Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi'nde eğitim alan Filistinli öğrenciler, geride bıraktıkları aileleri için endişe içinde olduklarını kaydetti.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ali Mansour, "Filistin'i onlara bırakmayacağız, kimse Filistin'den çıkmayacak" diyerek, "Masum çocuklar, kadınlar ölüyor, hastaneyi vuruyorlar kalp dayanmaz buna illa ki Müslüman olmaya da gerek yok insanlık diye bir şey yok orada, bildiğin katliam yapılıyor. Filistinlileri öldürmek istiyorlar. Endişe yaşıyorum her an kötü bir haber gelir diye korkuyorum. İnşallah bu sene bitirip geri döneceğim, Filistin'i onlara bırakmayacağız. Kimse Filistin'den çıkmayacak. Türkiye çok iyi Recep Tayyip Erdoğan çok iyi konuşuyor en azından Arap ülkeleri gibi değil. Arap Birleşik camiası 35 gün sonra toplandılar ve hiçbir şey yapamadılar. Türk halkı her zaman mazlumun yanında ben onu gördüm ve öğrendim" ifadelerini kullandı.
Saldırıların başladığı günlerde evi yıkılan Gazzeli İktisat Fakültesi 4. Sınıf öğrencisi İbrahim Abuamsha ise, "7 Ekim'de savaş başladı, 8 Ekim'de benim evim yıkıldı. Hatta mahallemiz komple yıkıldı. Şuan ailem Kuzey'den Güney tarafa geçmişler. Şimdiye kadar 7 arkadaşımı kaybettim en yakın arkadaşım 2 kardeşi ile şehit oldu. Bedenimiz burada ama kalbimiz orada. Hiçbir şey yapamıyoruz haberleri okuyoruz iletişim bile bazen kuramıyoruz. Türkiye her zaman halk olarak yönetim olarak yanımızda. Cumhurbaşkanı sürekli bizim hakkımızda konuşuyor hatta boykot çok güzel yapıyorlar" şeklinde konuştu.
"Bu endişeyi yaşamaktansa orada olmayı isterdim"
Aileleri ile uzun süre iletişim kuramadıklarını, haberlerde ailelerinden birisinin şehit olduğu haberini alacakları endişesi yaşadıklarını anlatan Tıp Fakültesi öğrencisi Yaser Alqedra, bu endişeyi yaşamaktansa orada olmayı istediğini söyleyerek, "Ailemizin çok tehlike altında olduğu için ne çalışabiliyoruz ne odaklanabiliyoruz hiçbir şey yapamıyoruz, aklımız orada kalıyor. Ara sıra iletişim kurabiliyorum ama geçen 1 ay iletişim kuramadım. Evim yıkıldı mı sağlam mı hiç bilmiyorum çünkü evimizi terk ettik sokağımız bombalandı, çıkmak zorunda kaldık. Değişik gelebilir ama orada olmak istiyoruz bu endişeyi yaşamamak için çünkü haberlere bakıyoruz özellikle iletişim kuramadığımız zamanlarda gelen şehitlerden ailemizden var mı acaba akrabalardan mı diye. Ülkelerden beklentimiz yüksekti ama hiçbir şey yapılmamış. Savaşmalarını istemiyoruz ama yemek gelsin, petrol gelsin bizim yaralı olan kişilerimizi tedavi etsinler onu bile yapmıyorlar maalesef. Türkiye'nin başkanı başlangıçtan beri iyi bir duruşu vardı. Söyledikleri bizi çok mutlu etti, İnsanları meydanlara çıkmaya davet etti bizi etkiledi kendimizi ülkeden uzak hissetmedik. Çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Harita Mühendisliği öğrencisi İhab Rowajbeh da, "Benim şehrime sürekli saldırıyorlar her gece. Çocuk yada kadın onlar için fark etmiyor hep öldürüyorlar. Son savaş başladıktan sonra bu durumlar daha da artı. Üzülüyoruz , kimse sormuyor başka ülkelerden bir şey demiyorlar ama ne olursa olsun biz Filistin'de kalacağız" diye konuştu.
"Mezun olunca ülkeme dönüp yaraları saracağım"
Tıp Fakültesi öğrencisi Ahmad Alhourani ise mezun olduğu zaman ülkesine geri dönüp yaraları sarmak istediğini belirterek, "Normal hayatımıza devam edemeyecek kadar üzücü, kırıcı şeyler görüyoruz. Çocukların, annelerin, babaların ölmelerini kınıyoruz. Çok üzüyor bu bizi. Dönmeyi düşünüyorum uzmanlığımı alıp sonunda devletime, memleketime dönmek istiyorum orada yaraları sarıp, millete yardım etmek için doktor olarak yapabildiğim kadar yardım etmek istiyorum" dedi.