Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü tarafından “Nesnelerin İnterneti ile Makine Öğrenmesi ve Görüntü İşleme” konulu seminer verildi.
Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Arş. Gör. Mahmut Durgun ve Arş. Gör. Ali Bircan tarafından verilen seminere üniversitenin akademik personeli ile öğrenciler katıldı.
"2020’li yıllarda 50 milyara yakın cihaz internete bağlanacak"
Seminerin ilk konuşmacısı olan Arş. Gör. Durgun, "Nesnelerin İnterneti" hakkında bilgi verdi. Durgun, Nesnelerin İnterneti (IoT) kavramını, "Çevremizdeki fiziksel olayları kontrol etmemizi ve takip ederek analiz etmemizi sağlayan cihaz, yazılım ve erişim hizmetlerini kapsayan bir iletişim ağıdır." şeklinde tanımladı. Nesnelerin İnternetinin 'araç, akıllı evler, insan, evcil hayvan, tarım, askeri güvenlik, sağlık' gibi birçok alanda kullanılan bir teknoloji olduğuna dikkat çeken Durgun, 2020’li yıllarda 50 milyara yakın cihazın internete bağlanmasının ön görüldüğünü belirtti. Durgun, bu teknolojinin iş, sağlık, sosyal hayat uygulamaları sayesinde yaşamı kolaylaştıran avantajlarının yanı sıra gizlilik, iş kaybı ve teknolojiye aşırı güven dezavantajlarının olduğunu söyledi.
Nesnelerin İnterneti katmanlarını 'uygulama katmanı, servis yönetim katmanı, internet katmanı, erişim katmanı ve algılama katmanı' olarak sıralayan Durgun, bu alanda yaşanan teknik zorlukların teknoloji, standardizasyon, güvenlik, gizlilik ve büyük veri yönetimi olduğunu dile getirerek sözlerine son verdi.
"Bilgisayarın tarihçesi El-Harezmi’nin sıfırı bulması ile başlar"
Seminerin ikinci konuşmacısı olan Arş. Gör. Bircan ise katılımcılara Makine Öğrenmesi ve Görüntü İşleme ile ilgili bilgiler sundu. Bilgisayarları anlamak için önce tarihçesinin bilinmesi gerektiğine dikkat çeken Bircan, "El-Harezmi’nin sıfır rakamını bulması ile başlayan bu süreç, bilgisayarın babası Charles Babbage ile sürmüş ve ilk bilgisayar programcısı Ada Lovelace ile devam etmiştir." dedi. Günümüz insanlarının "yapay zeka insanın yerini mi alacak" gibi endişeler taşıdığını söyleyen Bircan, Stanford Üniversitesi profesörü Andrew’in “Bugün yapay zekanın kötü bir süperzeka olmasından endişelenmek, Mars’taki aşırı nüfus artışından endişelenmek gibidir. Biz henüz bu gezegene iniş yapmadık” sözünü dinleyicilerle paylaştı.
Robot üreten firmaların amacının insansı özellikler taşıyan özellikte robotlar üretmek olduğunu ifade eden Bircan, Honda firmasının 20 milyar dolar harcayarak ürettiği robotun bile hali hazırda bir koyunun on IQ olan zekasına sahip olduğunu söyledi. Görüntü İşlemeyi "matrislerle uğraşarak görüntü düzeltmek yada değiştirmek için karmaşık sayısal işlemler yapmak" olarak tanımlayan Bircan, "Görüntü işlemeyi neden öğreniyoruz" diyen öğrencilerine "Siz görüntü işleyen programları kullanan değil, yapan olmalısınız" dediğini hatırlattı.