Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, yüzlerce kişinin enkaz altında kalmasına yol açan Rönesans Rezidans'ın yapımı için gerekli izinlerin 2012'deki İmar Kanunu hükümleri uyarınca Ekinciler Belde Belediyesi tarafından verildiğini belirtti. Savaş, işini hakkıyla yapmayan müteahhidinden bürokratına herkesten hesabı sorulacağını söyledi.
Hatay'da depremin 7. gününde, 7 bin 60 kişinin hayatını kaybettiğini, 17 bin 973 kişinin yaralı olarak tedavi altına alındığı bilgisini veren Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, yazılı bir açıklama yaptı. Antakya'da yıkılan ve yüzlerce kişinin enkaz altında kalmasına yol açan Rönesans Rezidans ile ilgili binanın yapımı için gerekli izinleri kimin verdiği tartışmalarına da açıklık getiren Başkan Savaş, rezidansa yönelik izinlerin Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından değil, 2012'deki İmar Kanunu hükümleri uyarınca Ekinciler Belde Belediyesi tarafından verildiğini belirtti. Başkan Savaş, "Çok büyük bir felaketin tam ortasındayız, kıyameti yaşadık. Bakın yıkılan bina sayımız ortada, burada bir duruma açıklık getirmek istiyorum, Büyükşehir Yasası 2013'te çıktı ve 31 Mart 2014'ten itibaren geçerli oldu. Şu an bir bina üzerinden tartışma sürüyor. Bu binanın ruhsatı 2012'de verilmiş, benim merkez ilçe belediye başkanlığım sırasında, Ekinciler Belde Belediye Başkanlığı tarafından ruhsatı verilen ve 2013'te açılan bir bina bu. Yani belediyemizin hiçbir dahili olmayan bir binayla ilgili konunun farklı yönlere çekilmesi tek kelimeyle vicdansızlıktır" ifadelerini kullandı.
Lütfü Savaş: "İhmalin peşini bırakmayacağım"
İhmali olan herkesten tek tek hesap sorulacağını dile getiren Lütfü Savaş, "Bunun peşini önce bir Hataylı olarak, sonra da belediye başkanı olarak bırakmayacağım. Enkazda can veren benim eşim, dostum, akrabam, üç dönemdir belediye başkanı olarak evlerine girip sofralarında yemek yediğim hemşerilerim. Ama önceliğimiz var, 7 gündür ilk önceliğimiz enkaz altında kalan canlarımızı kurtarmadır. Önceliğimiz; barınma sorunu yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Hep birlikte belediyeler, hükümet el birliğiyle çözüm üretme günü, ter dökme günüdür. Yoksa işini hakkıyla yapmayan müteahhidinden bürokratına herkesten bu halkın acısının tek tek hesabı sorulmalıdır, sorulacaktır da. Unutmasınlar Hatay, Atatürk'ün ve hepimizin şahsi meselesidir. Benim memleketim, baba ocağım, çocukluğum, gençliğim, ideallerim, her bir metrekaresinde anılarım olan Hatay'ım; böyle büyük bir afet yaşamışken, bu şehrin belediye başkanı olarak sokak sokak Hatay'ı yeniden doğrultmak boynumun borcudur. Hesap sorma günü de gelecektir ve bu halkın hakkını sonuna kadar arayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Şu an sahada en acil ihtiyaçları koordine etmeye çalışıyoruz. Öncelikle tuvalet ve çadır çok büyük ihtiyaç. Türkiye'nin her yerinden gelen yardımlara teşekkür ediyorum. Acil olarak barınma, ısınma ve hijyen sorunu için çadır, konteynır ve tuvalet bekliyoruz" dedi.