“Bizim için bayramların manevi ihtivası, yüklendiği değerler manzumesi maddi ve fiziki ihtivasından daha mühimdir. Bizim için bir birimizi görmekten çok, gönüllerin kucaklaşması önemlidir Bayramlarda. Biz bu bayramda mekân ve mesafe engeli tanımayan gönüllerimizle daha sıkı sarılacağız bir birimize. Eş dost, akraba, komşu gönül sıcaklığı, yürek bağı ile aynı mekânda değilse bile aynı iklimde buluşacağız bu bayramda. Bu bayramda da bayramlara has yardımlaşma ve dayanışma iklimini tezahür ettireceğiz, hatta bayramlarda bir başka tezahür eden bu değerimize bu bayramda daha sıkı sarılacağız. Çünkü bu bayramda salgın nedeniyle işini kaybeden, çalışma imkânı bulamayan, işi gücü aksayan kardeşlerimizin hanelerine de bayram coşkusu ve sevincini ulaştırma yükümlülüğümüz var. Milletimizin bu ay içerisinde gösterdiği asaletin ve yüksek şuurun bir sonucu olarak, her yerde yardımlaşmayı ortak bir tavır olarak tezahür ettirmesi, aynı ezan, aynı kıble, aynı hayır duaları ve aynı değerleri paylaşarak ülkemizin her tarafında ortak bir manevi havayı teneffüs ettirmesi, yardımlaşma ve dayanışma konusunda gösterdiği duyarlılık bizi millet yapan bağların ne kadar güçlü, derin ve kopmaz olduğuna dair inancımızı pekiştirmiştir. Ramazan ayı münasebetiyle yaşadığımız bu manevi iklimin bizim coğrafyamızda ilelebet egemen olması en büyük temennimizdir. Bir başka temennimiz daha vardır, yoksula ve ihtiyaç sahibine yardım etmekten kimsenin imtina etmediği ülkemizde, bizim gönlümüzden geçen; yardımlara ihtiyaç duyacak hiç kimsenin kalmamasıdır. Bizim temennimiz ve çabamız bizim coğrafyamızın ve bizim milletimizin dünyanın en zengin, en müreffeh ülkesi ve milleti olması içindir. Her bayram bir önceki bayrama göre daha çok köyün, daha çok evin, daha çok üreticinin bayramları bayram gibi geçirmesi için üzerimize düşeni eksiksiz yapmış olmanın gönül rahatlığı ve başarmış olmanın öz güveni ile bayramların daha bir bayram gibi yaşanacağı, yokluk ve yoksulluğun belinin her yıl bir önceki yıla göre daha çok kırıldığı bir Türkiye ve tarım sektörü hedefimize hızla ilerliyor, bizim evlatlarımızın her bayramda bir önceki bayramdan daha çok yüzlerinin gülmesi ve bayramların tadına tat, coşkusuna coşku katmak için çalışıyor, bu toprakların ve bu toprakların çocuklarının yüzünü güldürmek için çalışan herkese dualarımızda ilk sırada yer veriyoruz. Salgınla mücadeleden bir an önce ve milletimizin hiçbir ferdinin sıkıntıya düşmeden başarıyla çıkmamıza vesile olması, bir daha hiçbir bayramı bir birimizden uzakta ve kapımız kapalı geçirmememiz, sağlıklı ve sıhhatli günlerde kutlayacağımız, kapılarımızın da gönüllerimiz gibi ardına kadar açık olduğu, gönüller kadar bedenlerin de kucaklaştığı nice bayramlara erişmek temennisiyle tüm üyelerimizin, bütün çiftçilerimizin, hemşehrilerimin, aziz milletimizin ve tüm inananların mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder, bu rahmet ve bereket günlerinin hayırlara vesile olmasını dilerim” şeklinde konuşan Başkan Recep Konuk rahmet ve bereket günlerinin hayırlara vesile olmasını diledi.
“Bayramlara Has Gönül Almaların, Yürekleri Hoş Tutmanın Yolunu, Yöntemini Yine Bulacağız”
25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, Ramazan Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı. “Salgın, 3 bayramdır, bayramları alışkın olmadığımız şekilde geçirmemize, bayramları bayram gibi idrak edememize sebep oluyor. İftar sofralarını eş-dostla paylaşamadığımız, iftar sofralarında sahura kadar sohbet ziyafetleri çekemediğimiz bir Ramazan’ın ardından her bayram sabahı erkenden başlayan ve bayramın sonuna kadar süren kapı zili veya tokmağı sesini bu bayramda da duyamayacağız” ifadeleri ile mesajına başlayan Başkan Konuk, “Kapıların hep açık olduğu bir bayram yerine bu bayramı da kapılar kapalı geçireceğiz. Bayramlıklarını giymiş çocuklar, gençler sokakları hanelerimizi bu bayramda da şenlendiremeyecek. Arefe günü başlayan ve gurbettekileri yollara döken bayram vesilesiyle sıladaki ana-baba, eş, dost, akraba ziyaretleri bu sene de planlanamayacak, yapılamayacak. Büyük, küçük birçok evlat, torun, büyükbaba, büyük anne hayalini kurduğu bayramda kucaklaşma, bayram vesilesiyle hasret giderme hayalini bu bayramda da gerçekleştiremeyecek. Bu bayramda da biriken hasreti gidermeye, torun, evlat kokusunu iletemese de telefonlar ve teknoloji aracılık edecek. Kapıların bir bayram geleneği olarak ardına kadar açık olduğu bayramlara bir an önce kavuşmak için yapmamız gerekeni içimiz buruk olsa da yapacağız ve gelecek bayramlarda telafi etmek üzere hepimiz gerekli özeni göstereceğiz, buna da şükredeceğiz.
Çocuklarımızın okullara, esnafın dükkânlarına, çalışanların işlerinin başına bir an önce dönmesi, ekonomik ve sosyal hayatın normale daha fazla uzamadan dönmesi ve milletimizin tamamının sağlığı sosyal hareketliliğin risk oluşturmaması için tam kapandığımız bu bayramda evlerimizin kapıları tam kapalı gönül kapılarımız tam açık olacak. Ziyaretlerimiz, sohbetlerimiz yan yana, yüz yüze yapılmayacak ama aynı sohbetler, aynı ziyaretler teknolojinin imkânlarıyla yapılacak. Bayramlara has gönül almaların, yürekleri hoş tutmanın yolunu, yöntemini yine bulacağız. Tam kapanma nedeniyle bedenlerimizi mesafelerin ayırdığı alışkın olmadığımız bir bayram idrak etsek de bayramlara has duruş, tavır, davranış ve erdemlerimizde bir değişiklik olmayacak. Birçok kardeşimizin salgın nedeniyle yaşadığı zorluklara yine çevremizden başlayarak tek tek hepimiz merhem olacağız, kapıların kapandığı bir bayram da olsa her eve bayram sevincinin ve coşkusunun ulaşmasını sağlayacağız. Nasıl? Dayanışma ve yardımlaşmamızı bu bayramda biraz daha öne çıkararak. Hatta bu bayramda gönüllerimiz gibi elimiz de daha açık olacak ki, bu bayramda bedenen yalnız olan hiçbir kardeşimiz gönül yalnızlığı da çekmesin” dedi.
“Biz Bu Bayramda Mekân Ve Mesafe Engeli Tanımayan Gönüllerimizle Daha Sıkı Sarılacağız Bir Birimize”
“Çünkü biz dini bayramlarımızı sıradan bir kutlamanın, sevinç, neşe ve coşkudan ibaret zaman anlayışının dar kalıplarına sığdırmıyoruz, sığdıramayız” diyerek Ramazan Bayramına Türk milletinin bakışını izah eden Genel Başkan Recep Konuk, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Biz bayramları, hoşgörüyle bezer, huzur iklimi ile taçlandırırız. Biz bayramları birliğimizi ve bütünlüğümüzü kuvvetlendirecek özel günler olarak kabul ederiz. Biz bayramlarda sevgimiz gibi eldekini de paylaşır, milletçe dayanışma ve yardımlaşmanın manevi hazzını tadarız. Biz bizim manevi coğrafyamızda her sene her iki bayramda da taze bir başlangıç yapar, hoşgörü ve karşılıklı muhabbet iklimini doyasıya teneffüs ederiz. Biz bayramlarda kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına yurdun dört bir yanında aynı duygu bütünlüğünde buluşur, aynı manevi havayı teneffüs eder, sevinç, coşku, heyecan kadar varsa sevincimizi gölgeleyen burukluklar onları da paylaşır, sevinç ve kederde ortaklık ederiz.
Bizim için bayramların manevi ihtivası, yüklendiği değerler manzumesi maddi ve fiziki ihtivasından daha mühimdir. Bizim için bir birimizi görmekten çok, gönüllerin kucaklaşması önemlidir Bayramlarda. Biz bu bayramda mekân ve mesafe engeli tanımayan gönüllerimizle daha sıkı sarılacağız bir birimize. Eş dost, akraba, komşu gönül sıcaklığı, yürek bağı ile aynı mekânda değilse bile aynı iklimde buluşacağız bu bayramda.
Bu bayramda da bayramlara has yardımlaşma ve dayanışma iklimini tezahür ettireceğiz, hatta bayramlarda bir başka tezahür eden bu değerimize bu bayramda daha sıkı sarılacağız. Çünkü bu bayramda salgın nedeniyle işini kaybeden, çalışma imkânı bulamayan, işi gücü aksayan kardeşlerimizin hanelerine de bayram coşkusu ve sevincini ulaştırma yükümlülüğümüz var. Milletimizin bu ay içerisinde gösterdiği asaletin ve yüksek şuurun bir sonucu olarak, her yerde yardımlaşmayı ortak bir tavır olarak tezahür ettirmesi, aynı ezan, aynı kıble, aynı hayır duaları ve aynı değerleri paylaşarak ülkemizin her tarafında ortak bir manevi havayı teneffüs ettirmesi, yardımlaşma ve dayanışma konusunda gösterdiği duyarlılık bizi millet yapan bağların ne kadar güçlü, derin ve kopmaz olduğuna dair inancımızı pekiştirmiştir. Ramazan ayı münasebetiyle yaşadığımız bu manevi iklimin bizim coğrafyamızda ilelebet egemen olması en büyük temennimizdir. Bir başka temennimiz daha vardır, yoksula ve ihtiyaç sahibine yardım etmekten kimsenin imtina etmediği ülkemizde, bizim gönlümüzden geçen; yardımlara ihtiyaç duyacak hiç kimsenin kalmamasıdır. Bizim temennimiz ve çabamız bizim coğrafyamızın ve bizim milletimizin dünyanın en zengin, en müreffeh ülkesi ve milleti olması içindir.”
“Bu El Ve Gayret Birliği Bu Toprakların Çocuklarının İstikbalini Aydınlatacak…”
Başkan Recep Konuk, mesajının son bölümünde ise şu ifadeleri kullandı: “Her bayram bir önceki bayrama göre daha çok köyün, daha çok evin, daha çok üreticinin bayramları bayram gibi geçirmesi için üzerimize düşeni eksiksiz yapmış olmanın gönül rahatlığı ve başarmış olmanın öz güveni ile bayramların daha bir bayram gibi yaşanacağı, yokluk ve yoksulluğun belinin her yıl bir önceki yıla göre daha çok kırıldığı bir Türkiye ve tarım sektörü hedefimize hızla ilerliyor, bizim evlatlarımızın her bayramda bir önceki bayramdan daha çok yüzlerinin gülmesi ve bayramların tadına tat, coşkusuna coşku katmak için çalışıyor, bu toprakların ve bu toprakların çocuklarının yüzünü güldürmek için çalışan herkese dualarımızda ilk sırada yer veriyoruz. Biz biliyor ve temenni ediyoruz ki, bu el ve gayret birliği bu toprakların çocuklarının istikbalini aydınlatacak, bu topraklarda yaşanan her bayrama ayrı bir tat ayrı bir coşku katacaktır.
Salgınla mücadeleden bir an önce ve milletimizin hiçbir ferdinin sıkıntıya düşmeden başarıyla çıkmamıza vesile olması, bir daha hiçbir bayramı bir birimizden uzakta ve kapımız kapalı geçirmememiz, sağlıklı ve sıhhatli günlerde kutlayacağımız, kapılarımızın da gönüllerimiz gibi ardına kadar açık olduğu, gönüller kadar bedenlerin de kucaklaştığı nice bayramlara erişmek temennisiyle tüm üyelerimizin, bütün çiftçilerimizin, hemşehrilerimin, aziz milletimizin ve tüm inananların mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder, bu rahmet ve bereket günlerinin hayırlara vesile olmasını dilerim.”