Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu, yeni sezonun ilk konserinde Latin ezgilerini açık havada sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.
CerModern Açıkhava Sahnesi'nde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ile 4 ve 5 Eylül'de aynı sahneyi paylaşacak Devlet Çoksesli Korosu, konser hazırlıklarına devam ediyor.
Çoksesli müziğin gelişimine 32 yıldır katkı sunan Devlet Çoksesli Korosu'nun Şefi Burak Onur Erdem, konser provaları sonrası, AA muhabirine yeni sezon çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Koronun, bu yıl 33'üncü sezonuna adım atacağını, topluluğun tecrübeleriyle yıllardır uluslararası başarılara imza attığını ve bunu devam ettirdiğini belirten Erdem, geçen yıl 21 üyeli Avrupa Profesyonel Korolar Birliğine kabul edildiklerini söyledi.
Sezon başlarken Avrupa Korolar Federasyonu ve Avrupa Profesyonel Korolar Birliği ile ortak çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Erdem, Kovid-19 salgını süresince de iş birliği kapsamında korolarda alınması gereken önlemler konusunda fikir alışverişi yaptıklarını dile getirdi.
Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni sezon için heyecanlıyız. Türkiye'nin altı Devlet Senfoni Orkestrası ile 2021 İstanbul Müzik Festivali'ne özel hazırladığımız senfonik projelerimiz var. Koro şefleri için yaptığımız masterclassımız yeni şartlara uyum sağlayarak devam edecek. Avrupalı bestecilere, Türkçe koro eserleri yazdırmaya devam ediyoruz. Bu sene, geçen sezonun erken bitmesinden dolayı seyircimize hasret başladık. Bu hasreti 4-5 Eylül'de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile CerModern'de yapacağımız konser ile bir nebze olsun gidermeye çalışacağız."
- Tango ezgileri ile yıldızlar altında konser
CerModern'deki konserde, dünyaca ünlü Arjantinli besteci Martin Palmeri’nin Missa Tango eserini seslendireceklerini aktaran Şef Burak Onur Erdem, eserde, Devlet Çoksesli Korosu ve Cemi'i Can Deliorman yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının yanı sıra soprano Nihan İnan, piyanist Filiz Balkız, bandoneon sanatçısı Tolga Salman'ın solist olarak yer alacağını kaydetti.
Erdem, salgın dolayısıyla ilk etapta daha az sayıda sanatçı ile sanatseverlerle buluşacaklarını anlatarak, "Pandeminin gidişatını izleyeceğiz. Koromuzun en güçlü olduğu yönlerinden biri olan a capella müziğe ağırlık verdiğimiz bir dönem olacak. Oda korosu formatında programlar hazırlıyoruz. Bu süreçte, mesafe ve havalandırma konularını çok önemsiyoruz. Pandemi sebebiyle bütün sanat dallarında yeni formatlar oluşuyor ve oluşmaya devam edecektir. Hiçbir şey sanatın akışını durduramaz. Bizim için en önemli nokta, koro ve seyircilerimiz açısından konserlerimizi en güvenli şekilde gerçekleştirmek." ifadesini kullandı.
- "Yeni mekanımızda seyircilerimize çok farklı konserler sunacağız"
Erdem, koronun nefesle ilgili bir sanat dalı olduğunu, salgından dolayı her türlü hassasiyeti prova süreci de dahil olmak üzere gösterdiklerini vurguladı.
CSO'nun yıllardır kullandığı tarihi binanın artık yeni mekanları olduğunu dile getiren Erdem, şöyle devam etti:
"CSO'nun 1961'den beri kullandığı, 29 Ekim'deki açılıştan sonra yeni binasına geçmesiyle koromuzun yeni mekanı haline gelecek tarihi binada seyircilerimize yeni formatlarımızla yeni programlar sunacağız. Rönesanstan bugüne kadar a capella müziğin önde gelen eserlerini seslendireceğiz ve sezon boyunca birçok dünya prömiyeri gerçekleştireceğiz. Sağlık Bakanımızın söylediği gibi 'önce sağlık' diyoruz. En doğru imkanlarla, seyircilerimizle buluşmayı heyecanla bekliyoruz."
Devlet Çoksesli Korosunun uluslararası festivallerden sürekli davet alan en önemli kurumlardan biri olduğuna işaret eden Erdem, koronun uluslararası projeleri için yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.