Uzmanlar, Aşı Hakkında Ortaya Komplo Teorileri Atanlara Karşı Uyardı
Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, yaklaşık bir yıldır tüm dünya salgınla boğuşuyor. Çok eskiden beri bilinen Corona isimli virüsün, yeni bir melezi olan CoV-2 (Kovid-19) ölümcül ve yaygın bir enfeksiyonla bütün ülkeleri ciddi bir şekilde etkilemeye
Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, "Pandemiyi bitirebilmek için insanoğlunun elinde aşılama ile kazanacağımız bağışıklık haricinde kullanabileceği başka bir metot şu an mevcut değil." ifadelerini kullandı.
Bayındır Sağlık Grubu açıklamasına göre, yaklaşık bir yıldır tüm dünya salgınla boğuşuyor. Çok eskiden beri bilinen Corona isimli virüsün, yeni bir melezi olan CoV-2 (Kovid-19) ölümcül ve yaygın bir enfeksiyonla bütün ülkeleri ciddi bir şekilde etkilemeye devam ediyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, aşı hakkında çeşitli komplo teorileri ve absürt bilgilerle, insanların geleceğini tehlikeye atanları dinlememek gerektiğini belirterek, "Unutmayın ki son 2 yüzyılda insan ömrünün uzaması, dünya nüfusunun inanılmaz bir ölçüde artması immünizasyon (aşılama) ve antibiyotik gibi iki büyük buluşla gerçekleşti." ifadelerini kullandı.
"Salgın hastalığın yok edilebilmesi için 3 yol var"
Prof. Dr. Doğancı, etkili ve özgül bir antiviral tedavisi olmayan bu salgın hastalığın yok edilebilmesi için 3 yol olduğunu belirtti.
İlk yolun insanların çoğunun yıllarca süren salgında, doğal olarak virüsle karşılaşıp sonunda sağ kalanların bağışıklık kazanarak salgının sonlanması olduğunu bildiren Doğancı, şöyle devam etti:
"İkinci doğal yol olarak mutasyona açık olan bu virüs bir büyük mutasyon daha geçirerek insandan insana bulaşma veya hastalık yapma kabiliyetini kaybederek diğer koronavirüsler gibi tarihe karışıp kaybolması. Mutasyon virüsün çok daha ölümcül de olmasına yol açabilecek bir değişim de gösterebilir ki o zaman insanlık açısından (çok az bir olasılık da olsa) yok olma tehlikesi doğabilir. Ancak bu doğal olayların insanlığın kaç yılına mal olacağı ve yapabileceği toplumsal hasarın ne büyüklükte olacağı tahmin bile edilemez. Görüldüğü üzere bu pandemiyi bitirebilmek için insanoğlunun elinde aşılama ile kazanacağımız bağışıklık haricinde kullanabileceği başka bir metot şu an mevcut değil. Diğer bir deyişle aşılanmaktan başka bir çare görünmüyor."
Bilgi kirliliğine dikkat
Doğancı, dünyada rutin olarak aşı üreten ve yeni bir aşı üretme-geliştirme kapasitelerine sahip bir kısmı çok uluslu, çok sayıda tıbbi kartelin bulunduğunu belirtti.
Bunlar arasında uluslararası boyutta müthiş bir rekabet ve yarış olduğunun bilindiğini ifade eden Doğancı, "Toplumun birçok kesiminin kafa karışıklığına düşmesinin bir nedeni de bu rekabetin körüklediği ve internet ortamında hızlı bir şekilde yayılan asılsız bilgi kirliliği. Bizim ülkemiz gibi kendi beşeri aşı teknolojilerini stratejik olarak geliştiremeyen uluslar bu bilgi kirliliğinin de ana hedefleri haline geliyor." açıklamasında bulundu.
Doğancı, "Hangi aşı tercih edilmeli" sorusunun en kısa cevabının, en kısa zamanda ve güvenilir olarak ulaşılabilen aşı olduğunu belirterek, "Artık aşı çalışmaları hakkında bilgiler sağlık çalışanı olmayan diğer insanlar tarafından da medyatik ortamda yakından izleniyor. Bu durum aşı kararlarının verilmesine yarardan çok zarar veriyor. Hangi firmanın ürettiği Kovid-19 aşısının diğerinden üstün olabileceği hakkında bir yorum yapmamıza şu andaki bilimsel veriler yeterli değil." bilgilerini verdi.
İlk aşılamadan sonra koruyuculuğun 14-21 gün içinde oluştuğunu aktaran Doğancı, bu koruyuculuğun etkisini ve süresini artırmak için ikinci bir aşı yapıldığını, böylece bağışıklık doku ve hücrelerinin hafızalarına aldıkları yanıtın çok daha güçlü olacağını aktardı.
Doğancı, "Kovid-19 aşılarında da amaç toplumun bir an önce etkin bir düzeyde antikor düzeylerine ulaşmasıdır. Oluşan bağışıklığın da bir müddet koruyucu düzeyde kalması gereklidir. Bu açıdan belirlenen 28 gün uygun mantıklı ve bilimsel bir süre olarak öngörülüyor. Büyük kitlelerin aşıya verdiği yanıta göre bu sürede bazı değişiklikler olması da muhtemeldir." ifadelerini kullandı.
60 yaş üstü insanlara aşı uygulanabilir mi?
Prof. Dr. Levent Doğancı, 60 yaşına kadar bağışıklık sistemi normal olan bir kişinin bir anda bu bağışıklık sisteminin arızalanmayacağını ifade ederek, "Bu korku çok yersiz. Diğer birçok aşıda olduğu gibi bu yaşta olan insanlar, aşının uyandıracağı antikor yanıtına daha az sahip olacaktır. 60 yaş üzerindekilerin, bir kontrendikasyonları yoksa aşılanmalı." uyarısında bulundu.
HABERE YORUM KAT