Konya Şeker, 2018 yılında sadece patates için üreticilere toplamda 75 Milyon 549 Bin 288 TL ödedi. 25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk'un 1999 yılında göreve gelmesi ile birlikte oluşturduğu sistem ile varlık nedenini üretimi artırmak, üreticiyi desteklemek olarak belirleyen Konya Şeker, Konya Ovasında ticari bir ürün olarak görülmeyen, insanların sadece kendi ihtiyaçları kadar ektiği patatesin sanayilik olarak üretilmesine öncülük etti. Konya Şeker, Seydişehir ile Beyşehir'in arasına kurduğu Seydibey Tarım Ürünleri Entegre Tesisi ile patatese talep garantisi oluşturdu.
2018 yılında Konya Şeker, toplamda üreticiden 102 bin ton patates alımı gerçekleştirdi. Patatesi sözleşmeli ektiren Konya Şeker, 2018 yılında üreticiye patates için toplamda 75 Milyon 549 Bin 288 TL ödeme yaptı. Konya Şeker, patates üreticisine 2018 yılı bedellerinin tamamını ödedi ve 2019 yılının sözleşmeleri için de üreticilerle görüşmelere başladı.
Konya Şeker’in gerçekleştirdiği ve patatesi işlemeye yönelik sanayi yatırımlarının tarımsal üretime etkisi ise istatistiklere yansıdı. Konya genelinde 2008-2017 döneminde patates üretimi yaklaşık 3 kat arttı.
Bilindiği gibi Konya Şeker’in Seydibey Tarım Ürünleri Entegre Tesisi 2008 yılında üretime başlamıştı. Üretim tesisinde daha sonraki yıllarda kapasite artırımı yatırımları yapan Konya Şeker, patateste büyük alıcı olarak pazara girerken, Konya’nın patates üretim merkezlerinden biri olmasını ve patates için pazar oluşmasını sağlayarak bölgede alımını gerçekleştirdiği ürünün daha fazla üretimin de gerçekleşmesini sağladı.
Konya İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün verilerine göre:
Konya Şeker'in patates alımını yapmadığı 2008 yılında Konya'da patates 222 bin 075 ton üretilirken, üretim 2017 yılında 567 bin 076 tona yükseldi.
Patatesteki üretim artışı yaklaşık 3 kat düzeyinde olurken 2017 yılında Konya ülkemizdeki patates üretiminin yaklaşık %12’sini gerçekleştirdi.
Kurduğu tarımsal sanayi tesisleriyle üretimin ve üreticinin yanında yer alan Konya Şeker, bir yandan bölge üreticilerinin ürettiği ürünlere alım garantisi getirirken, diğer yandan da bölgede üretimi yapılan ürünlerin piyasada oluşan fiyatlarının çiftçi lehine regülasyonunu sağlayarak, piyasadaki bazı alıcıların üreticilerin çaresizliğinden istifade etmesinin de önüne geçmiş oldu.
"Konya Şeker bölgesinde tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin, gıda sektöründe güvenilir gıdanın en büyük güvencesidir. Biz tarımsal ürünü işlemeye yönelik yaptığımız yatırımlarla bir yandan bölge üreticisinin ekim yapabileceği ürün seçeneklerini genişletip tarım arazilerimize iş bulurken, öte yandan da ürettiğimiz sağlıklı ve doğal ürünlerle tüketim standartlarını yukarı doğru çekiyor, sektörün de aynı nitelikte ürünler üretmesinin yolunu açıyoruz. Yani üreticinin şirketi işin içinde büyük oyuncu olarak yer alınca olan şudur; hem üretici hem tüketici kazanır" diyen 25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, Konya Şeker’in geçtiğimiz 2018 yılında üreticiden 75 Milyon 549 Bin 288 TL’lik patates alımı gerçekleştirdiğini ve üreticiden alınan ürününün bedelinin tamamının ödendiğini söyledi.
Konya Şekerin sadece patatese ödediği paranın bile başlı başına büyük bir rakam ve Türk tarımı için bir değer olduğunu vurgulayan Başkan Konuk; “ancak bundan daha önemlisi Konya Şeker’in patatesi işleyecek tesisleri Konya’ya kazandırmasından önceki üretim rakamları ile bugünün üretim rakamları arasındaki büyük farktır. 2008 ile kıyaslandığında patatesteki üretim artışı 10 yıllık zaman zarfında yaklaşık 3 kattır.
Biz üreticiye sözde değil, özde destek yapıyoruz. Biz üretimi destekliyoruz, üretimin güvencesi oluyoruz ama sadece üretimi desteklemekle kalmıyor, tüketici için de gıda pazarlarında ürün standartlarını yukarı çekerek tüm pazarın sağlıklı ve doğal ürün konusunda standartları yukarı çekmesini sağlıyoruz.
Biz tarımsal üretim tarafında üretimi özendirmek için tarımsal ürünü işleyecek bir sanayi tesisi kurarak ürünün önüne, ürün için büyük alıcı olacak bir lokomotif koyuyoruz.
Bu lokomotif yola çıkınca üretim süreci de başlıyor. Bizim alımını yaptığımızdan veya yapacağımızdan daha çok üretilmeye başlanıyor ve bölge bizim alımını başlattığımız ürünün ana üretim merkezlerinden biri haline geliyor, bu da daha önce az miktarda ürün için gelen fırsatçıların oluşturduğu düşük tonajlı ticaretin yani çiftçinin ezildiği alıcının kazancını katladığı fırsat pazarının tasfiyesini ve gerçek anlamda bir pazarın oluşmasını sağlıyor. Bu mısırda, patateste böyle oldu, ayçiçeğinde aynı şey tekrarlandı. Yani biz lokomotifi raylara koyuyoruz, vagonlar o katara kendiliğinden ekleniyor.
İşin tüketici tarafına etkimiz ise iki yönlü oluyor. Birincisi, ürün çok el değiştirmeden tüketici ile buluşuyor. Tüketici açısından ikinci önemli husus ise sağlığıdır ve işin bu yönü en az tarımsal üretim kadar önemsediğimiz bir husustur.
Biz yaptığımız üretimde kendi standardımızı belirliyoruz. Eksenimiz, sağlıklı ve doğal ürün. Mesela ürünlerimizde pancar şekeri kullanıyoruz. Daha maliyetli mi? Evet. Daha sağlıklı mı? Evet. Biz ısrar edince tüketici, pazardaki herkesi bizimle kıyaslıyor ve dolayısıyla da herkesi bizim standardımızda üretmeye zorluyor. Bu her ürün gurubu için geçerlidir ve bunun kazananı tüketicidir, milletimizdir, çocuklarımızdır, geleceğimizdir" dedi.