okuma için, gösterilenlerin gerçeği göstermediği, seçilenlerin bize sunulduğunu bilgisini zihne yerleştirmek gerekir. Bize sunulan imgeler gerçeğin temsilleri olmayabilir (1). Resim sanatı veya resim tarihinin temsiller tarihi olarak kabul edildiğini bilmekte fayda vardır.
Bugün özellikle sosyal medyada bize sunulan temsillerin, üretilen temsiller olabileceği ön kabulü sağlıklı okumalar yapmada yararlı bir ön şarttır. Her gördüğüne kayıtsız şartsız inanmak üzerine kurduğu okuma şekli, doğru okumak üzerine ve/veya doğru anlamlandırmak isteğine dayalı oluşan “gerçeklik” ile ekranda oluşan ise “temsil” arasında karar vermede çok önemlidir. Ekran görüntüsünde oluşan temsilin doğru algılanıp anlaşılabilmesi için doğru okuma yeterliliklerine ihtiyaç vardır.
Bu yeterliliğe sahip olmak için gösterilenlerin ötesine bakmak gerekir. Ancak bu şekilde iki boyutlu temsiller, üç boyutlu gerçek dünyadaki görüntülerden kolaylıkla ayırabiliriz. Temsil ile gerçek arasındaki farkın iki boyutlu ekranda sabitlendiği asla hatırdan çıkarılmamalıdır.
Sonuç olarak söylenebilir ki, gerçekler ile gösterilenlerin birbiri ile ilgisi olamayabileceği, temsil düzeyinde olma ihtimalinin var olduğu bilinmelidir. Gerçek görüntü stereoskopik (2) olduğundan üç boyutlu olarak görülmektedir. Ekran görüntüsü veya gösterilenler ise ekranın iki boyutlu yüzeyinin ürünüdür. İki boyut sınırları içinde kalmak veya üç boyuttan görmek aslında kolayı tercih etmek ile zor olana talip olmak arasında seçim sürecidir.
(1) Leppert, Richard. 2002. Sanatta Anlamın Görüntüsü, İmgelerin Toplumsal İşlevi. Çev: İsmail Türkmen. İstanbul: Ayrıntı Yayınları
(2) Stereoskopik Görüntü fotoğraf bir görünümün iki farklı açıdan çekilmiş iki ayrı fotoğrafının, görsel derinlik duygusu verecek şekilde izlenmesi ile elde edilen yöntemdir İnsanın çift göz görüşü, gözler arasındaki mesafe ve gözlerin aynı eksen üzerinde olması üç boyutlu algılamasındaki sebeptir.
YAZIYA YORUM KAT