Antalya'da meydana gelen trafik kazasında 24 yaşındaki gencin ölümüne neden olan sürücüye 15 bin 200 TL adli para cezası verildi. Kaza yerine oğlunun fotoğrafıyla gelip "Ona ödül verildi" diyerek gözyaşlarıyla karara tepki gösteren acılı anne, "Ben oğlumun mezarında yanından kalkmak istemiyorum. Bu kadar mıydı oğlumun değeri? Ben haykırıyorum. Herkes sesimi duysun. Ciğerim sızlıyor. Balkondan oğlumun geldiği yerlere bakamıyorum. Arkadaşlarına sarılıyorum, onun kokusunu arıyorum" dedi.
2018 yılı Temmuz ayında 24 yaşındaki aşçı Engin Ustali ile arkadaşı, Muratpaşa ilçesi Zerdalilik Mahallesi Cebesoy Caddesi'nde otobüsten inip Lara'ya gitmek için yolun karşısına geçerken A.H. yönetimindeki 07 SZ 801 plakalı otomobil çarptı. Çevredekilerin haber vermesi ile kaza yerine gelen sağlık ekipleri, Ustali ve arkadaşını önce özel bir hastaneye kaldırdı. Burada ilk tedavisi yapılan Ustali, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yoğun bakıma alındı. Kafatasında, yüzünde, kol ve ayaklarında çatlaklar bulunan Engin Ustali, yoğun bakım ünitesinde 4 gün süren yaşam savaşını kaybetti. Olay sonrası açılan davada sürücü A.H. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz sanık A.H'ye ilk olarak 2 yıl 6 ay hapis cezası verilirken, indirimle bu ceza 2 yıl 1 aya düşürüldü. Mahkeme heyeti, cezayı 15 bin 200 TL adli para cezasına çevirerek, 24 taksite böldü.
"Benim her gün ciğerim yanıyor"
Oğlunu kaybettiği kaza yerine gelen anne Nuray Ustali, karara tepki göstererek, "Benim her gün ciğerim yanıyor. Her gün ben geceleri uyuyamıyorum. İlaçlarla ayakta kalıyorum. Balkonda oğlumun baktığı yere bakamıyorum. Her gün acı çekiyorum. Biz sürücünün ceza almasını beklerken, 15 bin TL para cezası verildi. Ben artık dayanamıyorum. Benim oğlumu suçlamaya çalışıyorlar. Sanki benim oğlum önüne atlamış gibi. Sürücü, "Ben 30'la geliyordum" diyor. 30'la, 40'la gelerek benim oğlumu o hale sokamaz. Benim oğlumun beyni, ayakları çok kötüydü. Ben bunları sonra öğrendim. Bunları benden hep sakladılar. Ben kaza yerine gelemiyorum, kafamı bile çeviremiyorum. Ben her gün ağlıyorum, her gün oğlumun yanındayım. Oğlumun yanına gidip onunla konuşuyorum" ifadelerini kullandı.
"Ona ceza değil, ödül verildi"
Anne Ustali, sürücüye verilen para cezasının 24 taksite bölünmesine ise "Ona ödül verildi" diyerek tepki gösterdi. "Bu kadar acımasızlık olur mu?" diyen acılı anne, şu ifadeleri kullandı:
"Nasıl vicdanları sızlamıyor? "Vicdanımız sızlıyor" deyin. Bir başsağlığı bile dilemediler. Benim yüzüme baktılar. Ben geceleri "Engin" diye bağırıyorum. Yatağına bakıyorum, sıçrıyorum "Oğlum" diyorum. Benim hiç hayatım yok. Benim gezmem yok, benim gezmem oğlumun yanına gitmek. Evladını yitiren anneler anlar beni, başkaları anlayamaz. Oğlumun yanından beni çıkarmıyorlar, "Burada kalacağım" diyorum. Ben oğlumun yanından kalkmak istemiyorum. Bu kadar mıydı oğlumun değeri? Ben haykırıyorum. Herkes sesimi duysun. Ciğerim sızlıyor. Balkondan oğlumun geldiği yerlere bakamıyorum. Arkadaşlarına sarılıyorum, onun kokusunu arıyorum. Benim 3 yaşında torunum var. "Amcam nerede? Cennette amcam değil mi? Topraktan çıkamaz değil mi babaanne?" diyor."
"Kaza değil cinayet"
Sürücünün mahkeme sürecinde kendisine ve eşine çeşitli saldırılarda bulunduğunu söyleyen Engin Ustali'nin ağabeyi Emin Ustali ise, bunun kamera kayıtlarıyla da sabit olduğunu kaydetti. Ustali, "Bu saldırı davası da sonuçlandı. Ben bin 740 TL adli para cezasına çarptırıldım. Eşime tükürdüğü ve bana saldırdığı için şahsa ceza verilmedi. Kardeşimin öldüğü olaya da kaza demek istemiyorum, resmen bir cinayet. Ceza 2 yıl 1 aya düşürüldü. 15 bin 200 TL adli para cezasına çevrildi ve 24 taksite bölündü. Ceza verilmedi, resmen bir ödül verildi" diye konuştu.
"15 bini de biz öderiz"
Konuyu istinaf mahkemesine taşıdıklarını ifade eden Ustali, "Ortada giden bir can var. Mahkemede gülünecek ifadeler verdi. "30 kilometre hızla geliyordum, orada ışık yoktu" dedi. 30 kilometre hızla gelerek 1.90 boyunda, 110 kiloluk bir insanın kafatası 5 yerden parçalanmaz, kolu bacağı parçalanmaz. Omzu boynu kırılmaz. 15 bin TL'yi de ödemesin. Benim kardeşim için devlete bu parayı ödemesin. 15 bin TL'yi ben ödeyeyim, bunların isyanı da para. 15 bin TL'yi de biz ödeyelim. Benim kardeşim için devlete feda olsun. Fakire fukaraya yardım olur. Ceza verilmeliydi, ödül verilmemeliydi" dedi