Tarih boyunca insanların yaşadıkları büyük salgınların, hastalıkların kaynağının İslam’ın yasakladığı yiyeceklerden geçtiği, özellikle Çin’de ortaya çıktığı gibi, yasaklanmış necis hayvanların tüketilmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Rabbimizin, bizleri Müslümanlıkla şereflendirdiği için ne kadar şükretsek azdır. İslam dairesine giren insan, Allah’ın emirlerine uyan insan, bu çirkinliklerden uzak durmuş, kurtuluş halkasına dâhil olmuştur.
İslam vücudu insana emanet olarak vermiş, onu korumasını farz kılmış, ona zarar vermeyi emanete hıyanet olarak vasıflandırmıştır. Vücuda zarar vermesi muhtemel içki ve sigarayı yasaklamış, her türlü börtü böceği yemekten uzak durmayı emretmiştir.
Yiyip içtiklerimiz nasıl ki ‘korona’ da olduğu gibi birçok sağlık sorunlarını ortaya çıkardığı gibi, ruhi, manevi dünyamızda da onarılmaz tahribatlar açmaktadır. Onun için yenilen içilenler helal mi, haram mı, önemle dikkate alınmalıdır. Bugün gıda terörü en büyük mesele olmuştur.
Bugün Çin’de ortaya çıkan virüs, bunun canlı şahitliğini yapmaktadır. Bu illetin nerede, nasıl, ne amaçla çıktığından ziyade, bugün artık kişi ve millet olarak bu illetten nasıl kurtulabiliriz konusu gündem olmalıdır.
Müslümana düşen, temizliğe dikkat etmesidir. Zaten dinimizin ilk emirlerinden biri de temizliktir. Günde beş defa alınan abdestlere daha da dikkat etmemiz gerektiği günleri yaşıyoruz. Kişi beden temizliği kadar zihin temizliğine de önem vermelidir. Ancak gönlü temiz insanların dillerinde, kabul gören dualar dökülür.
Mutlaka tedbir alacağız. Tıp otoriteleri ne diyor, onları dikkatle uygulayacağız. Tedbir almaz isek virüsü kapma ihtimalimiz yüksektir. Hele de bunu başkalarına bulaştırmak, tam anlamıyla cinayettir. Allah’a hesabını veremeyiz. Önce tedbir….
Lakin duayı da ihmal etmeyeceğiz. Bizim ülkemizde dua deyince bazıları rahatsız oluyor. İllaki batı uygulayacak, sonra bizimkiler kerhen kabul edecekler. Eh şimdi, Trump Beyaz Sarayda “Dua Birimi Müdürlüğü ”nü kurdu. Başına da bir papaz atadı. Avrupa İslam’la yeniden tanışıyor. Meydanlarda ezanlar okunuyor secdeler yapılıyor. Güzel dinimiz İslam; Furkan suresi, 77 de; “Sizin dualarınız olmasaydı, Rabbim size ne diye değer versin.” buyurmaktadır. Efendimiz; ”Ayakkabınızın bağına varıncaya kadar her şeyi Allah’tan isteyiniz” buyurmaktadır. Devlet karantinayı tavsiye etmekte, Rabbimiz de; "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız." Bakara.195 buyurmaktadır. İnsanlara düşen de bu kurallara uymak olmalıdır.
Bununla birlikte dinimizde duanın yeri büyüktür. Kul Rabbine ancak dua ile ulaşır. Peygamberin duaları da en kıymetlileridir. Dua her kapının anahtarıdır.
…………………….
Afrika’da milyonlarca insan açlık sınırında, günde yüzlerce mazlum ölüyor, inananlar her yerde işkence, zulüm görüyor, dünyanın ruhu duymuyor. Ne zaman ki bu illetin fakirlerle birlikte zenginleri de götürdüğü görüldü, o zaman insanlık, uyanma emareleri göstermeye başladı. İnşallah bu musibetten bir ders çıkarılır da mazlum, yoksul insanlar ölmez.
Kâbe mahzun, camiler öksüz, dostlar endişeli…
Rabbim tez zamanda bizleri, camilere, dost ve kardeşlerimize kavuştursun, İnşallah...