Niğde Baro Başkanı Osman Çimen, boşanma aşamasındaki kocası tarafından öldürülen Sibel Ç. davasının yakından takipçisi olacaklarını bildirdi.
Çimen, baroya kayıtlı avukatlar, Sibel Ç'nin babası Nuri, annesi Fatma Tanrıverdi ve kardeşlerinin katılımıyla baro binasında düzenlenen toplantıda, kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
Yaşadığı şiddet sarmalından, boşanarak kurtulmaya çalışan Sibel Ç'nin, kadın cinayetlerinin son kurbanı olduğunu hatırlatan Çimen, Emine Bulut cinayetinin kameraya kaydedilmesinin, kadınların yaşadığı vahşeti çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdiğini söyledi.
Çimen, o görüntülerin, ölümü kamera kaydına girmeyen binlerce kadının varlığını bir tokat gibi yüze vurduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ancak gelinen noktada Emine Bulut ile bu cinayetlerin bitmediği ve bitmeyeceği anlaşılmıştır. Konu, devlet tarafından tüm yönleri ile ele alınmalı, kalıcı ve önleyici tedbirler bir an önce hayata geçirilmelidir. Niğde Barosu olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya hazır olduğumuzu, yapılacak çalışmalara tüm gücümüzle destek vereceğimizi, bu davanın da yakından takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz. Kadın cinayetlerinin önlenmesi dendiğinde herkesin aklına daha ağır cezalar verilmesi gerektiği gelmekte, hatta idam cezasının yeniden getirilmesi ile konunun çözüleceği sanılmaktadır. Cinayet işlendikten sonra verilecek cezadan önce, toplumun bilinçlendirilmesi, farkındalık oluşturulması, adeta 'geliyorum' diyen cinayetin önüne geçmek için önleyici tedbirlerin alınması daha yararlı olacaktır."
Kadın cinayetlerinin, emniyetin de çözeceği bir konu olmadığını vurgulayan Çimen, şöyle konuştu:
"Her kadının başına bir polis koyma ihtimalimiz yok. 'Kadın korunmadı' deniyor ama bugün kimin, nerede kafayı bozup da insanları öldüreceğini kimse bilemiyor. Bu nedenle tedbirleri emniyet açısında söylemiyorum, daha çok ekonomik sosyal ve eğitim olarak anlatmaya çalışıyorum. İdam cezası uygulanan ülkelerde kadına şiddetin azalmadığı, bilakis diğer ülkelerden fazla olduğu da bilinmektedir. Kadın cinayetlerinin önüne geçmek için önce konunun öneminin devlet tarafından benimsenmesi, sonra şiddeti önleyecek politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Kadına şiddetin bahanesi, gerekçesi olmaz, olamaz. Namus, haksız tahrik gibi kavramlarla kadına şiddet meşru görülemez, cezada indirim sebebi yapılamaz. Hayatını kaybeden Sibel Ç'ye Allah'tan rahmet, başta 5 çocuğu olmak üzere geride kalan tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz."
Konuşmanın ardından Sibel Ç'nin babası Nuri Tanrıverdi, şüpheli M.Ç'ye idam cezası verilmesini istedi. Anne Fatma Tanrıverdi de kızının fotoğraflarını göstererek göz yaşı döktü.
- Olay
Sibel Ç, Aşağıkayabaşı Mahallesi'ndeki bir apartman dairesinde 2 Eylül'de, boşanma aşamasındaki eşi M.Ç. tarafından tabancayla öldürülmüştü. Çiftin, yaşları 4 ile 11 arasında değişen 5 çocuğu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Sevgi Evleri'nde koruma altına alınmıştı.
Olaydan sonra kaçan şüpheli M.Ç'nin yakalanması çalışmalar devam ediyor.