Şahin yaklaşık üç ay önce başlattığımız "Bir Damla Tasarruf" kampanyasına gösterilen destek için teşekkür ederek sözlerine şöyle devam etti.
Dünya genelinde, iklim değişikliği, küresel ısınma, nüfus artışı ve aşırı çevre kirliliği sebebiyle su kaynaklarımız kuruyor, kirleniyor ve maalesef tükeniyor.
Buna bağlı olarak, kirli suyun sebep olduğu hastalıklar sebebiyle her gün, 4800 çocuk hayatını kaybetmekte, 900 milyon insan suya ulaşamamakta, 2,5 milyar insan ise hijyenik özelliklere sahip su kullanamamaktadır.
Artan nüfusun su ihtiyacını, yeterli ve güvenli bir biçimde karşılamak, bugün en önemli sorunlardan biri olarak önümüzde durmaktadır.
Ülkemiz, yarı kurak iklim kuşağında bulunmaktadır ve su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşmıştır. 2040 yılında nüfusun 100 milyon olması öngörüsüne göre kişi başı su tüketimi 1400 metreküpten -1100 metreküpe inecek ve biz de “su stresi yaşayan ülkeler” arasına gireceğiz.
Su, sadece kendi varlığı ile değil, gıda ve sanayi başta olmak üzere tüm üretim alanlarında, en önemli unsur olması sebebiyle, bilinenden daha büyük etkiye sahiptir.
Ortalama su kaynaklarının %70’i tarımda, %20’si sanayide ve %10’luk kısım ise konutlarda kullanılmaktadır.
Ancak ülkemizde tarımsal sulamanın %75’i, hala “salma sulama”, yaygın deyimi ile “vahşi sulama” ile yapılmakta, damla sulama oranı %5, yağmurlama ile sulama oranı ise %20 seviyesinde kalmaktadır.
Bu verilerden yola çıkarak, özellikle üretim aşamasında yapılacak planlama ve tasarruf önlemlerinin, suyun verimli kullanılması için büyük önem taşıdığı görülmektedir.
Su kaynaklarının yetersizliği veya suların kirlenmesinin yanı sıra, var olan kaynakların israf edilmesinin de su sıkıntısının oluşumunda büyük bir paya sahip olduğu önemli bir gerçektir.
Su kaynaklarının her alanda verimli kullanılması ve su tasarrufunun yapılması özellikle de bunun bir alışkanlık haline dönüşmesi, güvenli bir gelecek için atabileceğimiz çok önemli bir adımdır.
• Gereksiz oluşan su kayıplarını önlemek,
• İhtiyaçtan fazla su kullanmamak,
• Atık suları arıtarak, geri dönüşümde kullanmak,
• Tüketimi düşürecek teknolojik yenilikleri kullanmak,
Bize suyumuzu yeniden kazandırabilecek önemli tedbirlerdir.
Evde kullandığımız suyun;
• %40’ ı Duş ve banyo
• %25’ i Tuvalet ve sifon
• %13’ ü Çamaşır yıkamak
• %12’ si Mutfak
• %5’ i Temizlik
• %5’ i ise Bahçe için kullanılıyor.
Sadece diş fırçalarken gereksiz akan suyun kapatılması ile 12 litre su tasarruf edildiğini, yine elimizi yıkarken suyun gereksiz akmasını önlemenin bize yılda 48 ton suyu kazandıracağını bilmeliyiz.
Her birimiz, kolay ve basit olan “su tasarrufu tedbirleri” ile geleceğimiz adına çok büyük ve önemli adımlar atabiliriz.
Suyu doğru ve verimli kullanmanın yanı sıra, bir ürünün üretimi aşamasında ne kadar su kullanıldığı bilinmekle beraber çoğu zaman dikkate alınmamaktadır. Bu anlamda su, sadece doğrudan değil dolaylı olarak da fazla tüketilmektedir.
Buna göre baktığımızda, ülkemizde 85 milyon adet ekmek üretilmekte, 79 milyonu tüketilmekte, 6 milyon adet ekmek ise israf edilmektedir.
1 yıllık ekmek israfının su olarak karşılığı; İstanbul’un 1 yıllık su kullanım miktarına eşittir.1 milyar metre küp…
Unutmayalım ki, çöpe atılan sadece gıda değil, aynı zamanda su kaynaklarımızdır.
Biz Saadet Partisi Kadın Kolları olarak, suyumuzu verimli kullanmak ve israf etmemek için bireysel ve kurumsal bir duyarlılık ile hareket edilmesi için çağrıda bulunuyoruz.
Saadet Partisi Kadın Kolları olarak, yaklaşık 3 ay önce başlattığımız “Bir Damla Tasarruf” projesi ile;
• Su kaynaklarımızın önemine ve
• Giderek azalıyor olmasına dikkat çekmek istedik.
“Bir Damla Tasarruf” çalışmamız süresince, ülkemizin her bir köşesinden bizimle birlikte olan kardeşlerimizin gösterdiği hassasiyet, gelen faturalarla kendini gösterdi.
Tasarruf noktasında gayret gösteren tüm duyarlı kardeşlerimize canı gönülden şükranlarımızı sunuyoruz.
Su, her şeyimiz, susuz bir hayat düşünemeyiz. Ancak gereksiz kullanımı durdurabiliriz.
Gelin hep birlikte su gönüllüleri olalım.
İsrafın önüne geçerek ülkemize tonlarca su armağan edelim.
Bir damla tasarruf ve duyarlılık bize geleceğimizi kazandırabilir.
Daha yaşanabilir bir dünya ve Türkiye için hep birlikte el ele…