“Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v)'in bir gece Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da zaman ve mekanı aşarak Allah'ın izniyle semaya yaptığı hikmet dolu manevi bir yolculuğu ve insanın manevi yücelişini sembolize eden mucizevi bir olay olan Miraç Kandilini ve akabinde Alemlere rahmet olarak gönderilen, Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in kendisi aracılığıyla insanlara tebliğ edildiği; sevgi, hoşgörü, güzel ahlak ve adaleti ile tüm insanlığa örnek olan Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kutlu doğumunun 1447’nci sene-i devriyesini idrak etmekteyiz.
Bizi birbirimize düşürmek, dayanışmamızı zayıflatmak, yuvalarımıza ateş düşürmek, kardeşi kardeşe kırdırmak, ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen mihrakın oyunlarına gelmeden, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmeliyiz. Bu gece ellerimizi açıp gönüllerimizi Allah'a yöneltip, dualarımızda O'ndan her türlü fitne ve fesattan bizi muhafaza etmesini isteyelim. Millet olarak bizim kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimiz Allah'ın izniyle hiçbir gücün bozamayacağı kadar güçlüdür. Bizim en büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimiz ve inancımızdan aldığımız kardeşliğimizdir.
Bu mübarek günlerde aramızdaki kin ve kırgınlıkları ortadan kaldırmalı, elimizi ve gönlümüzü uzanabileceğimiz herkese açmalı, yüce dinimizin bizden istediği sevgi ve gönül huzuru ortamının kurulmasına gayret göstermeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle Miraç Kandili’nin ve Efendimiz (S.A.V)’in Kutlu Doğum Haftası’nın tüm İslam Alemi’ne barış, huzur, mutluluk getirmesini ve hayırlara vesile olmasını diliyor; ebedi yurdumuzda O’nun şefaatine nail olan kullarından olabilmemizi Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”