"Gesi Bağları" türküsüne konu olan meşhur üzüm bağlarının bakımsızlık nedeniyle yok olmaya yüz tuttuğu Kayseri'nin Gesi Mahallesi'nde neredeyse her evin bahçesinde bugünlerde ceviz hasadı yapılıyor.
Melikgazi ilçesindeki Gesi Mahallesi'nde yetiştirilen cevizler, kentte yerli ceviz olarak adından söz ettiriyor.
Kayseri genelinde kapama bahçeler hariç tohumdan yetişmiş 38 bin ceviz ağacının yaklaşık yüzde 13'ü Gesi bölgesinde yer alıyor.
Bölgede tahmini 4 bin 900-5 bin 200 arası, tohumdan yetiştiği bilinen ceviz ağaçlarından halen meyve veren çok sayıda asırlık ceviz ağaçları da dikkati çekiyor.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Melikgazi Tarım ve Orman Müdürlüğü, bölgede "Cevizler yeşersin, Gesi bağları şenlensin" adıyla cevizde dönüşüm projesiyle verimi artırmayı hedefliyor.
Coğrafi işaret tescili için başvuru hazırlığı yapılan cevizde, ekim ayının gelmesiyle hasat telaşı yaşanmaya başladı.
Ceviz ağaçlarına çıkan mahalle sakinleri, "Cerek" adı verilen 4-5 metre uzunluğundaki fındık ağacından yapılmış sopalarla dallara vurarak cevizleri düşürmeye çalışıyor.
Kendi elleriyle diktiği ağaçtaki cevizleri torunlarıyla toplayan 74 yaşındaki Şerife Karaaslan, AA muhabirine, mahallelerinde eskiden üzüm bağlarının yoğunlukta olduğunu, bakımsızlık ve ilgisizlikten bunların yok olduğunu söyledi.
Ceviz yetiştiriciliğinin de mahallede eskilere dayandığını anlatan Karaaslan, "Çoğu atalarımızdan kalma cevizler. Ben kendimi bildim bileli ceviz ağaçlarımız var. Dedemin bir ceviz ağacı vardı, dökerdik cevizini, sayardık. Cevizi döken de az, öyle herkes dökemez. Zor bir iştir, ağaca çıkıp da dalların arasında gezmek zordur, her adam yapamaz bunu." diye konuştu.
Kendisinin de 25 tane ceviz ağacı olduğunu anlatan Karaaslan, cevizleri toplayıp kuruttuklarını, daha sonra hem kendilerinin tükettiğini hem de sattıklarını dile getirdi.
- Ceviz çırpıcıları eskide kaldı
Gürbüz Elibüyük de bir zamanlar "Gesi Bağları" türküsüne konu olan mahalledeki bağların bakımsızlık nedeniyle harap olduğunu anlattı.
Ceviz yetiştiriciliğinin ise mahallede devam ettiğini ifade eden Elibüyük, şunları kaydetti:
"Derler ki 'Cevizi yetiştiren yiyemez' çünkü ceviz ağaçları her zaman randıman vermez. Büyüyüp güzel meyve verdiğini eken diken pek göremez. Biz yetiştireceğiz ki torunlarımız yesin, bizler de dedelerimizin diktiği ağaçların cevizini yiyoruz. Gesi'de 200-250 yıllık cevizler var. Ceviz ağaçlarını özellikle de büyük olanları çırpmak yetenek ister. Büyük, ulu ağaçlara tırmanıp çıkmanın tehlikesi var. Eğer bu işi bilmiyorsanız zordur. Düşme, ölüm riski var. Eskiden ceviz çırpanlara 'çırpıcı' denirdi. Bunlar yevmiye ile çalışırdı, yevmiyeleri de pahalıydı. Zahmetli ve yorucu bir iş yaparlardı. Şimdi artık çırpıcı dediğimiz kişiler de kalmadı."