Moderatörlüğünü Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın yaptığı ve İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Duran Ali Yıldırım ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğr. Gör. Dr. Ebru Tüzemen Atik’in konuşmacı olarak katıldığı panele Vali Yardımcısı Mustafa Türkcan, il ve üniversite protokolü ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program üniversite tanıtım filminin izlenmesiyle devam etti.
Panelde ilk olarak söz alan Prof. Dr. Mustafa Aydın, “İnsan hakları önemli bir konu; anmak yerine anlamak ve anlamlandırmak gerekiyor. ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni bir şeyler söylemek lazım’ demiştir Mevlana. O yüzden bugün biz de insan hakları hakkında farklı şeyler söylemek için buradayız. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi bir sürecin halkalarından birisidir. Demokrasiyi insan hakları içerisinde görebilirsiniz." dedi.
Öğr. Gör. Dr. Ebru Tüzemen Atik ise hukuki açıdan insan haklarının önemine değinerek “İnsan hakları; insana, insan olması nedeniyle tanınan ve ırk, din, dil ve cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. İnsan hakları ideal hukuk içerisinde yer almaktadır. 10 Aralık 1948, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edildiği tarihtir ve insan haklarının korumak adına manevi bir değere de sahiptir. Eşitlik, yaşamak, hürriyet, kölelik ve işkence yasağı, masumiyet karinesi, sosyal güvenlik ve çalışma hakkı gibi pek çok çekirdek hakları içeren otuz maddeden oluşmaktadır.” dedi.
Öğr. Gör. Dr. Atik, konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), 1950 yılında Avrupa Konseyine üye devletler tarafından kabul edilerek 1953 yılında yürürlüğe girmiştir. Türkiye sözleşmeyi, kabul edildiği tarihte imzalamış, 1954’te onaylamıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Avrupa Konseyinin bir organı olarak 1998’de kurulmuştur. AİHS ile tanınan haklardan yararlanma konusunda ihlâl yaşayan herkes, bireysel olarak başvuru yapabilmektedir. AİHM’e bireysel başvuru için öncelikle iç hukuk yolları tüketilmiş olmalıdır, başvuru süresi kararın kesinleşmesinden itibaren 6 aydır, başvuru ücretsizdir ve her dilde başvuru mümkündür. İnsan Haklarını Ulusal Koruma Mekanizmaları içerisinde başta Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru olmak üzere, İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları, Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu yer almaktadır.”
İnsan haklarının konuşulduğu değil, oluşturulup korunduğu bir dünya istediklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Duran Ali Yıldırım ise insan hakları konusunu İslami açısından değerlendirerek "İnsana hak ilk olarak dünyaya geldiği zamanda Allah-u Teâlâ tarafından verilmiştir. Din, kitap, peygamber insanlık için gelmiştir. Her şeyden önce İslami açıdan insan onurunun ve haysiyetinin korunması önceliklidir. İnsanoğluna en büyük özgürlüğü veren Allah’tır. İslam insanın fıtratına uygun dengede bir dindir. İnsanı ne tamamen ahirete ne de tamamen dünyaya yönlendirmiştir. Allah’a inanan inanmayan, hiç bir sınıfı ayırt etmeden haklar sunmuştur. Kuran-ı Kerim’de de insan haklarının geçtiği çok sayıda ayet yer almaktadır. İnsanın canı, malı, haysiyeti, onuru ve dini korunmalıdır. İslam insanın kendi canına, malına ve aklına zarar vermesini yasaklamıştır. İslam dini bütün emirlerinde, ölçülerinde ve tavsiyelerinde her açıdan insanı gözeten bir dindir.” şeklinde konuştu.
Program, panelistlere plaket ve belge takdiminin ardından sona erdi.