Çene kemiğinde ortaya çıkan ve ağırlığı yarım kilograma ulaşan tümör nedeniyle yemek yemekte ve konuşmakta zorlanan 20 yaşındaki Samet Öztürk, bacağından yapılan kemik ve doku nakli sayesinde yeni bir yüze kavuştu.
Aydın'da yaşayan Samet Öztürk'ün hayatı, geçirdiği bir diş rahatsızlığı sonrasında adeta kabusa dönüştü. Futbolcu olma hayali kuran Öztürk, iki yıl boyunca hem evden dışarı çıkmadı hem de aynalara küstü. Çene kemiğinde başlayan tümörü devasa bir boyuta ulaşan Öztürk'ün çok riskli bulunan operasyonu gittiği birçok sağlık kuruluşu tarafından uygun görülmeyerek reddedildi.
Ankara Şehir Hastanesi Plastik Cerrahi Kliniğine başvuran Samet Öztürk, Prof. Dr. Ramazan Erkin Ünlü, Op. Dr. Burak Yaşar ve Op. Dr. Hasan Murat Ergani'nin literatüre girmeye aday 8 saatlik operasyonu sayesinde yeni bir yüze kavuşarak aynalarla barıştı.
"Aynaya baktığımda kendimi göremiyordum"
Geçirdiği zorlu operasyon sonrasında sağlık sorunlarını geride bırakan Öztürk, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Lise son sınıfta gömülü olan bir dişinin operasyonla alınmasının ardından sağlık sorunlarının başladığını anlatan Öztürk, "Dişimden alınan parça biyopsiye gönderildi ve bir tümör olduğu sonucu iletildi. Daha sonra bir süre ilaç tedavisi uygulandı. Sonrasında plastik cerrahiye operasyon olmam için yönlendirdiler. İzmir, Antalya ve Eskişehir ve Ankara'da çeşitli hastanelere gittim. Operasyonu çok fazla riskleri olduğu için yapmak istemediler." diye konuştu.
Öztürk, iki yıl boyunca hastalığın getirdiği sıkıntıları yaşadığını dile getirerek, tümörün büyümesiyle yüzünün sol tarafından büyük bir şişlik oluştuğunu söyledi. Yüzündeki tümörün yarım kilogram ağırlığına ve 10 santimetre büyüklüğüne ulaştığını anlatan Öztürk, geçirdiği operasyonda hekimlerin yüzünde çok iyi bir onarım yaptıklarını ifade etti.
Yüzündeki tümörün büyümesinin kendisini psikolojik olarak çok olumsuz etkilediğini aktaran Öztürk, "Sokağa çıkamıyordum. Arkadaş ortamımdan uzak kaldım. Evden çıkmamaya başladım. Kendimi bilgisayar oyunlarına verdim. Odamdan dahi çıkmamaya başladım. Sonra hastalığımla ve yüzümle barışmaya başladım. İnsan kendinden tiksinir ya öyleydi. Ben aynaya bakamıyordum. Baktığımda da kendimi göremiyordum. Futbolcuydum, benim bütün hayatımı etkiledi." diye konuştu.
Ameliyat sonrasında ilk aynaya baktığında yüzündeki şişliğin gittiğini görünce çok mutlu olduğunu dile getiren Öztürk, "Bacağımdan alınan kemik şekillendirilip yüzüme yapıldı. İki senedir ayrı kaldım, en çok özlediğim futbola geri dönmek istiyorum." dedi.
"Balayına gitmek istiyoruz, tatili hak ettik"
Samet'in yaşadığı sağlık sorularının üstesinden gelmesindeki en büyük destekçilerinden biri de lisede tanıştığı ve sonrasında hayatını birleştirdiği eşi Arzu Öztürk oldu. Eşinin yanından bir an olsun ayrılmayan Arzu Öztürk, yaşadıkları o zor günlere ilişkin, şöyle konuştu:
"Biz o süreçte çok zorlandık. Sürekli ağrıları oluyordu, uyuyamıyordu. Sürekli acilde sabahlıyorduk. Evlenmeden önce çok büyümemişti. Daha sonra iyice büyümeye başladı. Ameliyatını olacaktı. Virüs nedeniyle ertelendi. Gittiğimiz merkezler, çok riskli diyerek yapmak istemedi. Ağrıları katlanmayacak duruma geldi. En sonunda çareyi Ankara'da bulduk. Yeni yüzü çok güzel oldu. Ameliyat öncesi çok korkuyorduk. Şu anda çok mutluyuz. İyileşeceğini söylüyordum, ben sürekli yanındaydım. Elini hiçbir zaman bırakmadım. Bundan sonra hiç bırakmayacağım. Eve kapandık. İlk önce balayına gitmek istiyoruz. Tatili hak ettik."
"Bacağındaki kemik ve dokudan yüzüne nakil yaptık"
Ankara Şehir Hastanesi Plastik Cerrahi Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ramazan Erkin Ünlü, operasyonun en önemli özelliklerinden birisinin bu büyüklükteki bir vakanın şu ana kadar literatürde de çok ender görülmesi olduğunu söyledi.
Çene kemiğinden yayılan kanserin normalde kemik içinde hapsolduğunun veya kemiği genişlettiğinin altını çizen Ünlü, "Bu vakamızda farklı olarak kemik içindeki kanser, hastamızın yüzünün tümüne yayılmıştı. Özellikle göz altından itibaren çenenin altına, boyuna kadar ciddi bir yayılım vardı. Biz böyle bir kanseri şu ana kadar görmedik. Hastamız bizden önce çeşitli merkezde ve çeşitli şehirlerde sağlık kuruluşlarına başvurmuş ama onlardan bir sonuç alamamış. Böyle bir vakayı yapmak hastaya sonrasında sıkıntılarla gündeme gelebiliyor." dedi.
Hastanın kendilerine başvurduğunda gerekli tetkik ve incelemeleri yaptıktan sonra ameliyatı planladıklarını anlatan Ünlü, şöyle devam etti:
"Buradaki önemli olan konu, bu büyüklükteki bir kitleyle beraber yüzün yarısını alıp hastamıza yeniden bir yüz yaptık. Bu kitleyi temizlerken yüz siniri dediğimiz hastanın yüz ve çiğneme fonksiyonlarını, konuşma fonksiyonlarını içine alan sinirlerin bu kitlenin içinden geçmesi söz konusuydu. Biz bunları temizledik. Sonuçta böyle büyük bir vakada hastanın kendi dokusundan özellikle bacağındaki kemikten ve oradaki yumuşak dokudan yüzüne bir nakil yaptık. Herhangi bir şekilde fonksiyonel sıkıntısı olmadan, yüz sinirine bağlı olarak bir felç durumu olmadan böyle bir vakaya imza attık. Bu kadar büyük bir kitlenin başarıyla sıkıntısız çıkması ve yerine yapılan yeni yüzünde hastamızın uyumunun da çok iyi olması hem hastayı hem de bizi çok sevindirdi.
Operasyon 8 saati buldu. İlk etapta kitleyi çıkardık. Sinirlerine zarar vermedik. Hasta gülebiliyor, konuşabiliyor. Kaslarını da almamıza rağmen hiçbir şekilde sıkıntısı olmadı. Sanki çok basit bir operasyon gibi geldi ve çıktı. Aslında çok büyük bir operasyondu. Hasta uzunca bir merkez aramış. Bize gelmesi de hem kendisi hem de bizim adımıza bir şans. Böyle büyük bir vakayı pandemi zamanında yaparak bu kadar iyi şeylerin yapılabildiğini halkımıza göstermiş olduk. Bu kadar büyük bir kitleyi aldıktan sonra bir felç durumu olabilirdi."
"Üç boyutlu cerrahi planlama yapıldı"
Ameliyat ekibinde yer alan Dr. Burak Yaşar, öncesi ve sonrasındaki aşamalarıyla çok büyük bir ameliyatın yapıldığını vurgulayarak şunları kaydetti:
"Bu ameliyatın başarılı olmasını sağlayan unsurlardan birisi de ameliyat öncesinde yaptığımız üç boyutlu cerrahi planlama. Bu sayede hastanın kitlesi çıkarıldığında yerine naklettiğimiz dokuyu, üç boyutlu olarak daha önceden planlayarak çok daha uyumlu bir doku nakli gerçekleştirebildik.
Hastanın tomografi sonuçlarını üç boyutlu ortamda değerlendirip, yüzünün simetriğini sağlayacak şekilde nakledeceğimiz şekilde önceden planlayabiliyoruz. Bu planlama ameliyat öncesinde yapıldığında bu şekilde güzel sonuçlar verebiliyor."
Cerrahi ekipte yer alan Dr. Hasan Ergani ise hastanın tümörünün göz altından başlayıp boynundaki köprücük kemiğine kadar uzandığına işaret ederek, "Büyük ve ağırlığı yaklaşık yarım kilograma ulaşan bir kitleydi. Hastaya boyun hareketlerinde, yüz hareketlerinde ve çiğnemede olumsuzluklara yol açıyordu. Bu kitleyi üç boyutlu planlama yaparak bacaktaki kemiğini damarından ayırmadan o bölgede yeni çenesini inşa ettik. Sonra o bölgedeki kemiği damarıyla birlikte ayırıp boyundaki damarlara naklettiğimizde yeni yüzü meydana geldi." diye konuştu.