Eskişehir'de 26 yaşındaki İbrahim Can Temelli'nin öldürülmesiyle ilgili devam eden davanın ikinci celsesinde konuşan baba Hasan Temelli, olay günü tutuklu sanık Sercan İpek'in tartışma yaşadığı kişilere ateş etmek için yanında silah taşıdığını ve oğlunu öldürmeseydi başkalarını vuracağını iddia etti.
Olay, 3 Ocak'ta Atatürk Caddesi üzerinde bulunan bir çiğ köfte dükkanının yakınlarında meydana geldi. Ruhsatsız silahıyla İbrahim Can Temelli'yi 3 yerinden yaralayan katil zanlısı Sercan İpek, olay yerinden kaçtı. Ağır yaralanan İbrahim Can Temelli ise tedavisi için kaldırıldığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp ve Cinayet Büro Amirliği ekiplerince başlatılan çalışmalar sonucu olay yerinden kaçan Sercan İpek, arkadaşı Önder Ş.'nin evinde özel harekat polislerinin operasyonu sonucu yakalandı. Gözaltına alınan Sercan İpek, işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci celsesinde, tutuklu sanık Sercan İpek, mahkeme salonunda hazır edildi. Duruşmaya, maktul İbrahim Can Temelli'nin ailesi ve taraf avukatları katıldı.
"Sanık, başkasını vurmaya giderken oğlumu öldürdü"
Tutuklu sanık Sercan İpek'in, olayın olduğu gün sosyal medya üzerinden tartıştığı şahısları vurmak için yanında silah olduğunu iddia eden İbrahim Can Temelli'nin babası Hasan Temelli, "Sanık, maske almak için oraya geldiğini söylüyor. Kulüp işlettiğini bildiğimiz Muhsin ve Mustafa isimli şahıslarla sosyal medya üzerinden sanık Sercan tartışmış. Taksici Olgun, Sercan'ı önceden tanıyor ve ne iş yaptığını biliyor. Bunu zaten ifadesinde belirtti. O saatte Sercan ya telefonla ya da başka bir şekilde bu taksiciyi çağırmış olmalı. Çarşıda buluşuyorlar, Sercan'ı alıyor. Atatürk caddesinde 3 tane dükkan açık o saatte. Önce taksici başka bir iş yerinden iki tane su alıyor sonra sanık Sercan oğlumun çalıştığı iş yerine geliyor, çalışan da maske olmadığını söylüyor. Bu sırada oğlumla herhangi bir tartışma da yok. Zaten o dönemde maske takma zorunluluğu dışarıda yoktu, sadece hastanelerde vardı. O gün sanık Sercan'ın maske aramasının sebebi az önce belirttiğim kulübü işleten Muhsin ve Mustafa'nın yanına gittiğinde tanınmamak. Ben o gece Mustafa ve Muhsin isimli şahısları buldum, telefonda kendileriyle görüştüm. Onları o tartışmadan sonra sosyal medyadan engellemiş. Sanık Sercan'ın amacı bu şahısların kulübüne gidip maske de takarak tanınmayarak onlara sıkmakmış. Taksici de o gün Sercan'ın suç işleyeceğini biliyor. Benim oğlum yüzme antrenörü, yaz kış zaten üşümezdi, soğuk suda bile yüzerdi. O gün zaten görüntülerde görünüyor, oğlum taksiciyle görüşüyor, sanıkla herhangi bir tartışmaları olmamış. Taksici de zaten geçen celse oğlumun sanığa abi ben polis çocuğuyum yapma dediği, buna rağmen sanığın ateş ettiğini söyledi. Görüntülerde de üç el ateş ettiği görülüyor, sanık bir el olduğunu iddia ediyordu. Sonrasında zaten olay gerçekleşiyor, uzaklaşıyor, Taksici zaten her yerde kamera olduğunun farkında, mecburen yakalanacağını bildiği için gidip ifade veriyor. Zaten olmasa da görüntülerden yakalanırdı" ifadelerini kullandı.
"Annem kanser hastası olduğu için maske takmaya özen gösteriyordum"
Mahkeme heyeti tarafından söz verilen tutuklu sanık Sercan İpek, "Olayın olduğu tarihlerde annem kanser hastasıydı. Bundan dolayı maske takmaya özen gösteriyordum. Tek amacım eve gitmekti. Bilirkişi raporlarını kabul etmiyorum. Olay yerinden 2 tane kovanın ve çekirdeğin kaybolması mümkün değil. Böyle bir olay olduğu için üzgünüm" dedi.
Mahkeme heyeti, eksiklerin tamamlanması ve tutuklu sanık Sercan İpek'in akıl sağlığı raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 8 Kasım'a erteledi.