Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ankara’da düzenlenen 2017 Valiler Buluşması programında yaptığı konuşmada, Türkiye'de çok iyi giden şeylerden birisinin de eğitim olduğunu söyledi. OECD ülkelerinde millî gelirden eğitime ayrılan payın yüzde 5,2 düzeyinde olduğuna aktaran Yılmaz, bu oranın Türkiye 5,8 seviyelerinde olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin geçmişte eğitime Avrupa'dan daha az kaynak ayırarak Avrupa'dan daha iyi bir sonuç beklentisi içinde olduğunu dile getiren Yılmaz, bu beklentinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını vurguladı.
Yılmaz, 2002'de bütçeden YÖK, Kredi ve Yurtlar Kurumu dahil olmak üzere eğitime 10,5 milyar lira kaynak ayrıldığına işaret ederek, "Şimdi 122 milyar lira ayırıyoruz. Bu bütçemizin yaklaşık yüzde 20'sine tekabül ediyor. Dolayısıyla da bütçenizden ne kadar çok para ayırırsanız önceliğiniz o demektir, önemi ona veriyorsunuz demektir. Bazen bu zorunluluktan bazen de tercihten olur. Bizimkisi tercihten dolayı" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 18 milyon öğrencinin eğitim gördüğünü ve bunun birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan dahi fazla olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bazen bize 'örnek olarak şu ülkeyi bakın' diyorlar. O ülkenin 1990'lı yıllardaki nüfusu 5 milyon, şimdiki nüfusu da 5 milyon. Dolayısıyla o ülkenin toplam öğrenci sayısı bizim fen lisesi öğrencilerimiz kadar bile değil. 'Bu ülkeyi eğitimde örnek al' diyorlar. Bizim kimseden örnek alacak bir durumumuz yok, iyi bir noktadayız. Her şeyi yaptık da günlük güneşlik de değil. Eksiklerimiz var, onun farkındayız. İnşallah o eksikleri düzelterek daha iyi bir neticeyi elde edeceğiz" diye konuştu.
"Bin 777 özel eğitim kurumu faaliyete başladı"
Yılmaz, okul öncesi eğitime büyük önem verdiklerini belirten Yılmaz, okul öncesinde okullaşma oranın net olarak yüzde 59 seviyelerinde olduğunu söyledi. AK Parti hükümetlerinin eğitim alanında önceki hükümetlerin yaptıklarının katbekat fazlasını yaptığını dile getiren Yılmaz, bugün eğitimde ulaşılan rakamların da bu konudaki iddialarını desteklediğini ifade etti.
Bazı çevrelerin "Çok sayıda imam hatip okulu açılıyor" eleştirilerine de değinen Yılmaz, "İmam hatip okulunun oranı yüzde 12-13. Meslek lisesinin oranı ne kadar yüzde 43-44. Avrupa Birliği'ne denk ama meslek lisesinde hedef olarak yüzde 60'ı koyduk. Türkiye gelişecekse kalkınmasını sürdürecekse mutlaka meslek liselerine önem verilmesi lazım. 2002'de 58 tane fen lisesi ile bu okullarda okuyan 12 bin öğrenci varken, biz ne yapmışsız 12 bin sayısını 120 binin üzerine çıkartmışız." diye konuştu. Her gün yeni bir okulu hizmete açtıklarını ve gelinen noktada toplam okul sayısının 64 bin 200'ü bulduğunu bildiren Yılmaz, geçen eğitim öğretim döneminde bin 22, bu eğitim öğretim döneminde ise bin 777 özel eğitim kurumunun faaliyete başladığını bildirdi.
"Derslik başına düşen öğrenci sayısı 24'e düştü"
Salondakilere, kendisinden önce programa katılan diğer bakanların ne kadar süre konuştuğunu soran Yılmaz, aldığı cevaplar karşısında şunları söyledi: "Bir gün Gaziantep'teki bir programda Fatma (Şahin) Hanıma, 'Ne kadar konuşayım?' diye sordum. O da 'bir ders saati kadar' dedi. Bir ders saati 40 dakika, 40 dakikada da bıraktım. Şimdi artık öğrenme süresi hızlandı. Bizim zamanımızda ders saati 50 dakika falandı. Şimdi bu süre giderek azaldı. 20-25 dakika en idealidir diye düşünüyorum."
Yılmaz, kaliteli eğitimin unsurlarından bir tanesinin derslik başına düşen öğrenci sayısının makul seviyede olması gerektiğine işaret ederek, "İlkokulda da lisede de 70 kişilik sınıflarda okudum. Bizim dönemde ders saati 50 dakika falandı. Dolayısıyla bir öğretmen bir sınıfa girdiğinde her öğrencisine bir dakika ayıramazsa burada kaliteli bir eğitimden bahsedilebilir mi? Dolayısıyla şimdi proje okullarımızda 30 sayısı var. Sınıflarda öğrenci sayısını 30'un altına düşürmek lazım. Bizden önce derslik başına düşen öğrenci sayısı 36'ydı, şimdi bu sayı 24'e düştü" bilgisini verdi.
Eğitime yaklaşık 300 bin derslik kazandırdıklarını belirten Yılmaz, hizmete açılan dersliklere rağmen 58 bin dersliğe daha ihtiyaç duyulduğunu, bu açığın devlet ve millet iş birliğiyle kapatılabileceğine inandığını dile getirdi. İhtiyaç duyulan derslik sayısının üçte birinin İstanbul'da olduğunu vurgulayan Yılmaz, İstanbul'un ardından derslik açığı bulunan illerin Ankara ve Şanlıurfa olarak sıralandığını ifade etti.
Yılmaz, 2019 sonuna kadar ikili eğitimi kaldıracaklarını anımsatarak, bu konudaki hazırlıklarının yoğun bir şekilde devam ettiğini açıkladı. Yaklaşık 129 bin 5. sınıf öğrencisine yabancı dil eğitimi vermeye başladıklarını vurgulayan Yılmaz, "Öğrenciler haftada 15 saat yabancı dil dersi alacak. Eğer bu başarılı olursa tüm Türkiye'de bunu inşallah yaygınlaştıracağız" dedi.