Selman ÇOLAK
Davranış mı Yanlış Olan! Öğretmen mi? Vali mi?
24 Kasım Öğretmenler gününün kutlandığı gün, Konya ilimizde, Mevlana şehri sevgi ve hoş görü şehrinde yapılan bir programla kucağımızda nur topu gibi bir tartışma konusunu buluverdik.
Öğretmenlerin özel bir gününde yakışıksız iki hareketle insanların devlet otoritesi ile neslin yetişmesine vesile olacağı öğretmenlik mesleğinin karşı karşıya geldiği tartışıldığı bir durum gündeme oturdu.
Olaya iki yönden bakmak istiyorum. Doğruyu ya da yanlışı sizlerin vicdanına bırakıyorum. Zira bu günler insanların doğru ya da haklı olanı değil güçlü ve baskın olanı savunduğu günler haline gelmeye başladı.
Olay şu; görüntülerini görmediğimiz ve öğretmen olduğu iddia edilen bir kişinin; protokol programında oturuşunun hatalı olması nedeni ile vali tarafından, kameralar karşısında, kendi meslektaşları yanında yüksek perdeden sokak ağzı ile fırçalanması.
Basın gözüyle bakarsam güzel malzeme; ısıt ısıt vatandaşın önüne koy; yorumlar gırla gitsin ne yazmışlar acaba diye insanlar merak etsinler, sağlam malzeme kullan kullanabildiğin kadar.
Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak. 10 Kasım’da tören çelenk konulmasıyla başlamış saatler 09.05'e az bir süre kalınca Vali Cüneyit Orhan Toprak, görevlilere İstiklal Marşı'nın okunması gerektiği uyarısında bulunmuş ancak uyarıya rağmen okunmamış, saat 09.05'i gösterdiğinde sirenler çalmaya başlamıştı. Vali Toprak da görevlilere 'İstiklal Marşı'na geçin' diye tepki göstermiş, gecikme nedeniyle sirenler eşliğinde İstiklal Marşı okundu ve saygı duruşunda bulunulduğu için tören sonrası, sorumlu müdüre, gecikmenin yaşanmasına tepki gösterip ihmali olanlarla ilgili, "Töreni düzenleyici, hepsini görevden alın. Vali'ye tören yönettiriyorlar" diye talimat vermişti. Ülke gündemine ilk kez bu konu ile gelmişti.
Evet devletin bir otoritesi var, kamuda üst ast ilişkisi var ve bunun gerekliliğine elbette dikkat edilmeli bulunulduğu ortamda Sû-i Edebde bulunulmamalıdır.
Genel durumu verdikten sonra gelelim bizim perspektifimize. Yaklaşık 9 yıldır basın sektöründe kamera arkasında şunu da gördüm ki, her konuşan haklı, her söylenen doğru olmayabilir. Bunu neden söylüyorum. Vali Bey karşısındaki kişiye öğretmen olup olmadığını soruyor ve kafasında bir öğretmeni muhatap alarak gördüğü yanlışı söylüyor. Peki her doğru her yerde her üslupla söylenir mi?
Bir hata gördüğümüz zaman Allah ne verdiyse boşaltacağız mı? Yoksa daha uygun bir dille, uygun bir ortamda düzeltmeye mi çalışacağız. Ya da kameralar karşısında söylenip bize sunulan her açıklamayı doğru ve yerinde kabul edip muhatabını haksız mı göreceğiz?
Zira bu olayla ilgili olarak Vali Beyin kızdığı kimsenin öğretmen değil basından biri olduğu iddiası da var. Şimdi biz bu kişinin kişiliğini ya da vali beyin kişiliğini değerlendirmeyeceğiz aslında. Ortada iki hatalı davranış var. Toplumda tartışmaya ve fikri bölünmeye sebep oluyor.
Bu durumu bir de son dönemde Karaman Halk Eğitim Merkezinde aldığım eğitici eğitimleri ve şu an KMÜ'de devam eden formasyon eğitimimden aldığım derslere göre eğitimci gözüyle değerlendirmeye çalışacağım.
Şimdi düşünün ki okula giden bir çocuğunuz var. Sabah okula gitti ve öğlen geri geldi ve size şöyle dedi: “Anne/Baba okulda ben derste arkadaşımdan silgi istemiştim, o sırada öğretmen beni neden konuşuyorsun diye fırçaladı. Herkesin içinde bana şöyle dedi, böyle dedi” ilk tepkinizi merak ediyorum.
Kaç kişi çocuğum sen hatalı davranmışsın bir daha böyle yapma öğretmeninde sana laf söylemez der. Ya da kaç kişi okula baskına gider öğretmenle çekişmeye, sen benim çocuğuma nasıl laf söylersin der. İşte aslında mevzuya yorum yapmak için önce basit bir empati yeter.
Peki sonuç; kim haklı kim haksız. Ortada bir devlet büyüğüne karşı bir yanlış duruş var ki onunda aslında şöyle bir teyide muhtaçlığı var. Yapan gerçekten bir öğretmen mi?
a da o anda neden öyle bir oturma durumu hasıl oldu?
Bu durumda vali bir göz teması kursa bu iş düzelebilir miydi?
Ki sonuç olarak vali bey bir öğretmen kimliğini karşına alarak söyleceklerini söylemiştir.
Bu durumda ise sınıf ortamında öğrencilere karşı kullandığında öğretmenin hatalı görüleceği bir üslupla konuşmanın, öğretmene karşı üstü olan valinin kullanmasını doğru mu kabul edeceğiz?
Bütün bu sorular ışığında haklı ya da haksız sizlerin vicdanında…
YAZIYA YORUM KAT