'Kleopatra Yılı" ana temasıyla ilki düzenlenen "Uluslararası Tarsus Festivali'ne, 27 farklı ülkeden katılan folklor ekipleri, birbirinden güzel dansları ve gösterisiyle renk kattı.

Konserlerden eğlencelere, kadın stantlarından Slow Food Yeryüzü Pazarına, resim sergilerinden söyleşilere, yamaç paraşütünden kortej yürüyüşüne kadar onlarca etkinliğin ardı ardına düzenlendiği festivalde, Tarsus'un yöresel yemeklerinin ve yine kente özgü eşyaların, farklı kesimlerce tanınması sağlandı. Oldukça geniş bir alana yayılan etkinlik programlarına katılan binlerce kişi, esnaflardan da alışveriş yaparak gecenin geç saatlerine kadar canlılık oluşturdular.

"Tarsus, Tarsus olalı ilk defa böyle bir şey gördüm"

Yarenlik Alanında balıkçılık yapan Yaşar Ömgen, normalde iş yoğunluğunun akşam saat 17.00 sıralarında azalmaya başladığını, fakat festivalde gece 24.00'e kadar iş yaptığını belirterek, "Gayet mutluyduk, güzel bir iş oldu. Yıllardır buradayız, ilk defa böyle bir kalabalık gördük. Tarsus, Tarsus olalı ilk defa böyle bir şey gördüm. Umarım bu festivaller hep böyle devam eder" dedi.

"Bu ekonomik durgunlukta, festival iyi geldi"

Börekçilik yapan esnaflardan Gökhan Yaygan ise "Festival çok güzeldi, çok kalabalıktı. Festivalin, ekonominin böyle olduğu, alışverişin az olduğu bir zamanda denk gelmesi çok güzel oldu. Her zaman olması bizim için faydalı bence, herkes için faydalı" ifadelerini kullandı.

"Bu festival Tarsus'u gerçekten Türkiye'ye tanıttı"

Tarsus'un tanınmış ayrancılarından olan ve tarihi Abacı Han bölgesinde 1977 yılından bu yana esnaflık yapan Orhan Değer, "Tarsus'un en eski esnaflarından biriyiz. Çok müthiş bir insan patlaması yaşandı. Her yöreden insanlar geldi. Ayranımızı, lahmacunumuzu tattılar ve buranın yemeklerinin ne kadar güzel, lezzetli olduğunu gördüler. Tarihi yerlerimizi gezdiler. Tarsus'umuza çok büyük bir katkısı oldu. Her çeşit insanla tanıştık. Bizim için mükemmel oldu. Bu festival Tarsus'u gerçekten Türkiye'ye tanıttı" diye konuştu.