Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Okula başlayan bir çocuk, okulu ve ailesi arasında bir denge tutturmaya çalışıyor, ikisini de anlamaya çalışıyor, bir uyum yakalama çabası içine giriyor. Biz bu uyumun kolaylaşması için bir el kitabı hazırladık ve bunu da velilerimize bir hediye olarak sunmaktan mutluluk duyuyoruz." dedi.
Selçuk, Bakanlık binasındaki Başöğretmen Salonu'nda düzenlenen, kaleme aldığı "Hayatın İçindeki Müfredat El Kitabı"nın tanıtım toplantısında, eğitimin insan gelişiminin vazgeçilmez bir parçası olduğunu söyledi.
Çocukların günlük hayatla kitaplar arasındaki ilişkiyi kavramaları ve müfredatın içindeki kazanımlarla günlük yaşamdaki pratikler arasındaki bağlantıları kurabilmelerinin önemine işaret eden Selçuk, kitabın çocukların bilgiyi anlamlı bulup, anlamlı kılmaları için bir vesile olacağını ifade etti.
Eğitim ve okulun bir mutabakat işi olduğunu vurgulayan Selçuk, okulda veli ile iş birliği ve okul aile birliğinin güçlenmesinin son derece önemli olduğunu dile getirdi.
Bakan Selçuk, bu bütünleşmenin çocukların geleceği açısından son derece kritik olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Okula başlayan bir çocuk, okulu ve ailesi arasında bir denge tutturmaya çalışıyor, ikisini de anlamaya çalışıyor, bir uyum yakalama çabası içine giriyor. Biz bu uyumun kolaylaşması için bir el kitabı hazırladık ve bunu da velilerimize bir hediye olarak sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bizim bu el kitabındaki amacımız dersler ve hayat arasındaki ilişkiye dikkat çekmek. Yani bizim evde, sokakta, işte yaptığımız birçok şeyin aslında okuldaki derslerle birebir doğrudan alakalı olduğunun bir kanıtını ortaya koymak. Sizlere tabii ki müfredatı anlatmak gibi bir amacımız yok. Çünkü biz işin uygulamasıyla çok daha fazla ilgileniyoruz."
- "Kitapta küçük kahramanlar var"
Bakan Selçuk, çocukların genelde "derslerde öğrendiklerim ne işe yarayacak, bu bilgileri niye öğreniyoruz, bu bize hayatta nasıl lazım?" sorularını ara sıra sorduklarının farkında olduklarını belirterek şöyle devam etti:
"Velilerimizin de zaman zaman bu sorulara eşlik ettiklerini biliyoruz. Bu kitaptaki metinler, geleneklerimizi, göreneklerimizi, değerlerimizi bilimsel bir bakış açısına ve eleştirel düşünmeye uygun olarak ele alıyor ve el kitabımız anne ve babalara, dedelere, büyükannelere, halalara, dayılara, hasılı çocuğun hayatında muhatap olduğu herkese yönelik olarak bir hitapta bulunuyor. Sizlerle aramızdaki ortak hedefe, yani çocuklarımızın geleceği, mutluluğu, gelişmesi manasında ortak hedefe hizmet edecek samimi yazılmış olan bir el kitabından söz ediyoruz. Kitapta küçük kahramanlar var, velilerinin onlarla birlikte hikayelerinden söz ediyoruz. Biz bu hikayelerle, örnek etkinliklerle çocuklarımızda bir bakış açısının, anne babayla birlikte nasıl hayata geçirebileceğini de somut olarak ortaya koymaya gayret ediyoruz. Onlara sorumluluk alanları olan derslerde aslında eğlenceli ve ilginç bir şekilde de vakit geçirebileceklerini göstermek istiyoruz."
Selçuk, hayatla müfredatın iç içeliğini ortaya koymaya çalıştıkları el kitabında "Pazara gitmek ne işimize yarar", "Mutfakta çocuğun ne işi var", "Eski bayramlar burada", "Mahallemizdeki park aslında bir laboratuvar", "Bir sadaka taşı görmeye gitsek", "Örgüdeki matematik", "Temizlikten ders doğar" gibi birçok başlık bulunduğunu ve bunların hepsinin aslında çocuğun yaptığı işi anlamlı hissetmesine hizmet eden konular olduğunu ifade etti.
- "Bizim için öğrencilerimiz ve velilerimiz sayılar değildir"
Kitabın basımına ilişkin de bilgi veren Bakan Selçuk, "Bu el kitabından 5 milyon adet bastırdık ve okul müdürlüklerine bunun teslimatına da başlamış durumdayız. Sizler el kitaplarını okul müdürlüklerinden temin edebilirsiniz. Ayrıca kitabımız EBA Platformu içinde e-Kitap olarak da yer alacak. Bizim için öğrencilerimiz ve velilerimiz sayılar değildir. Bizim için her biri, üzerine dikkatle eğilmesi gereken ve onların mutluluğu açısından çalışılması gereken öznelerdir. Sizlerin ve bizlerin evlatlarımız için gösterdiği bu ortak gayretin meyvelerinin alınması konusunda çok daha mutlu, ümitli olduğumuzu söylemek isterim." diye konuştu.
Eğitimin "her zaman, her yerde" olduğunu vurgulayan Selçuk, şunları ifade etti:
"Çocuklarımızın müfredatla ilişkisini daha anlamlı bulmaları için velilerimizin göstereceği bu dikkati de bu çalışmayı, çabayı da mutlulukla karşılayacağımızı ifade etmek isterim. Şimdiden uygulayacağınız bu çalışmaların okullarda da geliştirilmesini, velilerimiz tarafından da geliştirilmesi noktasındaki gayretleri beklediğimizi ifade etmek isterim. Bu sadece küçük bir örnek ama okul aile birliğinin önemini vurgulamak, velilerimizle ilişkimizi güçlendirmek, çocuklarımızla velilerimizin hayatlarına renk katmak için küçük bir çaba olarak niteleyebilirsiniz ve bu çalışmadan dolayı emeği geçen tüm arkadaşlarıma özel olarak teşekkür ediyorum."
Bakan Ziya Selçuk, konuşmasının ardından Hakkari, Uşak, Ağrı, Ordu ve Niğde'den "Hayatın İçindeki Müfredat El Kitabı"nı deneyimleyen 5 ailenin fertleriyle canlı bağlantı yaparak, kitaba ilişkin görüşlerini aldı. Anne, baba ve çocuklar da kitaptan yola çıkarak yaptıkları etkinlikleri anlattı.
- Kitap 21 bölümden oluşuyor
Milli Eğitim Bakanlığından alınan bilgiye göre, Bakan Ziya Selçuk, çocukları yönlendirmek konusunda velilere destek olmak için klavye başına geçti.
Selçuk, mutfakta, pazarda, mahallede her gün deneyimlenen hayat sahnesinde, alışveriş, yemek pişirme, parkta oyun oynama gibi aktivitelerin içindeki dersleri "Hayatın İçindeki Müfredat" adlı el kitabında topladı.
Kitabın ön sözünde "Sadece günlük yaşantınızın, yaptıklarınızın, evde olup bitenlerin ve sokağın müfredatla ne kadar ilişkili olduğunu, çocuğun eğitim öğretimini nasıl desteklediğini size hatırlatalım istedik. Okulda öğrendiklerinin hayattaki karşılığını sizlere hatırlatmayı ve çocuğunuzun 'Derslerde öğrendiklerim benim ne işime yarayacak?' sorusuna vereceğiniz cevaba destek olmayı diledik." ifadelerini kullanan Selçuk, kitapta, çocukların evin içindeki işlere ve sosyal hayata daha fazla dahil olması ve sorumluluk alanlarının ders içeriğiyle ilişkilendirilerek eğlenceli biçimde genişletilmesine yönelik önerilerde bulundu.
Kitapta, yemek pişirirken maddenin katı, sıvı, gaz hallerini, çiçek büyütürken bitkilerin gelişimini, meyve yıkarken suyun kaldırma kuvvetini, kek dilimlerken kesirleri, perdeleri açıp kapatırken itme çekme hareketlerini çocukların nasıl kendiliğinden öğrenebileceğine vurgu yapan Selçuk, anne babanın, müfredatın deneysel mekanı olarak başta evi ve hayatın her alanını çocuğa işaret etmesini istedi.
Hayatın İçindeki Müfredat kitabı, "Pazara gitmek ne işı̇mize yarar?", "Mahallemizdeki park aslında bir laboratuvar", "Evdeki makinelerden haberiniz var mı?", "Matematik muhabbeti", "Çocukluğun vazgeçilmezi masallar" gibi 21 bölümden oluşuyor.