Malatya'da annesi ve iki kardeşiyle yıkılan binanın altında kalan 12 yaşındaki kız çocuğu 40 saat sonra kurtarılırken ailesinden geriye kimse kalmadı. Annesinin deprem olmadan önce 19 bin 600 liralık eşya aldığı mobilyacı ise aileyi arayarak hakkını helal etmediğini borcu istediğini söylemesi anneanneyi gözyaşlarına boğdu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat günü meydana gelen iki ayrı depremde 11 ilde ağır hasar meydana gelirken 41 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bu illerden biri de Malatya oldu. İlk depremde Malatya'nın Ciritpınar Mahallesinde 7 katlı apartmanda yıkıldı. Apartmanda çok sayıda insan enkaz altında kaldı. Bunlardan biri de eşinden 6 yıl önce boşanan ve 3 çocuğuyla birlikte yaşayan Özlem Yılmaz (34) oldu. Apartmanın yıkılmasının ardından arama-kurtarma çalışması başlatıldı. Elazığ Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü arama kurtarma ekipleri çalışma yaptı. Ekiplerin çalışmasında 12 yaşındaki Aysima'ya ulaşıldı. Ekipler Aysima'yı yoğun mesai harcayarak sağlık ekiplerinin de desteğiyle kurtardı. Ancak anne Özlem Yılmaz, oğlu Ali Osman ve kızı Nur Sima Birinç'in cansız bedenine ulaşıldı. Anneanne Havva Serttaş kızının ve iki torunun cenazesini alarak Adana'da toprağa verdi. Hayatta kalan tek torununa ise sahip çıkarak evine getirdi.
Serttaş, "Malatya depreminde kızımı ve iki torunumu kaybettim. 1 torunum 40 saat sonra sağ olarak çıkartıldı. Şuan yanımda kalıyor. Babaları kendilerinden ayrıydı, ne aradı ne de cenazelerine geldi. Cenaze aracı bulamadım, kendi imkanlarımla bir pikap arkasına koyarak getirdim. 3 cenazemi Adana'da toprağa verdim. Benim kızım depremden kaçtı ama Malatya'da yakalandı ve orası mezar oldu" dedi.
Kızının depremden önce mobilya aldığını ve borcunu ödeyemediğini belirten Serttaş, "Malatya'da bir mobilyacı var, kızım oradan alışveriş yapmış. 19 bin 400 lira borcu varmış. Mobilyacı bu durumda bizden parayı istiyor ve "hakkımı helal etmiyorum" diyor. Ben bu parayı nerden bulacağım. Benim kızımın kemikleri sızlayacak mezarında" diye gözyaşlarına boğuldu.
Depremde 40 saat sonra sağ kurtulan Aysima Yılmaz ise, "Depreme uykuda yakalandım. O sırada rüya görüyordum ve Nursima'ya dedim ki, hadi uyu deprem oluyor ama o sırada başka odadaymış. Kendi kendime konuşurken biri beni koltuğun yanına koyup gitmiş. Depremde koltuğun üstüne duvar çöktü, eğer o olmasaydı benim üzerime düşecekti. Sonrasında annemin sesini duydum, kızım kalk ben geldim diye ağlıyordu. Bende anneme seslendim ama duymadı. Bende tekrar uyumuşum. Daha sonra makine seslerini duydum ve beni kurtardılar. Depremden kurtuldum ama kardeşim çıkamadı diye üzgünüm" dedi.