ANTALYA (AA) - TAHSİN KÜÇÜKKARACA - Türkiye'de organ ve doku nakli uygulamalarının öncülerinden olan ve geçen hafta hayatını kaybeden Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu, arkasında unutulmayacak izler bıraktı.
Organ naklini Anadolu'ya yaymak için 1980'de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden ayrılarak 1973'de Ankara Üniversitesine bağlı olarak kurulan Antalya Tıp Fakültesinde yeni bir başlangıç yapan Karpuzoğlu, azmiyle binlerce insana umut oldu.
Antalya'da 38 yıl önce imkansızlıklar içinde ilk böbrek naklinin gerçekleştirildiği ve bugün dünyanın konuştuğu yüz, çift kol, rahim nakillerinin yapıldığı Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezinin mimarı 82 yaşındaki Karpuzoğlu'nun 24 Eylül'de vefatı, herkesi üzdü.
Akdeniz Üniversitesi kurucu rektörü de olan Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu'nun ilk hastalarından Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneği (AKBÖHONDER) Başkanı Mehmet Şahan, binlerce hayata dokunan Karpuzoğlu'nu AA muhabirine anlattı.
- "Risk alarak yaptığı ameliyatla sağlığıma kavuşturdu"
Yaklaşık 43 yıl önce rahatsızlanması üzerine gittiği hastanede kendisine nefrit (böbrek iltihabı) teşhisi konulduğunu aktaran Şahan, ilk başlarda önemsemediği rahatsızlığının hızlı ilerlemesi nedeniyle yoğum bakıma kadar süren bir süreci yaşadığını ifade etti.
Kendisine böbrek nakli önerildiğini ancak o dönemde organ nakli kavramının yeni olması nedeniyle korktuğunu anlatan Şahan, çobanlık yapan 38 yaşındaki dayısının böbreğini bağışlayacağını söylemesi üzerine çalışmalara başladıklarını dile getirdi.
Şahan, dayısının köyden gelerek tahlillerin yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Doku uyumu yüzde 38 çıktı. Çok düşük bir uyum oranı. O zaman organ nakli Türkiye'de iki üniversite hastanesinde yapılıyordu. Diğer hastanedeki doktorlar sonucun olumsuz olacağını, vücudumun böbreği reddedeceğini söyledi. Ancak Tuncer hocam riske girdi, 'Bu nakli yapacağım.' dedi. Dayımı üç ay kimseye göstermedik. Çünkü akrabalarımız dayımı kararından caydırabilirdi. Üç ay sonra nakil gerçekleşti. Karpuzoğlu, risk alarak yaptığı ameliyatla sağlığıma kavuşturdu. 26 yıl boyunca da Karpuzoğlu'nun yanında devlet memuru olarak çalıştım."
Çok disiplinli ve çalışkan olarak nitelendirdiği Karpuzoğlu'nun kapısına gelen her insana yardımcı olduğunu vurgulayan Şahan, "Hastalarıyla kendi çocuğu gibi ilgilenirdi. Binlerce hastanın babasıydı, bizler öksüz kaldık. Onu unutmamız mümkün değil. Mekanı cennet olsun." dedi.
- Hastalara yardım eli uzatmak için AKBÖHONDER kuruldu
Karpuzoğlu'nun Akdeniz Üniversitesi bünyesindeki organ nakli merkezini, Orta Doğu'nun en iyi nakil hastanesi haline getirmeyi hayal ettiğine dikkati çeken Şahan, yıllar içinde yapılan operasyonlarla merkezin dünyanın en iyi organ nakli merkezleri arasında yerini aldığını kaydetti.
Daha fazla hastaya ulaşmak için Karpuzoğlu'nun girişimiyle 1994'de AKBÖHONDER'i kurduklarına değinen Şahan, şunları belirtti:
"Hocamın girişimleriyle kurduğumuz dernekle nakil bekleyen yüzlerce insana maddi ve manevi destek sağladık, yol gösterici olduk. Dernek bünyesinde doku ve organ nakli konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla da çalışmalar yaptık. Derneğe başvuran hastaları doğru şekilde yönlendirdik. Böbreğimin yeniden iflas etmesi nedeniyle haftada 3 gün diyalize giriyorum. Uygun kadavradan nakledilecek böbrekle yeniden sağlığıma kavuşacağım günü bekliyorum. "