Okçuluk kariyerinde önemli başarılara imza atan Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Göktuğ Ergin, yedi yıldır şampiyon sporcular yetiştiriyor.
Aktif spor yaşamında Avrupa ikinciliği ve üçüncülüğü, 8 Türkiye, 2'şer dünya ve Avrupa rekoru sahibi olan ve 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'yi temsil etme başarısı gösteren Ergin, geçirdiği sakatlık sonrası 2012'de aktif spor yaşamını sonlandırdı.
Okçuluk antrenörlüğüne başladıktan iki yıl sonra okçuluk milli takımlar teknik sorumluluğuna, 2017'de ise milli takımlar teknik direktörü ve başantrenörlüğüne getirilen Ergin, başarılarıyla adından söz ettiriyor.
Türk okçuluğunun altın yılını yaşadığı 2018'de "yılın erkek sporcusu" ve "yılın en iyi çıkış yapan sporcusu" ödüllerini alan Mete Gazoz ile "yılın kadın sporcusu" ödülünü kazanan Yasemin Ecem Anagöz'ü 13-14 yaşlarından itibaren milli takıma alan Ergin, Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından da "Yılın antrenörü" ödülüne layık görüldü.
"Sporcularımızın daha kuvvetli ve dayanıklı olmalarını sağladığımız bir yöntem geliştirdik"
Göktuğ Ergin, Antalya'da devam eden kampta AA muhabirine yaptığı açıklamada, ok attığı dönemde işin antrenörlük kısmına çok meraklı olduğunu söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu (BESYO) Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünü kazanınca bu ilgisini geliştirdiğini ifade eden Ergin, aktif sporu bıraktıktan sonra uluslararası seminer ve kurslara katılarak antrenörlüğe başladığını dile getirdi.
Salon Dünya Şampiyonası öncesinde 2013'te Serdar Şatır ile Okçuluk Milli Takımının başına getirildiklerine değinen Ergin, aynı yıl Mersin'de yapılan Akdeniz Oyunları'ndan sonra da milli takımlar teknik sorumlusu olduğunu, 4 yıl sonra da milli takımlar teknik direktörü ve başantrenörlüğüne yükseldiğini bildirdi.
Milli takımda göreve başladıktan sonra 13-14 ve 15 yaş gruplarında 16 erkek ve 16 kadın sporcu belirleyerek, bir proje başlattıklarını anlatan Ergin, şunları kaydetti:
"Geleceğin olimpiyat sporcuları' sloganıyla yola çıktığımız proje, 2016'da ilk meyvelerini verdi. Mete Gazoz ve Yasemin Ecem Anagöz, olimpiyatlarda ülkemizi temsil etti. Arkasından gelen süreçte de yine başarılı şekilde, ülkemizi temsil etmeye, madalya kazanmaya devam ediyorlar. Onların kazandığı bu başarı ve gelişim, yaptığımız projenin doğruluğuna inanmak ve bu projeyi daha fazla insanı içine katacak şekilde motivasyon aracı olarak kullanmak için önemli bir faktör oldu. Halen daha 15 yaş altı gruba çok fazla yatırım yapıyoruz. Milli takım kamplarımızda sürekli gençlerimizi barındırarak, hep ileriye dönük çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabii bunun yanında okçuluk antrenmanlarını, çalışma programlarını tekrardan düzenlenmek durumunda kaldık."
Biraz daha antrenman biliminin işin içine girdiğini vurgulayan Ergin, "Sadece ok atma antrenmanlarını değil, fiziksel antrenmanların da işin içerisinde olduğu, sporcularımızın eskisine göre daha kuvvetli, daha dayanıklı olmalarını sağladığımız bir yöntem geliştirdik. Bu yöntemimizle de sporcularımız şu anda uluslararası arenada rakiplerine karşı özellikle kuvvet anlamında fark yaratıyor." ifadelerini kullandı.