Yunus Emre'nin 700'üncü ölüm yıl dönümü nedeniyle ilan edilen "Yunus Emre ve Türkçe Yılı" kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Yunus Emre Enstitüsü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Ankara Olgunlaştırma Enstitüsü iş birliğiyle o dönemde giyilen kıyafetler ve Yunus Emre'nin felsefesini anlatan resimlerin yer aldığı "Gel Gör Beni" sergisi açıldı.

TÜRKSOY Genel Sekreterliğinde gerçekleştirilen açılışa Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu, TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov ile çok sayıda davetli katıldı.

Çam, açılışta yaptığı konuşmada, 2021'in Hacı Bektaş Veli'nin 750'nci vefat yılı, Ahi Evran'ın ise 650'nci doğum yılı olduğunu belirterek "Bakıldığı zaman birbiriyle kenetlenmiş büyük bir manevi zenginliğin içinde yer alıyoruz. O büyük insanların sağladığı büyük medeniyetin ve hazinenin üzerindeyiz." dedi.

Orta Asya'nın önemli kentlerine Türkiye'den doğrudan uçuşların başladığını hatırlatan Çam, "Fiziken yaklaştığımız bu bölgelere, bu tür etkinliklerle manen yaklaşıyoruz." diye konuştu.

Yunus Emre ve Türkçe Yılı kapsamında 81 ilde ve dünyanın 81 ülkesine 1800'ü aşan etkinlik gerçekleştirileceğini söyleyen Çam, "Bu faaliyetlerle sadece Türk dünyasına değil, bizi anlamak istemeyen, İslam'ı yanlış biçimde anlatmak isteyen, terörle birleştirerek tehlikeli bir imaj oluşturarak İslamofobik çalışmalar yürüten dünyaya da dinimizin, peygamberimizin, Kur'an'ın mesajlarını doğru şekilde anlatacağımızı düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

- Yunus Emre Oratoryosu Belçika'da sahne alacak

Çam, Türk dünyasının sanatını, kültürünü, estetiğini ve ruha yaklaşımını da anlatmak için yapılacak etkinliklerin önemli olduğunun altını çizerek, yıl içerisinde kısa film festivalleri düzenleneceğini kaydetti.

Belçika'da düzenlenecek Sufi Haftası kapsamında Yunus Emre Oratoryosu'nun da sahne alacağını söyleyen Çam, "İlim adamları, akademisyenler ve diplomatlarımızın büyük bir azim ve gayretle ne demek istediğimizi anlatmak için fırsatlar olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

Gençoğlu da yaptığı konuşmada, milletlerin tarihindeki bazı kişilerin varlıklarıyla o milletlerin var olduğunu söyledi.

Türk milletinin de Yunus Emre gibi birçok simayı insanlığa kazandırdığını ifade ederek "Açtıkları yollar, söyledikleri sözler hem bizi hem de insanlığı büyülemeye devam ediyor. " şeklinde konuştu.

Yunus Emre'yi duygu, dil ve inanç açısından "nehir" olarak nitelendiren Gençoğlu, "Türk dili ve tarihi onun açtığı yolda serpilmiş ve büyümüştür. Yunus'un dile getirdiği irfan ve hikmet yüzyıllarca bizi besledi. Hakkını verebilirsek bütün insanlık alemini besleyecektir." ifadelerini kullandı.

- "Bizim Yunus, Türk dünyasında silinmez izler bırakmıştır"

Kaseinov da konuşmasında, TÜRKSOY'un Türk dünyasının kültür hazinelerinin tanıtılması çalışmalarına devam ettiğini belirterek "Hoca Ahmet Yesevi’nin yaktığı kutlu kıvılcım, güneşin doğduğu yer anlamına gelen Horasan’dan batı ufuklarında bir ateşe dönüştü. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli'nin Pir Sultan ve nice Anadolu erenleri bu aşk ateşiyle ısındılar ve Ahmet Yesevi’nin belirlediği istikamette ve ondan aldıkları ışıkla bu coğrafyayı aydınlattılar." diye konuştu.

Türk diline sahip çıkılması gerektiğini kaydeden Kaseinov, "İlim, irfan ve hikmet ehli bizim Yunus, kadim Anadolu toprakları başta olmak üzere tüm Türk dünyasına büyük bir miras, silinmez izler bırakmıştır. Asırlardır dilden dile, gönülden gönüle aktarılan şiirleriyle gönüllerimizde taht kurmuştur." dedi.

Konuşmaların ardından Yunus Emre, hocası Tapduk Emre ve dönemin dervişlerine özgü kıyafetler ile dönemin tasavvuf felsefesine ilişkin resimlerin yer aldığı "Gel Gör Beni" isimli serginin açılışı katılımcılar tarafından gerçekleştirildi.