İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "En son güncel veriye göre 2019 yılı kadın cinayeti sayısı 299. (KADES uygulaması) Uygulamanın başladığı 24 Mart 2018'den itibaren tehlike anındaki 8 bin kadın, polisin müdahalesiyle kurtarılmıştır" dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi" toplantısına katıldı. Hakimevi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Adalet Bakanı Gül, kadına yönelik şiddetin dil, din, ırk, coğrafya ayırt etmeksizin dünyada yaygın şekilde karşılaşılan bir problem olduğunu belirterek, "Aile ve çocuklar başta olmak üzere toplumdaki kadın, erkek bütün bireyler üzerinde olumsuz etkiler göstermektedir. Kadına yönelik şiddet, insanlığa yapılan en büyük ihanettir. Şiddet mağduru kadınların çoğunun aile içi şiddetten etkilendiği ortaya çıkmaktadır. Maalesef hala kadına yönelik şiddet eylemleriyle karşılaşmaktayız. Her nerede ve ne şekilde yaşanırsa yaşansın kadına karşı şiddetle en güçlü şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadına şiddet konusunda asla ama asla toleransımız yoktur, olamaz" dedi.
"Kadın haklarına bir takım müdahalelerle dokunulmasına müsaade etmeyeceğiz"
AK Parti hükümetleri döneminde kadın haklarının genişletilmesi için her türlü çalışmayı yapacaklarını ifade eden Bakan Gül, "Bundan sonra da yapılacak gerek ceza, gerek hukuk mevzuatında yapılacak düzenlemelerde hiçbir yeni değişiklik ve düzenlemenin kadın haklarında yeni mağduriyetlere sebebiyet vermemesi için her türlü çabayı göstereceğiz. Sadece haklarının genişletilmesi için her türlü düzenlemeyi destekleyeceğiz. Gerek hukuki, gerek cezai anlamda geriye gidişe, kadın haklarına bir takım müdahalelerle dokunulmasına müsaade etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı
"2 yılda yaklaşık bu odalarda 11 bin ifade alınmıştır, sanık ile mağdur yüz yüze getirilmemiştir"
Suç mağduru çocuklar ile şiddet mağduru kadınların ifadelerinin alınması için adli görüşme odaları kurulduğunu belirten Bakan Gül, "Bunların yaygınlaştırılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şu an 59 adli görüşme odasını, bu yıl sonuna kadar 2 ile daha kurarak faaliyete geçireceğiz. 2 yılda yaklaşık bu odalarda 11 bin ifade alınmıştır, sanık ile mağdur yüz yüze getirilmemiştir" şeklinde konuştu.
"Yeni dönemde vakaya özgü tedbir kararlarının verilmesi hususunda uzman desteğini sağlayacağız"
Mahkemelerin kadına yönelik şiddette koruyucu tedbir kararları aldığını söyleyen Bakan Gül, "2019 yılı verilerine baktığınızda 174 bin 958 kişi hakkında 509 bin 172 farklı tedbire mahkemelerin hükmettiğini görüyoruz. Her bir vakaya özgü doğru tedbirlerin uygulanması gerektiği sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeni dönemde vakaya özgü tedbir kararlarının verilmesi hususunda uzman desteğini sağlayacağız. Aile hakimi olarak deneyim kazanan, bu konuda birikim sahibi olan hakimlerimizin, yargı mensuplarımızın bundan sonraki görev yerlerinde de aile hakimi olarak çalışması hususunda bir düzenleme söz konusudur. Bu hususta HSK çalışmayı başlatmıştır. Birden fazla aile mahkemesi bulunan adliyelerde bir mahkemenin tedbir mahkemesi olarak belirlenmesi üzerinde çalışıyoruz, bu konuda adımlarımızı atacağız. Aile mahkemesi bulunmayan adliyelerde de bir asliye hukuk mahkemesinin tedbir dosyalarını takiple görevlendirilmesi çalışmalarımız içinde" ifadelerini kullandı.
"En son güncel veriye göre 2019 yılı kadın cinayeti sayısı 299"
İçişleri Bakanı Soylu ise, kadına yönelik şiddetin artıp artmadığını tespit etmenin zor olduğunu vurgulayarak, "İster kadın cinayeti olsun, ister kadına şiddet tecavüz başlıklarında olsun, ülkelerin gelişmişlik seviyelerinden bağımsız bir sıralama olduğu rakamlarla önümüzde duruyor. Ülkelerin kendi içinde yıldan yıla farklı trendleri söz konusu" dedi.
Türkiye'de 2016 yılında 304, 2017'de 353, 2018'de ise 280 kadının cinayete kurban gittiğini belirten Bakan Soylu, "Bu yıl ise maalesef geçen yılın biraz üzerindeyiz. En son güncel veriye göre 2019 yılı kadın cinayeti sayısı 299. Dünyada bu işin ölçütü aslında 1 milyon kişi başına düşen kadın cinayeti sayısı bakımından yapılır. Bu ölçekle bakarsak İngiltere, Fransa, Japonya gibi ülkeler 1.8-2 bandında ülkeler grubundadır. Türkiye bu sıralamada 2019 verilerine göre 3.6 bandında yer alıyor. Geçen yıl verilerine göre ise 3.4. Bazı AB ülkeleri bizim çok altımızda ve kadın cinayeti açısından bizden çok fazla durumla karşı karşıya" diye konuştu.
2016-2019 Ağustos aylarında bin 167 kadın cinayeti işlendi
Türkiye'de 2016-2019 Ağustos ayları arasında öldürülen kadın sayısının bin 167 olduğunu aktaran Bakan Soylu, "Bu bin 167 kadından sadece 76'sı haklarında koruma kararı verilmiş kadınlardır. Toplam içindeki oranı yüzde 6 buçuktur. Buradaki faillerin yüzde 86'sının daha önceden sabıkası söz konusu değildir. Faillerin yüzde 63 buçuğu eş veya partner, yüzde 32'si ise akrabadır" şeklinde konuştu.
Emine Bulut cinayeti sonrasında daha etkin önlemler alınması için arayış içinde olduklarını kaydeden Bakan Soylu, elektronik kelepçenin yaygınlaştırılması gerektiğini aktardı.
"(KADES) Uygulamanın başladığı 24 Mart 2018'den itibaren tehlike anındaki 8 bin kadın polisin müdahalesiyle kurtarılmıştır"
KADES uygulaması hakkında konuşan Bakan Soylu, akıllı telefona indirilen uygulama ile merkeze alarm düştüğünü ve alarmın geldiği yere ekip sevk edildiğinin altını çizdi. Uygulamayı yaklaşık 350 bin kişinin indirdiğini açıklayan Bakan Soylu, "Gelen ihbar sayısı ise 16 bin 51. Gelen ihbarlarda gerçeklik oranı yaklaşık yüzde 50. Bu oran da bizim açımızdan fevkalade önemli bir oran. Uygulamanın başladığı 24 Mart 2018'den itibaren tehlike anındaki 8 bin kadın polisin müdahalesiyle kurtarılmıştır" dedi.
"Eğitim durumu yükseldikçe kadın cinayetine karışma oranı azalmaktadır"
Kadın cinayetlerinin yüzde 72.8 oranında kadının evinde işlendiğini belirten Bakan Soylu, "Şu anda faili meçhul bir kadın cinayeti söz konusu değildir. Suçluların yüzde 82.4'ü yakalanmış, yüzde 16.2'si ise olayı müteakip intihar etmiştir. Cinayeti işleyenlerin yüzde 69'u ilk ve ortaokul mezunu, yüzde 18.9'u lise ve dengi okuldan mezun, yüzde 5.5'inin ise üniversite mezunu olduğu yapılan çalışma sonucu ortaya çıkmıştır. Eğitim durumu yükseldikçe kadın cinayetine karışma oranı azalmaktadır" dedi.
Ana eksen itibariyle kadın cinayetleri hususunda uygulanan politikalarda eksiklik bulunmadığını vurgulayan Bakan Soylu, "Kendi bakanlığım ve kurumum da dahil olmak üzere bütün bu işlerin paydaşları dahil olmak üzere uygulama konusunda alacağımız mesafe var. Ve bunu yapmak zorundayız. "Ben iyi yapıyorum, siz eksik yapıyorsunuz" demek bu meselenin çözümü değildir. Biz bu konuda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ve Adalet Bakanımız gibi aynı noktadayım. Beraber çalıştığımız ve kendisinin neticelendirdiği bütün politikalara harfiyen uymaya ve bizimle beraber çalışan arkadaşlarımızın tamamını bu politikalara bedeli ve sonucu ne olursa olsun uydurmak için gayret sarf etmeye kendi adıma ve insanlık adına taahhüt etmek isterim" şeklinde konuştu.
"Biz biliyoruz ki hiçbir ceza Emine kardeşimizi de, mağdur olan kadınlarımızı da geri getiremeyecek"
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt, Bakanlığının 100 bini aşkın davaya müdahil olduğunu belirterek, "Biz her daim sanığa verilen cezanın toplumun adalet duygusunu zedelemeyen, kamu vicdanını da rahatlatan bir karar olması için açmaktayız. Gerekçeli kararın Bakanlığımıza mahkemece tebliğ edilmesinden sonra istinaf yoluna da başvurarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle de itiraz ettik. Biz biliyoruz ki hiçbir ceza Emine kardeşimizi de mağdur olan kadınlarımızı da geri getiremeyecek ama biz istiyoruz ki daha fazla Emine kardeşlerimiz hayatını kaybetmesin" ifadelerini kullandı.