“Ülkemiz, tarihi açısından en büyük ihanetlerden birisi olarak niteleyebileceğimiz 15 Temmuz gecesi, aziz milletimiz, canı pahasına vermiş olduğu mücadelenin ardından yeni güne yeni bir zaferle uyanmıştır.
Devletimizin çeşitli kademelerine sızarak yıllarca kendisini gizleyen, ülkemizin tüm imkânlarından yararlanan uluslararası şebekelerin yerli uzantısı olan bu hain güruh kendi çıkarları uğruna ülkemizin geleceğini karartmayı göze almışlardır. Bu olayın en acı yanı ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu kişilerin yine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan masum sivillere ülkemizin silahlarını doğrultarak kan akıtmaları olmuştur. Siyasi tarihimize baktığımızda pek çok darbe ile karşı karşıya kalan milletimizin bu seferki mücadelesi, kendi askeri, silahı, tankı ve kendi uçağına karşı verilmiştir. Bu ihanete karşı yaşanan şaşkınlığın ardından gerçekleri ve tehlikeyi erken fark eden aziz milletimiz vatan sevdası, imanı ve kararlılığı ile bu silahların önünde durarak bu ihanete sessiz kalmamış, canını ortaya koyarak vatanını savunmayı kendisine bir görev bilmiştir. Çanakkale’de, Sakarya’da, İzmir’de; vatan söz konusu olduğunda milletimizin canını feda edebileceğini fakat vatanını asla teslim etmeyeceğini tecrübe etmiş bir milletin evlatları olarak, bundan sonra da istiklalimiz ve istikbalimiz söz konusu olduğu her durumda canını ortaya koyacağını açık bir şekilde bütün dünyaya ilan etmiştir. 15 Temmuz darbe girişimi, milletin darbe heveslilerine verdiği bir büyük ders olarak, bu milletin şanlı tarihindeki yerini alacak ve hiçbir zaman hatırımızdan çıkmayacaktır.
Bu münasebetle milleti, vatanı, bayrağı uğruna canını veren tüm şehitlerimizle birlikte 15 Temmuz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize de şükranlarımı sunuyorum.”