Antalya'nın Akseki ilçesinde babasından öğrendiği tahta kaşık yapımı mesleğini emekli olduktan sonra devam ettiren 68 yaşındaki emekli resim öğretmeni Mustafa Bütüner, ürü nlerini yurt içinde çeşitli noktalara ve bazı ülkelere de gönderiyor.
Akseki'nin kırsal mahallelerinden Bademli'de küçük yaşlarda babasından tahta kaşık yapımını öğrenen resim öğretmeni Mustafa Bütüner, 2005 yılında emekli olduktan sonra bu zanaatı sürdürmeye karar verdi.
Evinin bir odasını imalathaneye çeviren Bütüner, 21 yıl önce vefat eden babasının aletleriyle unutulmaya yüz tutan mesleği yaşatmak için çalışmalarına başladı. Atölyesinde üretimi sürdüren Bütüner, yurt içinden ve bazı ülkelerden tahta kaşık siparişi almaya başladı.
"Kaşıkçılık köyün 200 yıllık geleneği"
Bütüner, AA muhabirine, Bademli Mahallesi'nde tahta kaşık zanaatının 200 yıl önce başladığını söyledi.
"Sinan dede" olarak bilinen atalarının arkadaşlarıyla Bademli'ye getirdikleri bu zanaatı öğrettiğini aktaran Bütüner, babasının da 1999 yılında vefatına kadar uzun yıllar mesleği sürdürdüğünü kaydetti.
Tüzel kişiliği geçmişte belde olan mahalledeki 350-400 hanenin neredeyse tamamının o günlerde tahta kaşıkçılıkla geçindiğine değinen Bütüner, mesleğin son kuşak temsilcileri olduklarını ifade etti.
Teknolojinin gelişimiyle metal kaşığın yaygınlaşmasının tahta kaşığa talebi azalttığını, dolayısıyla da bu meslekte yeni usta yetişmediğini dile getiren Bütüner, "Kaşık yapımı köyümüzdekilerin tamamının baba mesleği ancak günümüzde bunu devam ettiren birkaç kişi kaldık. Bunların en genci de benim. Ben de emekli olduktan sonra babamın aletleriyle onun yaptığı kaşıklara benzetmeye çalışarak bu işe başladım." diye konuştu.
Kaşığın nasıl yapıldığına dair bilgi veren Bütüner, şöyle konuştu:
"Odun üzerinde kaşığın öncelikle tasarımı yapılır. Sonrasında ise ince işçiliğe geçilir. En iyi kaşık şimşir ağacından olur çünkü şimşir ağacının damar gözenekleri yok denecek kadar azdır. O nedenle daha temiz görünüyor, daha sağlıklı ve sağlam oluyor. Şimşir kuruduğu zaman dönme büzülme küçülme ve çatlama olmaz. Şimşir bünyesinde mikrop barındırmaz. Hemen dışarı atar. Meşe ve karaağaç kütüklerinden de kaşık yapılıyor. Babamın zamanında 'rugan' denilen cilalı ve parlak kaşıklar olurdu. İçine desenler çizilen kaşıklar olurdu. Şimdi onlardan da vazgeçildi."
Son 40 yıla kadar Bademli halkının geçim kaynağı olan tahta kaşıkçılığın pazarının da yok olmaya başladığını anlatan Bütüner, "Kaşık ağaları beldemize gelir bizden kaşıkları toptan alırdı. Bunları özellikle Konya'ya götürür ve orada satar tekrar bize gelirlerdi. Köylülerin mahalle bakkallarından kaşıkla alışveriş yaptıkları da olurdu. Kaşık getirip, çay, şeker vs. gibi evin ihtiyaçlarını alırlardı. Şimdi bu işi yapan azaldı. Bu işi yapan köyümüzde son bir kaç kişi kaldı." diye konuştu.
Kendilerinden sonra bu işi yapacak kimsenin kalmayacağına üzüldüğünü dile getiren Bütüner, yemeğini tahta kaşıkla yediğini vurguladı.
Tahta kaşıkla dünyaya açıldı
işini severek yaptığını, bir kaşığı yapmak için yarım saat ile 2 saat arasında emek verdiğine değinen Bütüner, kaşıkların tanesini 6 liradan sattığını belirterek, şunları söyledi:
"Sipariş oldukça yapıyorum. Konya'dan, Karaman'dan, Antalya'dan, İstanbul'dan istiyorlar. Fransa'nın Paris kentindeki bir restorana gönderdim. Üzerine de işlemeler yaptık. Japonya'ya 1400 tane kaşık gönderdim. Onlar Türk kültürüne çok meraklılar. Köy düğünleri, mahalle düğünleri için de kaşık isteyenler oluyor. Türk Halk Oyunları Bölümünden emekli olan eski öğretim görevlisi Abdurrahim Karademir, Japonya'da kültürümüze ait halk danslarının dersini veriyor. O da biraz önce aradı 1000 kaşık siparişi verdi. Köy düğünleri, mahalle düğünleri için de kaşık isteyenler oluyor. Kaşık ne kadar sert olursa o kadar iyi ses verir. Düğünler ve halk oyunları için şimşir kaşık tercih ediliyor."
"Mustafa Bütüner tahta kaşığı en iyi yapan ustalardan"
Bütüner'i sipariş için telefonla arayan Abdurrahim Karademir de Bademli Mahallesi'nde üretilen kaşıkların şimşirden olması ve iyi ses vermesi dolayısıyla tercih edildiğini kaydetti.
Bu kaşıkları en iyi yapan ustalardan birinin de Mustafa Bütüner olduğunu ifade eden Karademir, Japonya'da Anadolu halk oyunları icra eden pek çok dernek olduğunu, kaşık kullanılan oyunlar için de yurt içinden ve dışından Bütüner'e ulaştıklarını dile getirdi.
"Mahallede kaşık işleyen 3 kişi kaldı"
Bademli Mahallesi Muhtarı Esat Keleş ise tahta kaşığın nasıl yapıldığını görmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin mahalleyi ziyarete geldiğini söyledi.
Ziyaretçilerin kaşık yapımını hayranlıkla izlediğini aktaran Keleş, "Eskiden köyümüzdeki ailelerin neredeyse tamamının geçim kaynağı kaşıkçılıktı. Gençler ilgi göstermeyince yok olmaya yüz tuttu. Şimdi ise köyde kaşık işleyen üç kişi kaldı." dedi.