Konya'nın Hadim ilçesinde yaşayan kadınlar, kadim Türk lezzeti olarak bilinen "Kavut" ununu asırlık el değirmenleri ile sofralara ulaştırıyor.
Atalarından kalma el değirmeninde öğüttükleri buğday, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, nohut, mısır, yaban armudu ve menegiç gibi kuru yemişlerden elde ettikleri un, kadınların hünerli ellerinde enfes bir yemeğe dönüşüyor. Hadim ilçesine bağlı Gezlevi Mahallesinde yaşayan 58 yaşındaki Meryem Sevinç, bu lezzetin unutulmaması için geleneksel yöntemlerle kavut unu hazırlamaya devam ediyor. Binlerce yıllık geçmişe sahip olduğu bilinen kavut ununun zahmetli bir yolculuğun ardından sofralara ulaştığını belirten Sevinç, kavut ununun kış mevsiminin vazgeçilmezlerinden olduğunu ifade etti.
Evliya Çelebi'nin Seyahatname isimli eserinde de adı geçen kavutun yapılışı hakkında bilgi veren Sevinç, "Biz bu kavutu genellikle kış mevsiminde, boş zamanlarımızda hazırlarız. Hazırlanışı zahmetlidir. Buğdayı, kabak çekirdeğini, ay çekirdeğini ve mısırını sobamın fırınında kavurdum. Aroma vermesi için de dağ armudundan ufak bir parça ekledim. Bütün bunları birlikte karıştırdım. Değirmen uzak olduğu için ailemle birlikte bu taş değirmenle çekip yeriz. Bütün bunları elimin emeği, alnımın teri ile ben kendim tarladan kaldırdım" dedi.
"Biz bunlarla büyüdük yeni yetmeler bilmez"
Kavutun eskiden çok yapıldığını ifade eden Sevinç, "Yapılmış olsa yazın da güzel yenir. Bağ da bahçede çalışırken, otururken, bir molada yiyebilirsin. Çünkü ben bunlarla büyüdüm. Ama yeni yetmeler bunun lezzetini bilmezler. Ben dağda koyun keçi güderken de devamlı azığımda bulundururdum. Hala daha vücudum istiyor bunu. Onun için ben devam ettiriyorum. Allah'ım bana ömür verdikçe de devam ettireceğim. Kavutun yapılışını annemden, ebemden öğrendim. Bu eve gelin geleli zaten 40 sene oldu. Kaynanam, kaynatam da bilirlermiş. Ellerinden düşürmedikleri bu taşı bu geleneği şimdi aynı şekilde ben sürdürüyorum. Bu sene köyümüzde yapan kişi sayısı da çoğaldı" dedi.
Kavutun genellikle pekmezle servis edildiğini, pekmezin bulunmadığı durumlarda ise şekeri kaynatarak şerbet şeklinde karıştırdıklarını söyleyen Meryem Sevinç, içindeki her şeyin doğal olduğunu ifade ederek, "Yeni yetmelerin bir uzun yaşadığı yok. Ebem, dedem, annem kaç yaşında öldü. Hep bunları yediği için geç öldüler. Ben kaç yaşında öleceğimi bilmem gayri" diyerek sözlerini tamamladı.