Ünüvar, kapalı sulama sisteminin yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Açıklamasında Ziraat Odası Başkanlığı’nın çalışmalarındaki bilgilere atıfta bulunan Ünüvar, ‘’Karaman özelinde 252.584 ha sulanabilir alan mevcudiyetinin 108.681 ha’sı sulanmakta, 143.903 ha alan ise ekonomik ve teknik açıdan sulamaya elverişli olduğu halde sulanamamaktadır. Bu durumun başlıca sebebi su yetersizliğidir. Su yetersizliğine bağlı sorunlara bir çözüm önerisi sunmak amacıyla ortaya koyulan Konya Ovası KOP Mavi Tünel Projesi kapsamında suyu taşıyacak AHİ Kanalı birkaç yıl önce tamamlanmış olmasına rağmen işlevsel bir yapıya kavuşturulamamıştır’’ dedi.
Sulama yetersizliği sebebiyle ortaya çıkması muhtemel sorunlara karşı öne sürülen “kuyu barışı”nın kamu yöneticileri tarafından henüz gündeme alınmadığını belirten Ünüvar açıklamasında;
‘’Su kuyularına yönelik ruhsatlandırma işlemleri doğrultusunda kaçak (ruhsatsız) kuyular tespit edilebilecek ve yer altı suyunun daha işlevsel bir biçimde değerlendirilmesinin önü açılmış olacak. İklim değişikliği sebebiyle ortaya çıkan kuraklık yer altı sularında azalmalara sebebiyet vermiş, bu durum tarımsal verimlilik üzerinde ciddi etki yaratmıştır. Bu bağlamda Karaman’ı çevreleyen barajların haricinde dış havzalardan Karaman’a sulama takviyesi yapılmasına yönelik adım arayışları dikkat çekicidir’’ ifadelerine yer verdi.
Su yetersizliğine bağlı olarak atıl durumda kalan arazilerin tarıma yönelik olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ünüvar açıklamasının devamında;
‘’Bu arazilere yönelik olarak çeşitli sulama sistemleri projelendirilmeli ve hayata geçirilmeli. Bunların en önemlisi de suyu kaynaktan hedef tarım alanına ulaştıran kapalı sulama sistemidir. Arazilerin ve toprağın yapısına göre farklı yöntemlerle bu sistemi yaygınlaştırmalıyız. Karaman’da sulama sistemlerine yönelik çabalar yalnızca Karaman çevresindeki gölet ve barajlarla sınırlı kalmamalı. Dış havzalardan ve dış yer altı su kaynaklarından yararlanma amacı güden projeler hayata geçirilmeli. İklim değişikliğine yönelik olarak uzun yıllardır sözü edilen “kuraklık” proaktif bir dizi mücadeleyi hayata geçirmeyi zaruri kılmakta. Yer altı sularında meydana gelen azalış ve ruhsatsız kuyu kullanımı etkin bir tarımsal sürecin önünde büyük engel teşkil etmekte.
Kuyulara yönelik ruhsatlandırma işlemlerinin Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapıldığı bilinmekle birlikte, ilgili kurumun bu yönde yoğun girişimleri olmadığı gözlemleniyor. Bu bakımdan kapsayıcı projelerin hayata geçirilmesi ve yer altı sularını etkin kullanma amacı güden adımların atılması elzem görülmekte. Havza bazlı desteklemeye yönelik olarak Karaman iklimi dikkate alınmalı ve buna yönelik, az suya ihtiyaç duyan tarımsal ürünlerin üretimi desteklenmeli. Gödet Barajı ve Hotamış Göleti Karaman tarımı için yüksek önem arz ediyor. Söz konusu su kaynaklarının durumu iyi analiz edilmeli ve olası atıl kullanım faktörlerinin önüne geçilmeli. Tarımsal üretim, arz-talep ve iklim değişikliği üçgeni doğrultusunda kapsayıcı politikalar yapılmasının önü açılmalı. Karşılaşılan sorunlar üzerinden politikalar üretmek ve çözüm arayışlarına girmek etkin bir yönetsel anlayıştan uzak. Sorun henüz ortaya çıkmadan olası senaryolar üzerinden politikalar üretmek, sorun ortaya çıktığında, soruna yönelik eylemsel girişimlerin çok daha etkin olmasını sağlayacaktır’’ diye söyledi.