Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, zaman zaman şehitler ve gaziler üzerinden istismar yapan çevrelerin var olduğunu belirterek, "Şehitlerimize, gazilerimize, şehitlik ve gazilikle ilgili inançlarımıza dil uzatmaktan maalesef geri durmuyorlar. Bu değerlere maalesef bazen bilerek, bazen de bilmeyerek, bazen de değerin kıymetini takdir etmeyerek saldıranları da kınamak isterim" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Konya'da Şehit ve Gaziler Günü programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Bekir Bozdağ gazilerin Gaziler Günü'nü tebrik ederek sözlerine başladı. Bakan Bozdağ, şehitlerin ve gazilerin bu güzel vatanı emanet edenler olduğunu söyleyerek, "Onlar yaptıkları mücadeleyle sadece vatanımızı, bayrağımızı milletimizi, devletimizi, güvenliğimizi korumakla kalamadılar neslimizi, geleceğimizi ve istiklalimizi de korudular. Bugün ayaklarımızın altında vatan toprağı diye bastığımız bir toprak, bölgesinde özgürce yaşadığımız bir bayrak, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz bir Türk milleti ve vatandaşı olmaktan gurur duyduğumuz bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti varsa şehitlerimiz, gazilerimiz ve onlara dua, destek eden aziz milletimiz sayesindedir. Eğer bir ülkenin evlatları yeri geldiği zaman vatanı, milleti, devleti, bayrağı için cennete koşar gibi şehadete koşarsa o milleti, o devleti de hiç kimse yıkamaz. Hamdolsun hem kurtuluş mücadelesini verirken hem ondan sonraki yıllarda hem de terörle mücadele ederken, 1071'de Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını açarken, İstanbul'u fethederken hep bu ruh, bu milletin evlatları arasında olduğu kapılar açıldı, fetihler yapıldı. Anadolu inşallah kıyamete kadar Türk yurdu haline geldi" dedi.
"Şehitlerimize, gazilerimize, şehitlik ve gazilikle ilgili inançlarımıza dil uzatmaktan geri durmuyorlar"
Zaman zaman şehitler ve gaziler üzerinden istismar yapan çevrelerin de var olduğunu vurgulayan Bekir Bozdağ, "Bunu da görüyor bundan dolayı da fevkalade üzülüyoruz. Eğer bir ülkenin evlatları vatanları, milletleri, devleti ve bayrakları için mücadele etmekten vazgeçerse, şehit olmayı, gazi olmayı, gerektiğinde en büyük şeref, en büyük lütuf olarak görmekten vazgeçerlerse o zaman ayakları altında basacak bir toprak, gölgesinde özgürce yaşayacağı bir bayrak, mensubu olmaktan onur duyacağı bir millet, vatandaşı olmaktan şeref duyacağı bir devleti olmaz. Allah kimseyi vatansız, milletsiz, devletsiz ve bayraksız etmesin. Bugün dünyanın dört bir yanında huzur, istiklal ve güven ortamını kaybetmiş nice ülkeler var. İşte yanı başımızda Suriye, yanı başımızda Irak, Libya, Afganistan, Ukrayna'yı görüyorsunuz huzur, istikrar ve barış ortamı yok. Vatanını terk eden, kaçmak zorunda kalan, başkalarına sığınmak zorunda kalan milyonlarca masum insan var. Allah devlete ve millete zeval vermesin. Çünkü bizim şerefimiz milletimizin şerefinden, devletimizin şerefindendir. O yüzden Türk milletinin vatana, millete, devlete, bayrağa dine ve manevi değerlerine bağlılığını zedelemek isteyenler zaman zaman şehitlerimize, zaman zaman gazilerimize, zaman zaman şehitlik ve gazilikle ilgili inançlarımıza da dil uzatmaktan maalesef geri durmuyorlar. Biz biliyoruz ki şehitler ölmez. Onlar Allah indinde diridirler. Rabbim onları rızıklandırır, nimetlendirir. Şehitliğin ölümsüzlük olduğunu ve ölmediğini Allah indinde şereflerin en büyüğüne nail olduğunu bilen bir milletin, bir devletin evlatlarını kim durdurabilir? Kimse durduramaz. Onun için de bu değerlere maalesef bazen bilerek, bazen de bilmeyerek, bazen de değerin kıymetini takdir etmeyerek saldıranları da buradan kınamak isterim. Allah'a şükürler olsun bu millet, bu devlet var oldukça ne şehitlik ruhunu, ne de gazilik ruhunu kimse bu milletin evlatlarının kalbinden ve gönlünden söküp atamayacaktır. Şehitlerimizin varlığı, gazilerimizin varlığı ve onların yakınları bu vatan topraklarının bizim olduğunun somut göstergeleridir. Her karışında, her adım attığımız yerde, her avuçladığımız toprakta kim bilir hangi şehidimizin, hangi gazimizin akan kanı vardır. Şehitlerimizin ve gazilerimizin kanları bu vatana, bu millete, bu devlete hayat veren büyük bir manadır, büyük bir güçtür. O yüzden çok net söylüyorum. Şehitlerimiz bu milletin manevi ordusudur. Gazilerimiz bu milletin güçlü bir ordusudur. Zaten ordu milleti olan Türk milleti vatan ve millet ruhuyla hem terörle hem de diğer Türk milletinin topraklarında, varlığında gözü olanlarla mücadelede kararlıdır" ifadelerini kullandı.
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti aziz milletimizin kurduğu son büyük devlettir"
Bugüne kadar nasıl mücadele ettilerse bundan sonra da milletle beraber aynı ruhla mücadele edeceklerini kaydeden Bozdağ, "Kurtuluş Savaşı yıllarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün arkasında yekvücut olan Türk milleti 7 düveli Anadolu'dan kovdu ve bağımsızlığı kazanan yeni bir anlayışla yeni bir Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurdu. Aradan geçen yaklaşık 100 yıl sonra bu sefer 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsü sırasında Türk milleti Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyduğu, arkasında yekvücut olduğu, FETÖ'nün hem alçaklarına hem de onun yularını tutan ülke ve güçlere karşı büyük bir zafer kazandı. Hem darbecileri hem darbecilerin yularını elinde tutanları halk ezip geçti. Bunlar da gösteriyor ki Türk milleti bir ve beraber olduğunda, birlikte yürekleri aktığında, birlikte aynı hedefe koştuğunda yenemeyeceği güç aşamayacağı engel yoktur. İnşallah biz bu birlik ruhumuzu kıyamete kadar korumaya kararlıyız. Allah ömür verdikçe biz, bizden sonra evlatlarımız, ondan sonra onların evlatları bu ruhla yoluna devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti aziz milletimizin kurduğu son büyük devlettir. İnşallah kıyamete kadar da ömrü var olacak. Ecdadına, atasına saygısı olmak bu milletin evlatlarının ayrılmaz bir vasfıdır. Zaman zaman ecdadına karşı, atalarına karşı saygısız dil kullananlara siz aldırmayın. Çünkü biz biliyoruz ki binlerce yıllık akan tarih içerisinde Türk milleti Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Cumhuriyete tevafuk eden büyük bir tarihin, büyük bir mirasın sahibidir. Biz ağacın kovuğundan çıkmadık. Biz geçmişten bugüne akan bir tarihin, tarih yazan bir milletin, devlet kuran bir milletin asil evlatlarıyız. Zaman zaman başka milletlere öykünen onları üstün gören zavallıları görebilirsiniz. Ama Türkiye'yi var eden, güçlü kılan bu kompleksli hastalıklı zihniyetler değil. Gerektiğinde cennete koşar gibi şehadete koşanlar, şehadete koşarken gazilik şerefiyle şereflenen sizin gibi kahraman gazilerimizdir. Allah hepinizden razı olsun. Milletimizdeki bu ruhu hiç kimse öldüremeyecektir. Bu ruh yaşadıkça da bu millete ve bu devlete Allah'ın izniyle hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. O yüzden birliğimize, dirliğimize, huzurumuza, istikametimize ve istikrarımıza sahip çıkmak, bu millete yapılacak en büyük vazifelerden biridir. Herkes kendince bunu yapmalı. O zaman gazilerimize layık şehitlerimize dair evlatlar ve torunlar oluruz" diye konuştu.