Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Fatih Özdemir, Patates Araştırma Enstitüsü'nde düzenlenen etkinlikte, iklim değişikliğine bağlı kuraklığın özellikle bu yıl ülkeyi şiddetli şekilde etkilediğini söyledi.
Kuraklıktan dolayı bazı yerlere biçerlerin giremediğine işaret eden Özdemir, "Yer altı ve yer üstü sularıyla ilgili problemler var. Kuraklığa veya iklim değişikliğine hazır olmamız lazım ki bu işlerden daha az etkilenelim. Bakanlığımız 'kuraklığa dayanıklı çeşitler geliştirin' dedi ve yaklaşık 10 yıldır 10 binlerce materyali sizler için tarayarak kurağa dayanıklı çeşitleri bulduk, geliştirdik, tescil ettirdik ve huzurlarınıza sunuyoruz." dedi.
Özdemir, Niğde'ye bu yıl yaklaşık 190 milimetre yağış düştüğünü belirterek, 300 milimetrenin altı yağış alan alanlarda tarımsal üretim yapabilmenin güçlüğüne dikkati çekti.
190 milimetre yağışla yetişen ürünün rüştünü ispatlamış olduğunu söyleyen Özdemir, şunları kaydetti:
"Normalde kuraklığa dayanıklılık, verimi aşağıya çeken veya stabil kılan bir gendir. Kuraklığa dayanıklılık çok genle kontrol edilir. Bizim istediğimiz öyle bir buğday olmalı ki kuraklığa dayanıklı olsun ancak mevsim yağışlı geçerse de verimini artırma potansiyeli olsun. Burada ekili buğdayların bazılarında kuruda 300 kilogram verim aldık, çok yağmur yağdığında 900 kilogram verim aldık. Bu ürünlerde öyle bir potansiyel var ki yağışlı geçen mevsimlerde verimini iki, üç katına kadar artırabiliyor, artı kalite. Sanayici, uncu, kaliteyi çok önemsiyor, kaliteye göre buğdayınızın fiyatı yükseliyor. Mesela 'Taner' buğdayımız, Türkiye'de yetiştirilmiş en kaliteli buğday çeşidi. Enerji değeri, un olma kabiliyeti, proteinin kalitesi 271."
Özdemir, verdikleri desteklerden dolayı Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Patates Araştırma Enstitüsüne teşekkür etti.
İl Tarım ve Orman Müdürü Asım Baş da geliştirilen çeşitlerin yerli olmasının önemine işaret ederek, "Çünkü kontrolü kendinizde oluyor. Başkasının ürettiğine mahkumsanız, onların üretin dediği kadar veya şu şekilde dediği kadar üretim metodu benimseyebiliyoruz. Hububat üretimi ilimizde önemli, İç Anadolu'nun en önemli üretim kalemlerinden birisi. Türkiye olarak dünyada un ihracatında birinci sıradayız. Katma değerli ürün haline getirme noktasında da ciddi mesafe aldık." diye konuştu.
Konuşmaların ardından buğday çeşitleri "Bozkır", "Taner", "Şehzade", "Türköz", arpa çeşidi "Ayrancı", tritikale çeşidi "Özer" ve yulaf çeşidi "Diriliş"e ilişkin detaylı bilgi verildi.