Söz düşerse yüreğe taflan yaprağı olur.
Geçmez sevinçleri, üzüntüleri ve oluşan obruklar.
Konu seçmek zordur, adeta kaderini belirlemek gibi.
Ne yana neyi söyleyim derken Türkçenin okyanusunda boğarsın nefes nefese kalır yolculukların. Yunus (a. s) ın balığın karnından çıkarılması gibi Yusuf (a. s) ın kuyudan çıkması gibi de mucizeler doludur yaşam.
Tabiatta bir Yunus şehri oluşturabilmektir, bir değneği bile dergaha eğri getirmeyiştir hayatın şartlarına uymak, umut beslemek. Küçük bir bebeğin ilk yüreğine dokunuştur ,güzel sözü işleyip ona hediyelerde sunuştur. Söz zarif ruhlu kişiler için raihadır, ıhlamurdur, arının dağları tepeleri dolaşıp getirdiği baldır, şifadır. Varlığına şükür ettiğimiz varlıkta şükürdür.
Bozkırın eteklerinde, sevgilinin umut gözlerinde
Trenin acı sesinde bir garda ansızın durup gözlerdeki sevgidir söz ve Türkçe.
Bir kitap kadar huzurlu, kiraz çiçeği kadar güzel kokulu, varlığın içinde varlığı görmektir varlık ve Yunus'un şehri.
"Dağa düşer kül eyler,
Gönüllere yol eyler,
Sultanları kul eyler,
Hikmetli nesnedir aşk."
dediği gibi Yunus Emre'nin söz de öyle bir aşktır aslında. Gönül nasıl işlemişse hoş sözcüklerini dile de o vurur. Çok önemlidir sözün Türkçenin kıymetini bilmek. Yüreğe düşer söz yakar insanı, güzel sözdür ki o çiçek açtırır yüreği.
Güzel sözdür o ebruli sanatı olur yüreğe. Güzel sözdür ki o sazlıktan çıkıp sonra yanıp ney olabilmektir.
Söz de böyle derin bir sazlıktan çıkar yanar, yanar ney olmak gibidir. Her güzel söz insanın yüreğine, neyin verdiği huzuru verir. Her güzel söz Yunus Emre gibi yola koyar yoldaş eyler insanı. Her güzel sözde yanmaktır, daha güzel olmaktır Türkçe. Ney'in özelliği gibidir. Sözlerden birikir, güzel sözcükler oluşturup, okuma yaparak araştırma yaparak işlemeyi süsler gibi ilmek ilmek işleyip her bir şey öğrendiğinde bir ney olup önce kendine sonra insanlara yoldaş olmaktır.
Ben bir Yunus'um bozkırın eteklerinde,
Türkçe var eyledi, beni benden öte
Bugün dua edilen ellerde ben bir Yunus, ben bir söz'üm yüreklerde.
"İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer,
Aşkı olmayan gönül sanki bir taşa benzer.
Taş gönülde ne biter, dilinde ağı tüter,
Nice yumşak söylese, sözü savaşa benzer."
Yunus Emre'nin buradaki dediği gibi gönlünde aşkı olmayan sevgisi olmaz. Sevgisi olmayan insan ne derse desin sözü güzel olmaz. Bir kişinin varlığına var olabilmek için önce yüreğindeki sevgi tohumları ekilmesi gerekir. Sonra sevgi tohumları yeşerip şiirlerin dillerinde var olmak gibi Türkçe denizinde boğulur gider.
Karaman'da , Eskişehir'de Yunus Emre'nin türbesini sahiplenmek kadar büyük bir aşktır Türkçe.
Yunus öyle sevilmiştir ki bir çok şehir onu bağrına bastığını söylemiştir
Şiirlerin gözbebeğinde ilk gözyaşı olabilmektir.
Mehtaba karşı bir arayıştır. Fecr vaktinde ilk uyanan nenenin elindeki ibrikte abdest alacak kişiye su olabilmektir.
Benim adım Türkçe ben bir okyanusum gelen sever, arar, bulamaz öyle bir yanık sesimdir ben neyzenin dudaklarında.