MEB Şube Müdürleri ve Üstü Kadrolar Platformu tarafından şu açıklama kaleme alındı:
"Bilindiği üzere öğretmen meslek kanunu (ÖMK) ile birlikte öğretmenlere, Öğretmenlik kariyer basamağı olarak Uzman öğretmen ve Başöğretmen olma yolu açılmış ve bu sebeple 19 Kasım 2022 tarihinde bir sınav gerçekleştirilmiştir. Öğretmenlerin tamamına yakını bu sınavda başarılı olarak kendilerine bu kariyer basamaklarının yolu açılmış olup 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren geçerli olacak uygulama beklenmeye başlanmıştır.
Öğretmen Meslek Kanunu’nun Öğretmenlik kariyer basamakları adlı 6.maddesinde; “Yazılı sınavda başarılı olan öğretmenlere sertifika düzenlenir” diye ifade edilerek sadece öğretmenler Uzman öğretmenlik veya Başöğretmenlik unvanı için yapılan sınava başvuruda bulunabilir denmektedir. Sorun tam da burada başlamaktadır. Yıllarca öğretmenlik yaptıktan sonra görevde yükselme kapsamında Şube Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, İl Milli Eğitim Müdürü olan yöneticilere Uzman Öğretmen veya Başöğretmen olma yolu kapatılmıştır. Daha önce kendilerine ödenen fakat Genel İdare Hizmetleri sınıfına geçtikleri için “ek ders, eğitime hazırlık ödeneği gibi mali hakları ellerinden alınan bu yöneticilerin mağduriyetlerine ek olarak yeni bir mağduriyet daha eklenmiştir.
Nitekim Anayasamızın “Ücrette adalet sağlanması” başlıklı 55.Maddesi şu şekildedir;
“Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.”
Şimdi buradan yola çıkılarak duruma bakıldığında; okullarda görev yapan ve amiri konumunda oldukları okul yöneticileri ve öğretmenler karşısında Özlük ve Mali Hakları zamanla eriyen bu yöneticilerin bir süre sonra çalışma barışları bozulacak, etki güçleri azalacak, ilk kamu görevine atandıkları Öğretmenlik mesleğine dönüş yapmanın yolunu aramaları kaçınılmaz olacaktır.
Birçoğu alanlarında uzman olan, bir diğer çoğunluğu ise bu uzmanlıklarını sahada yaptıkları görevler sayesinde kat ve kat pekiştiren bu yöneticilerin özellikle “Şube Müdürü” kadrolarında görev yapanlar için ayrı bir parantez açılması da zaruridir. Çünkü Şube Müdürleri; bu kadrolar arasında zorlu bir yazılı ve sözlü sınav aşamalarını geçen, Ülkenin 5 ayrı bölgesinde belirli sürelerde Rotasyona tabi tutularak görev yerleri değiştirilen, üstelik bu rotasyonun sistemli şekilde uygulandığı ender kadrolardandırlar. Yani kısaca Milli Eğitim Bakanlığının bal üretmekten başka dertleri olmayan çalışkan arılarıdır da diyebiliriz.
Öğretmenler, Ülkemizin geleceğinin teminatı olan yavrularımızın en önemli rehberleri ve istikamet çizenleridir. Buradan yapılan açıklamaların öğretmenlerimizin aldıkları ücretlerle ilgili bir farklı algıya sebebiyet vermesi en çok ta Şube Müdürü ve üstü kadrolarda görev yapan arkadaşlarımızı üzecektir. Bu Ülkenin Öğretmenlerinin alacakları ücretten daha fazla ücreti hak ettikleri su götürmez bir gerçektir.
Ancak, gerek destekleme ve yetiştirme kurslarındaki yüzde yüz artırımlı ödemeler, gerek tam gün eğitim uygulamalarında ki ek ders farklılıkları vb. kalemler uzmanlık ve başöğretmenlik farkları da eklendiğinde, öğretmenlerimiz ve okul yöneticileri için Ülkemiz şartlarına göre yeterli olamasa bile, üstleri konumunda görev yapan idarecilerin aldıkları ücretlerle aradaki uçuruma bakıldığında daha da adaletsiz bir tablo ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca yukarıda paylaşılan Anayasamızın 55.Maddesine de çok zıt bir durumun da ortaya çıktığı açıktır. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığı camiasında çalışma barışına büyük zarar verecek bir sorun olarak önümüzde durmakta ve yetkilileri harekete geçirme ihtiyacı doğurmaktadır.
Bu nedenle Görevde Yükselmenin anlamlı olarak kalabilmesi için Şube Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve İl Milli Eğitim Müdürü vb. kadrolarda görev yapan Genel idare Hizmetleri sınıfındaki yöneticilerin Özlük ve Mali Haklarında düzenleme yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Amirlerin maiyetindeki personelden daha az ücret aldığı bir hiyerarşik yapının, çalışma hayatına zarar verdiği gibi daha farklı sorunlara neden olması da muhtemeldir.
Şube Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, İl Milli Eğitim Müdürü vb. gibi Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici sınıfının başlıca talepleri şunlardır.
1-Uzman ve Başöğretmen unvanlarının verilmesi ya da tazminat oranı ile bile olsa maaşlara yansıtılması (Ki bu düzenleme sorunu tek başına kesinlikle çözmemektedir)
2-Daha önce aldıkları ek derslerinin tekrar tanımlanması.
3-Özel Hizmet Tazminatlarının arttırılması.
Aşağıda mevcut hali ile Ocak 2023’teki beklenen maaşlar ve diğer kalemlerle tahmini toplam gelirler paylaşılmıştır. Aşağıda ki tabloya bakıldığı zaman mağduriyet açıkça görülmektedir. Bu durumda yetkili kurum, kuruluş ve görevlilerin biran önce adım atması, çok geç olmadan yani kangrene dönüşmeden bu konunun ivedi olarak çözme kavuşturulması gerekmektedir. Yarın çok ama çok geç olabilir."