Kayseri’de kına gecesinde müziğin ritmine kendisini kaptırarak hareketli çekim yapan kameraman ile iş yeri sahibi, yargılandığı davada maddi ve manevi tazminata mahkum edildi.
Avukat Ali Kızılay, kına gecesinde çekim yapması için bir düğün salonu ile anlaştı. Düğün salonunun da anlaştığı fotoğraf stüdyosundan çekime gelen kameramanın kendisini müziğin ritmine kaptırarak çektiği görüntülerden hoşnut olmayan Kızılay, kameraman E.A. ve iş yeri hakkında suç duyurusunda bulundu.
"Hizmetin ayıplı ifasından kaynaklı maddi, manevi tazminat" istemiyle Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi'nde görülen davada, E.A. ve çekim yapan iş yeri, maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Tarafların itirazını esastan reddeden Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı.
Müşteki avukat Kızılay, AA muhabirine, 16 Haziran 2019'da eşi Kübra Kızılay ile nişan ve kına organizasyonu yapmak için bir düğün salonu tutmaya karar verdiklerini söyledi.
Bunun için davalı düğün salonu yetkilileri ile yüz yüze görüşerek anlaştıklarını, bu anlaşmanın içerisinde video ve fotoğraf çekimine ilişkin bir madde de olduğunu anlatan Kızılay, düğün yapıldıktan yaklaşık bir ay sonra davalı düğün salonunun anlaşmalı olduğu fotoğraf stüdyosuna giderek düğün videosunu sorduklarını ifade etti.
Kendilerine, videoda belli başlı sıkıntıların olduğunu, bunları gidererek videoyu göndereceklerini söylediklerini kaydeden Kızılay, "Beli bir süre sonra düğün videosunun hazır olduğunu ilettiler. Gidip videoyu teslim aldık. Eve gidip izledikten sonra aslında belli başlı sıkıntılarının olduğu söyleminin videonun tamamında olduğunu, düğün videosunu çeken arkadaşın müziğin ritmine kendisini kaptırarak düğünün neredeyse tamamında oynadığını ve bu şekilde sallantıların ortaya çıktığını, ciddi manada görüntü bozukluklarının meydana geldiğini görünce eşimle birlikte şoke olduk." diye konuştu.
Bunun üzerine fotoğraf stüdyosuna başvurarak, sıkıntı olduğun ve bunu gidermeleri gerektiğini, "galiba bize ham veri verildi" diye talepte bulunduklarını aktaran Kızılay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar da bize aslında bu sıkıntının giderilemeyecek bir sıkıntı olduğunu, teknolojik olarak mümkün olmadığını ilettiler. Avukat arkadaşımla istişare edip, dava açmaya karar verdik. Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi nezdinde, 'hizmetin ayıpla ifasından kaynaklı maddi, manevi tazminat' istemli dava açtık. Dava neticesinde bilirkişi raporu alındı. Bu raporda hizmetin yüzde 80 oranında ifa edildiğine, yüzde 20 oranında ise eksik ifa edildiğine karar verildi ve bu rapora dayalı olarak lehimize maddi ve manevi tazminata hükmedildi. Bu karara karşı gerek biz gerekse karşı taraf istinaf nezdinde kanun yoluna başvurduk. İstinaf Mahkemesi yapmış olduğu inceleme neticesinde iki tarafın istinaf başvurusunu da esastan reddetti ve karar bu şekilde kesinleşmiş oldu. Hizmetin ayıplı ifasından kaynaklı açılan tazminat davaları kapsamında Türk yargı sisteminde emsal bir karar teşkil ediyor."
İleride çocukları, akrabalarıyla oturup izleyebilecekleri bir anının izlenemez hale geldiğini kaydeden Kızılay, "Böyle olunca bizde telafisi imkansız bir üzüntüye neden oldu. Zaten mahkeme kararında da buna vurgu yapılarak telafisi imkansız anılar barındırdığı için manevi tazminata hükmedilmiş oldu." dedi.