Yayla Agro AŞ, geliştirdiği inovatif çözümlerle Türk mutfağının geleneksel lezzeti aşureyi, herkesin evinde pişirebilmesine olanak sağladı. Yayla'nın haşlanmış bakliyatları eklenen aşurenin yapım süresi kısaldı, lezzeti arttı.

Bakliyatları, katkısız haşlayıp hijyenik ambalajlarda kullanıma hazır şekilde tüketicilere sunan Yayla, böylece aşureyi de kısa sürede kolayca hazırlama imkanı sunarak geleneği geleceğe taşıyor. Firmanın mutfakta zaman tasarrufu sağlayan haşlanmış serisi, nohut, fasulye, bezelye, kinoa, tane mısır, Meksika fasulyesi ve garnitür gibi geniş bir ürün yelpazesinden oluşuyor.

Yayla Yemek Hazır Kategori Müdürü İlker Kaan Koç, aşure malzemelerinin seçiminde nelere dikkat edilmesi ve haşlanmış ürünleri hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Aşure yapılması için gerekli bakliyatların bir gece öncesinden ıslatılmasının ve tek tek ayrı şekilde haşlanmasının tüketiciye vakit kaybı olarak yansıdığını, bunun aşılması için inovatif çözüm sunduklarını söyleyen Koç, isteyen herkesin evinde kolayca lezzetli aşure yapabileceğini aktardı.

- "BPA'sız ambalajlı, koruyucusuz ve katkısız ürünler"

Koç, aşurede kullanılan bakliyatların pişme sürelerindeki farklılıklara dikkati çekerek, "Bu durum tüketicimize zaman kaybettiriyordu. Artık son derece sağlıklı ve lezzetli aşureler, BPA'sız ambalajda, oda sıcaklığında saklanabilen, steril edilmiş, koruyucusuz ve katkısız olarak hazırlanmış haşlanmış ürünlerimizle çok daha hızlı evimizin mutfağında pişecek." dedi.

Yayla Agro'nun iki yıldır Yemek Hazır kategorisinde, haşlanmış ürünlerin yanında çorba, pilav ve makarna gibi ürünleri de tüketicilere sunduğunu belirten Koç, "Bu ürünlerimizi kendi ambalajıyla, mikrodalga fırında 2 dakikada veya kaynar suda 3 dakika bekleterek yahut tavaya dökerek klasik yöntemlerle ısıtabiliyorsunuz." diye konuştu.

- Aşureye bu yıl zerdeçal girdi

Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz de aşure pişirmenin püf noktalarını anlattı.

Muharrem ayının aşureyle özdeşleştiğini aktaran Açıköz, aşurenin hem besleyici hem vitamin, mineral ve lif kaynağı olduğunu aktardı.

Çalışanların en büyük sıkıntısının zaman olduğunu dile getiren Açıköz, haşlanmış ürün kullanımının aşure pişirmede çok büyük pratiklik sağladığını, bu ürünleri kullanarak toplam 14 malzemeyle 15-20 dakikada aşure pişirilebileceğini söyledi.

Hazır haşlanmış ürünlerin midede oluşabilecek gaz problemini de engellediğine dikkati çeken Açıköz, aşureyi pişirirken inceliklerini de şöyle aktardı:

"Beş litre kaynamış suya hazır haşlanmış iki paket aşurelik buğday atıyoruz. Çok ince rendelenmiş bir tutam portakal kabuğu katıyoruz. Bu salgın zamanında aşuremize pişirirken ekleyeceğimiz bir çay kaşığı zerdeçal hem lezzet hem renk verirken bağışıklık sistemini güçlendirip sağlık katıyor. Bunlara birer paket haşlanmış fasulye ve nohudu ekliyoruz. Haşlanmış ürünleri kullanmak bize çok zaman kazandırıyor. Burada bir püf noktası da yavaş yavaş kevgirle karıştırmak, ürünün rengi ve parlaklığını muhafaza ediyor."

Açıköz, bu karışıma doğranmış kuru meyveleri ekleyerek kaynama noktasında 3,5 su bardağı şeker katılması gerektiğini belirterek, "Şekeri bu aşamada atmazsak bakliyatlarımız sertleşir ve istenen lezzeti alamayız. Ardından bir su bardağının yarısına yakın buğday nişastasını bağlayıcı olması için ağır ağır ekleyelim. Yeteri miktarda kuru kayısı, kuru inciri ve çekirdeksiz kuru üzüm ekleyip bir kere daha kaynatıyoruz ve ocaktan indiriyoruz." dedi.

Aşurenin ister sıcak ister soğuk olarak yenebileceğini söyleyen Açıköz, tatlının üzeri taze meyvelerle süslenerek servis edilmesi tavsiyesinde bulundu.

Uzmanlar tarafından, aşurenin önemli bir protein kaynağı olduğu, sindirimi kolaylaştırdığı, Omega-3, demir, çinko, kalsiyum gibi vitamin ve mineraller içerdiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği belirtiliyor.