Babasından miras kalan arıcılığı sürdüren Mersinli Mustafa Akpınar, kaliteli ve lezzetli bal üretebilmek amacıyla 30 yıldır şehir şehir gezip adeta mevsimleri kovalıyor.
Ata mesleği arıcılıkla memleketi Tarsus'ta henüz ilkokul yıllarında tanışan Akpınar, ömrünün büyük kısmında, yılın büyük bölümünü evinden uzakta arılarıyla birlikte gezgin bir hayat yaşayarak geçiriyor.
AA muhabirine konuşan Akpınar, mesleğini severek yaptığını ve her yıl Erciyes Dağı'na geldiğini söyledi.
Arıcılıkta işlerin şubat ayında başladığını belirten Akpınar, şunları kaydetti:
"Baba mesleği arıcılığı ilkokulu bitirdiğimden beri, 30 yılın üstünde yapıyorum. Benim gelirim sadece bu, başka bir işimiz yok. Gezgin arıcıyız. Sırasıyla mevsimi kovalıyoruz. Mesleğimden memnunum. Bizim işimiz şubat ayında başlar ve nisan ayına kadar kış bakımı olur, genelde bunu da Tarsus'ta yaparız. Ondan sonra narenciye bölgesine gidilir. Bu Adana bölgesi olur. Narenciye biter ve 15 Mayıs gibi genelde Kayseri'ye gelirim. Bünyan ve Sarıoğlan arası ama haziran ayının sonuna doğru Erciyes'e çıkıyorum. Burada da mesai temmuz 15 gibi biter. Daha sonra da genellikle çamlık bölgelere gideriz. Gezgin arıcı olarak Türkiye'nin hele hele İç Anadolu'nun her vilayetine gidilir. Türkiye'nin çok yerini gezdik. Yaklaşık 15 ile gittik. Niğde, Aksaray, Konya, Kayseri, Şanlıurfa, Aydın, Muğla gibi yerlere gittik. Sayamadığım yerler de var. "
Her bölgenin arılara farklı bir zenginlik sunduğunu anlatan Akpınar, Kayseri Erciyes'in keven, Muğla'nın çam, Mersin'in narenciye bölgesi olduğunu dile getirdi.