Sakarya Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tufan Çötok’un konuşmacı olarak katıldığı konferansı çok sayıda öğrenci ve öğretim elemanı takip etti.
Antik felsefede muhtelif sınırlandırma ve sınıflandırmalar olduğunu belirterek sözlerine başlayan Yrd. Doç. Dr. Çötok, “Felsefe bir devamlılığın ürünüdür ve Yunanlılar bu mirası çok iyi işlemişlerdir. Antik Yunan felsefi dönemleri; asıl Yunan felsefesi, Helenistik dönem ve Roma dönemidir” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Çötok, konuşmasının devamında şunları ifade etti: “Antik Yunan için belirleyici ahlaki yaklaşımlar cesaret, ölçülülük ve pratik bilgelik olarak kabul edilir. Bilgelik doğaya kulak vererek hakikati söylemek ve doğru olanı yapmaktır. Ölçülü olmak ise en büyük erdemdir. Ölçü, yiğitlik ve bilgelik gibi değildir. Bu ikisi toplumun yalnızca bir parçasında bulunur; bütün toplumu da yiğit ve bilge kılar. Ölçüyse, bütün topluma yayılır ve bütün yurttaşlar arasında tam bir düzen kurar. Aşağı, orta, yukarı, güçlü, güçsüz, zengin, fakir herkes aynı ahenge uyar. İşte bu uyuşmaya ölçü diyebiliriz. Hazdan uzak durma da ölçülülüğün bir niteliğidir.”
Erdem etiğinde akla gelmesi gereken kişinin Aristoteles olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Çötok, “Aristoteles’e göre erdem, insanın kendisine uygun olanı seçip ona uygun eylemesidir. İster pozitif olsun ister negatif, her tür aşırılık erdemsizlikle eşdeğerdir. Düşünce erdemi daha çok eğitimle oluşur ve gelişir, bu nedenle de deneyim ve zaman gerektirir; karakter erdemi ise alışkanlıkla elde edinilir.” diyerek sözlerini noktaladı.