Türkiye'nin 22 farklı şehrinde ve 23 üniversitenin ev sahipliğinde gerçekleşen Yaz Okuluna katılan 57 ülkeden 700 öğrenci, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen veda programında Türkiye’ye Yunus Emre’nin dili Türkçe ile veda etti.
Bu yıl Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin (KMÜ) de ilk kez dahil olduğu program kapsamında üniversitede üç hafta boyunca Türkçe eğitim alan öğrenciler, Rektör Prof. Dr. Mehmet Akgül ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki programa katıldılar.
Kapanış programına Başbakan Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, büyükelçiler, vali ve belediye başkanları, rektörler, sanatçılar, yazarlar ve Türkiye’de eğitim gören yabancı öğrenciler başta olmak üzere pek çok davetli katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan teşekkür mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mesajında “Programa katılan herkesi ülkemizin ve milletimizin gönül elçisi olarak kabul ediyorum. Dil, özellikle de yabancı dil itina ister, emek ister. Dil öğrenmek ne kadar zor ise muhafaza etmek de zordur. Öğrencilerimizin burada öğrendiklerini kullanmaları ve Türkçelerini geliştirmeleri gerekiyor. Sayın başkan ve enstitü çalışanlarını böylesi bir katkı yaptıkları için tebrik ediyor, görev alan herkese şükranlarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
Programda konuşan Başbakan Binali Yıldırım, Yunus Emre Enstitüsünü kültürümüzün, dilimizin, sanatımızın dünyaya tanıtılması için kurduklarını belirterek Yunus Emre Enstitüsünün 60 ülkede, 5 kıtada faaliyetlerini sürdürdüğünü, 10 bin öğrenciye Türkçe eğitimi verdiğini, ayrıca uzaktan eğitim yöntemiyle ilave olarak 20 bin öğrenciye de ulaştığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ise Yunus Emre Enstitüsünün kurulduğu günden itibaren Türkçe dilinin yaygınlaşması için çok önemli çalışmalara imza attığını ifade ederek programa katılan gençlere teşekkür etti. Kurtulmuş, “Bir aydır Türkiye’yi dolaşan sizler, Türkçeyi bir gönül dili olarak da öğrendiniz. Hem size hem de Yunus Emre Enstitüsüne çok teşekkür ediyoruz. Her birinizi 20 yıl sonra hayatta çok başarılı olacak gençler olarak görüyoruz." dedi.
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş de Yunus Emre Enstitüsü olarak 60 ülkede toplam 135 noktada hizmet verdiklerini belirterek şunları söyledi: “Bu programa katılmak için Türkiye’ye gelen yüzlerce genci bizlerle buluşturan ortak nokta dilimiz, Türkçemizdir. Biz dilimiz Türkçeyi kökleri derinlerde sabit, dalları ise göklere uzanan bir ağaç gibi görüyoruz. Bu ağacın gölgesinde her millet için yer vardır. Bizler dünya üzerindeki farklılıkları zenginlik olarak gören bir medeniyetin varisleriyiz. Farklı kültürler, farklı medeniyetler bize göre bir araya gelmenin, tanışmanın, kaynaşmanın vesilesidir. 2009 yılında hayal edilen ve bugün dünyanın 5 kıtasında açtığı merkezler ve irtibat ofisleriyle 60 ülkeye ulaşan Yunus Emre Enstitüsü, Anadolu’nun kadim kültürünün köklü sesini dünyaya duyurmaktadır. Ama bununla yetinmiyoruz, yetinmeyeceğiz. Yunus Emre Enstitüsünü destek ve himayelerinizle bir dünya markası hâline getireceğiz. Bugün gençler burada hayallerini paylaşarak bize emanet ettiler. Bu mesuliyetin bilincinde, gerçeklerin hayallerimizi aşacağı bir gelecek için, gayretle çalışacağız.”
Türkçe mektuplar duygulandırdı
Yunus Emre Enstitüsü ve Türkçe Yaz Okulu hakkındaki tanıtım filminin gösterimin ardından başlayan program Azerbaycan, Arnavutluk ve Filistin’den gelen öğrencilerin "Geleceğe Mektuplar 2017" konulu ve 20 yıl sonra hayal ettikleri dünyaya dair yazdıkları mektuplarının okunması ile başladı.
Çeşitli yörelere ait halk oyunlarının sergilendiği programda Yavuz Bingöl ile birlikte sahneye çıkan Litvanya’dan Ema Pavalkyte “Burası Muş’tur” türküsünü seslendirdi.
Duygu dolu anlara sahne olan program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.