Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Petek Aşkar, Türkiye'de köy okullarındaki çocukların ve kadın öğretmenlerin gerçek potansiyellerine ulaşabilmesinin çok önemli olduğunu bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı, Türk Eğitim Derneği (TED) ve Zurich Sigorta'nın desteği ile mesleğe yeni adım atan kadın köy öğretmenlerinin eğitimlerine katkı sağlamak için hayata geçirilen proje kapsamında, farklı illerden 53 ildeki 354 okulda görev yapan 385 kadın köy öğretmeni, "Birdik Bin Oluyoruz" başlığı altında Antalya'da toplandı.
MEB Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Petek Aşkar, Kemer ilçesindeki bir otelde düzenlenen eğitim programının açılışında, öğretmenlere seslenerek, köy okullarının eksileri ve artıları ile pek çok farklılıkları olduğunu söyledi.
Bu farklılıkların bilinci ve sorumluluğu ile eğitim politikaları ve uygulamalarını hayata geçirmek istediklerini ifade eden Başkan Yardımcısı Aşkar, şöyle konuştu:
"Türkiye'de köy okullarındaki çocukların ve öğretmenlerimizin özellikle de kadın öğretmenlerimizin gerçek potansiyellerine ulaşabilmeleri bizim için çok önemli. Bu bağlamda, köy öğretmenlerinin ihtiyaçlarını ve sorunlarını bilmek, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için 'Eğitimin Sigortası: Öğretmenlerimiz' projesini Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, Türk Eğitim Derneği ile hayata geçirdik. Bu proje, mesleğinin ilk yıllarında kırsal bölgelerde görev yapan kadın öğretmenleri desteklemeyi amaçlamaktadır."
Prof. Dr. Aşkar, kaliteli eğitimin herkesin hakkı olduğunu ve bunun en önemli faktörünün kendisini her yönden geliştirebilen bir öğretmenle mümkün olabileceğinin tartışma götürmez bir gerçek olduğunu vurguladı.
Köy koşullarından kaynaklı fiziksel olanaksızlıkların yanı sıra sosyal ve kültürel anlamda büyük yoksunluklarla mesleklerini icra etmeye çalışan köy öğretmenlerinin motive edilmesi ve çocukları ile oluşturdukları sinerjinin zenginleştirilmesine destek olacaklarını aktaran Aşkar, şunları kaydetti:
"Bu protokolün amacı, öğretmenlerin yaşadıkları çevresel, fiziksel ve mesleki sorunların en aza indirilmesi, bilgilerinin artırılması, mesleklerine ve kendilerine olan inanç ve motivasyonlarının yükseltilmesidir. Bu amacı el ele gerçekleştireceğiz. Sevgili öğretmenim, mesleğinin ilk yıllarında köy, ilçeye atanan kadın öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerinin desteklenmesi yoluyla, çalışma hayatına daha iyi bir başlangıç yapmalarının sağlanması ve bu amaçla hem öğretmenlerin meslek yaşamlarının kalitesinin geliştirilmesi hem de öğrencileri için bir umut yeşertilmesi gayemiz. Sizlerin hem proje boyunca görev yaptığınız okuldaki öğrencilere hem de meslek hayatınız boyunca eğiteceğiniz öğrencilere etkilerinin olumlu yönde gelişimini desteklemek ve zenginleştirmek istiyoruz."
Aşkar, projenin "Öğretmenlerin Mesleki ve Kişisel Gelişiminin Desteklenmesi", "Öğretmenlerin Yöresel ve Sosyal Uyumunun Sağlanması", "Sosyal Girişimcilik Modelleri" ve "Gönüllülük Esasına Dayalı Projeler ile Ana Projenin Desteklenmesi" olarak 3 temel bileşen kapsamında yürütüldüğünü anlattı.
- Öğretmenlerin kişisel gelişimlerine katkı sağlanacak
TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ise konuşmasında, proje ile mesleğinin başında olan binlerce kadın köy öğretmenine dokunmaya çalıştıklarını söyledi.
Projeye bir okulla başladıklarını şimdi ise 354 okulla devam ettiklerini dile getiren Pehlivanoğlu, bine doğru gittiklerini belirtti.
Genç öğretmenlerin ilk görev yerleri köye atandıklarında akademik olarak eksikliklerini giderme şansını bulamadıklarını dile getiren Pehlivanoğlu, şöyle konuştu:
"Maalesef köyde yaşamak zorunda oldukları için sosyal olarak büyük eksiklikler hissediyorlar. Bunun yanında köye gittikleri zaman şaşkınlık içerisinde travma yaşayabiliyorlar. TED, MEB ve Zurich Vakfı koordinasyonunda akademik, sosyal ve psikolojik gelişim programıyla bu öğretmenlerimizin yanında oluyoruz. Bu öğretmenlerimiz bir kaç yıl sonra okullarından tayin isteyecekler. Burada ne kadar sağlam bir gelişim yaşarlarsa tayin edildikleri yerde de o kadar verimli olurlar. Bütün bunların yanında da kurdukları aileleriyle mutlu olurlar. 21. yüzyılda şehirleşelim derken gecekondulaştık. En değerli olan tarımı yani köyü ihmal ettik. Onun için köyde yaşamı mutlu hale getirmek mecburiyetindeyiz. Köydeki çocuğun hayallerini köyün içine, cehenneme hapsedilmiş gibi hissettirmemek mecburiyetindeyiz. Gelecekle ilgili hayal kurmalarını ve bu hayal için mücadele etmeyi sağlamak mecburiyetindeyiz. Köyde doymasını sağlamak mecburiyetindeyiz. Onun için kadın köy öğretmenleri çok önemli. Çünkü, onlar hem bir anne kadın olarak hem de köyde saygı duyulacak bir birey olarak görülüyorlar. Çocukların hayallerini bir anne şefkatiyle paylaşıyorlar, destek oluyorlar. Köyü de köy ihtiyar heyetini de kız çocuklarının okullaşması için zorluyorlar."
Bu projeyle okul okul çocuklara destek olduklarını vurgulayan Pehlivanoğlu, MEB ile beraber de imkansızlıkları imkanlı hale dönüştürmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi.
- "Sadece öğretmenlerin değil her memurun Doğu görevini tatması gerekiyor"
Eğitime katılan ve Van'ın Saray ilçesine bağlı Değirmigöl İlkokulu'nda öğretmenlik yapan Yazgı Simay Berker, AA muhabirine, okulunu çok sevdiğini söyledi.
Burada edindiği tecrübelerin bazen kendisi için zorlayıcı ve umut kırıcı olabildiğini ifade eden Berker, "Bu projenin parçası olmak bizleri ayakta tutuyor, güçlendiriyor." diye konuştu.
Berker, henüz mesleğinde ikinci yılı doldurmasına rağmen yaşadıklarının kendisi için sarsıcı olduğunun altını çizerek, "Sadece öğretmenlerin değil her memurun Doğu görevini tatması gerekiyor. Çünkü bu gerçek bir tecrübe. Soba yakmadan, temizliğini yapmadan, 'O sınıf benim sınıfım, bu okul benim okulum' diyemiyorum. Kendimi orayla bütünleşmiş hissediyorum. Oraya yapılmış bir şeyi kendime yapılmış gibi hissediyorum. Mesleki doyum açısından zirvede yaşayacağınız bir alan." ifadelerini kullandı.
Erzincan'ın Tercan ilçesine bağlı Mamahatun 17 Şubat İlkokulu'nda görev yapan öğretmen Şerife Akile Bozkır da çok büyük bir sorumluluğu olduğu için ilk önce köy öğretmenliğini yapamayacağını düşündüğünü söyledi.
Köyde çok zorluklar yaşanabildiğini dile getiren Bozkır, "Sonra bir bakıyorsun, bir süper kahramana dönüşüyorsun. Büyük bir sorumluluk gerekiyor. Tek öğretmen olmuyorsun. O okulun idarecisi, hizmetlisi oluyorsun. Çocukların annesi, babası oluyorsun. Yeri geliyor ablası oluyorsun. Bu sana daha çok gurur veriyor. O yüzden en güzel yıllarımı geçirdiğimi düşünüyorum." diye konuştu.
Eğitim programının açılışına, Zurich Sigorta Genel Baş Yardımcısı Esra Bozkurt ile köy öğretmenleri katıldı.