Kazada hayatını kaybeden Efeoğlu'nun 10 dakika sonrasında kreşte bulunan 5 yaşındaki kızını ziyaret edip onu sevindirmek için temsili doğum günü kutlaması yapmayı planladığı ortaya çıktı.
Kaza sonrası ambulans şoförü 7 ay tutuklu yargılandı, ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Ölen eşinin kazada yamulan yüzüğünü halen boynundaki kolyede taşıyan Pınar Efeoğlu (39) ise şoförün kendisinden özür dilememesine sitem etti.
Kaza, 7 Mart Perşembe günü Muratpaşa ilçesi Doğuyaka Mahallesi Termessos Bulvarı üzerinde saat 13.30'da meydana geldi.
Hasta almaya giden C.D. yönetimindeki 34 LM 7112 plakalı ambulans, kavşaktaki ışıklara geldiği sırada sol taraftan gelen E.Ç. yönetimindeki 07 MPV 32 plakalı araçla çarpıştı.
Çarpmanın etkisiyle yan devrilen ambulans aracı, marketten su aldıktan sonra park halindeki 34 BR 2344 plakalı otomobiline bineceği sırada Olcay Efeoğlu'na çarptı.
Ambulansla kendi aracı arasında sıkışan Efeoğlu ağır yaralandı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırılan Efeoğlu, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Kazadan yara almadan kurtulan otomobil sürücüsü E.Ç. ile ambulans görevlileri olay yerinde uzun süre gözyaşı döktü.
Bir nebze olsa da vicdanımı bastırdı
Kaza sonrası gözaltına alınan ambulans sürücüsü C.D. 7 ay tutuklu yargılandıktan sonra geçtiğimiz günkü duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Kararın ardından adliye binası çıkışında gazetecilere açıklama yapan Olcay Efeoğlu'nun eşi Pınar Efeoğlu, şoförün 7 ay boyunca tutuklu yargılanmasının bir nebze de olsa vicdanını bastırdığını söyledi.
Hukuka çok güvendiğini belirten Efeoğlu, "O konuda kalbim ve vicdanım çok rahat. Bu zamana kadar içeride tutmaları bile benim bir nebze de olsa vicdanımı bastırdı.
Onlara, bu süreçteki bakış açılarından dolayı çok teşekkür ediyorum ama inanıyorum ki adalet yerini bulacak ve herkes hak ettiği cezayı alacak.
Bir kere benim yanıma gelip özür dilemedi
İzledikleri güvenlik kamera görüntülerine dayanarak, ambulansın siren ve ikaz lambaları açık olmadan kırmızı ışıkta geçtiğini ileri süren Efeoğlu, "Her şey o kadar net ki; kırmızı ışığın yandığı, sireninin yanmadığı.
Bu kadar çok adalete konuşup özür dileyen insan, bir kere benim yanıma gelip özür dilemedi. Vicdanımı hiçbir şekilde bu konuda bastıramıyorum.
Bu olayın hiçbir yerinden tutamıyorum. Eşim orada su almak için inmiş. Olayla da hiçbir ilgisi yok. Arabaya bineceği sırada gerçekleşiyor.
Saniyelik bir olay. Ona düşünme, kaçma, kendini kurtarma gibi bir alan bırakılmamış.
10 dakika sonrası kızına doğum günü sürprizi yapacakmış
Kazadan yarım saat öncesi eşiyle telefonda görüştüğünü belirten Efeoğlu, kreşte eğitim gören 5 yaşındaki kızlarını sevindirmek için temsili doğum günü yapmayı planladıklarını dile getirdi.
Efeoğlu, "Kreşte buluşmak üzere ben iş yerinden çıkmıştım ve 10 dakika sonrası buluşacaktık. Kreşe doğru giderken iş yerindeki eşimin yardımcısı aradı ve eşimin kaza geçirdiğini polis aracılığıyla öğrendiğini söyledi.
Hastaneye yetişmemi istediler. Önce inanamadım, şaka yapıyorlar sandım. Çünkü yarım saat öncesi eşimle konuştum ve hiçbir sıkıntısı yoktu.
Daha sonra bir telefon gelince direk hastaneye gittik. Maalesef orada üzücü haberi aldık. Her şey vicdana ve kalbe anlatılmayacak şekilde olmuştu.
Eşinin kaza sonrası yamulan yüzüğünü boynunda taşıdığını da ifade eden Efeoğlu, adalete güvendiğini bir kez daha yineleyerek, "Herkes kendini düşünmeyi bıraksın, birazcık bu adamın yaşadığını ve o adamın 5 yaşındaki kızını düşünsünler.
Başka hiçbir şey istemiyorum. Zaten herkes vicdanını yenecek ve hak yerini bulacak. Kızıma hiçbir şey anlatamıyoruz. 5 yaşındaki çocuğa ne anlatabilirsiniz.
Siren ve ikaz ışıkları açık kırmızı ışıkta geçti iddiası
Acılı annenin avukatı Enver Akın ise hesaplamalarına göre ambulansın hızının 90 kilometre olduğunu ve siren ile ikaz lambalarının açık olmadan kırmızı ışıkta geçtiğini iddia etti.
Kazadaki ambulansın özel bir şirkete ait araç olduğuna dikkat çeken Akın, aracın trafik muayenesinin 2 ay gecikmiş olduğunu öne sürdü. Akın, "Aslında trafikte olmaması gereken bir araç.
Bunun yanında yönetmelikte aracın içerisinden HD olarak kamera ve ses kaydının alınması gerekiyor.
Bu araçta bunun olmadığı söyleniyor. Bu olayda özel ambulans şirketlerinin daha sıkı denetlenmesi gerektiğini bize gösteriyor.
Bunun haricinde olayda acil olarak bir olaya müdahale hali yok. Çünkü sireni çalmıyor, ikaz lambaları yanmıyor.
Buna rağmen keyfi şekilde bu aşırı hızla şehir içerisinde gidilmeye devam ediliyor. Kazaya sebebiyet vermesinden dolayı Olcay Bey aramızdan ayrılıyor ve 5 yaşındaki çocuğu babasız bırakıyor.
Bu gerçekten çok acı bir olay. Aslında bu kazanın olmaması için frene basması yeterliydi. Kanunen de ambulansın kavşaklara geldikleri zaman yavaşlamaları kırmızı ışık olduğu zamanda durmaları çok açık bir şekilde ifade ediliyor.
Kıstas belirlenmeli
Son olarak Akın, bu gibi trafik kazalarında verilen cezaların çok düşük olduğunu savunarak, Yerel mahkemeler yüksek ceza verse de üst mahkemeler bu kararları bozuyorlar.
Daha düşük ceza verilmesi gerektiğine hükmedilmesini söylüyorlar ama bu tarz trafik kazalarında diğer suçlarda olduğu gibi kıstas belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü bir insan yakınını kaybettiği zaman bir kere ölüyor, düşük ceza alınıp kişinin oradan çıktığını görünce ikinci kez ölüyor.
Kaza anı güvenlik kamerasında
Kaza anı çevredeki iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, ambulansın ışıkları geçtikten sonra kavşağa geldiği sırada, karşı yönden gelip sola dönüş gerçekleştiren E.Ç. yönetimindeki 07 MPV 32 plakalı araçla çarpışıp devrildiği, bir başka açıda ise yine ambulansın devrildikten sonra Olcay Efeoğlu'na çarptığı görülüyor.