Antalya'nın Manavgat ilçesinde Halime Şenal'ın dini nikahlı eşi tarafından 25 bıçak darbesiyle öldürülmesi olayıyla ilgili hazırlanan iddianamenin kabul edilmesinin ardından ilk duruşma Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Olay, 23 Temmuz 2019 tarihinde yaşandı. Sabah minibüsüyle Kumköy-Evrenseki sınırında bulunan Kumköy Minibüs durağına gelen M.A.K. isimli vatandaş, durağın yan tarafında Kumköy Deresi kıyısında bir kadının kanlar içerisinde yattığını görünce jandarmayı aradı. Olay yerine gelen Kumköy Jandarma Karakoluna bağlı ekipler ve sağlıkçılar kadının yaşamını yitirdiğini belirledi. Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı, Kumköy ve Side Jandarma Karakollarına bağlı ekipler, öldürülen genç kadının olay yerinin yakınındaki bir otelde garson olarak çalıştığını belirledi.
Olay yerinin çevresindeki iş yerlerinin güvenlik kameralarını inceleyen ekipler, genç kadının gece iş çıkışında dini nikahlı yaşadığı Ümit G. ile tartıştığını, şahsın daha sonra genç kadını bıçaklayarak öldürdüğünü belirledi.
Jandarma ekipleri, kısa süreli bir çalışmanın ardından cinayet zanlısı Ümit G.'yi saklandığı yerde yakaladı. Zanlı ilk ifadesinde Halime Şenal ile kıskançlık nedeniyle tartıştığını ve boğuşma sırasında bıçakladığını söyledi.
İddianame hazırlandı
Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, otopsi sonucunda Halime Şenal'ın vücudunda 17'si öldürücü olmak üzere 25 bıçak darbesi bulunduğu ölüm sebebinin iç organ kaybı olarak belirlendiği belirtilerek, "Müşterek çocuğun bakımı nedeniyle maktule karşı husumet besleyen ve maktulü öldürme düşüncesini kendisinde benimseyen şüphelinin olay günü maktulü öldürme amacı ile ekmek bıçağını yanına alıp, maktülün işten çıkış saatini beklediği, aralarında yaşanan tartışmanın ardından maktulün vücuduna çok sayıda öldürücü nitelikte bıçak saplamak suretiyle tasarlayarak kasten öldürdüğü anlaşılmıştır" denildi. İddianamede ayrıca sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Ümit G., sanık yakınları ve tarafların avukatları katıldı. Kimlik tespitinin ardından ifadesi alınan sanık Ümit G., Halime Şenal'la 2 yıl boyunca duygusal birliktelik yaşadıklarını belirterek, "Bu birliktelikten Alparslan adını verdiğimiz bir çocuğumuz dünyaya geldi. Müşterek çocuğumuzun dünyaya gelmesinin ardından Halime Şenal resmi nikahlı eşimden boşanarak kendisiyle evlenmem konusunda bana baskı yapmaya başladı. Bu isteğini kabul etmeyince beni çocuğumuzla tehdit edip çocuğa kötü davranışlarda bulunmaya başladı. Gaziantep'e ailemin yanına ziyarete gittiğimizin 3'ncü günü Halime Şenal çocuğu istemediğini ve bakmayacağını söyleyerek çocuğu da bırakıp tek başına Uşak'a ailesinin yanına gitti. Bir süre sonra Uşak'a yanına giderek çocuğun annesine ihtiyacı olduğunu söyledim. Çocuğu istemediğini, bakmayacağını, annelik yapmayacağını söyledi. Bu süreçte çocuğa resmi nikahlı eşim baktı" dedi.
Olaydan kısa bir süre önce Halime Şenal'ın Uşak'tan Manavgat'a gelerek çalışmaya başladığını öğrendiğini aktaran Ümit G., "Gece saat 12.00'de iş çıkışında servis aracından inmesini bekledim ve olayın olduğu yerde konuşmaya başladık. Konuşmanın tartışmaya dönüştü. Bir anda bana hakaret ve küfür etmeye başladı, tokat attı. Yüzüme tükürdü. "Öleceksin bu gece, senden kurtulacağım. Çocuk, yurda gidecek" dedi. Bana bıçakla saldırdı. Bende yanımda bulunan bıçakla ona saldırdım. Yere düşünce elindeki bıçağı alıp kenara attım. Sonrasında kendimi kaybettim. Birkaç kez daha yerde bıçak sapladım" dedi.
Duruşmada sanık avukatı, çift arasındaki sorunlarının sebebinin müşterek çocuğun bakımı olduğunu kaydederek, olayın haksız tahrik ve meşru müdafaa sınırlarının aşılması sonucunda meydana geldiğini, müvekkilinin tahliyesi ve beraatini istedi.
Duruşmada Halime Şenal'ın babası Lütfü Şenal'ın avukatı olarak katılan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneğinden avukat Hatice Kübra Turan ise sanığın cinayeti tasarlayarak işlediğini belirterek, "Halime Şenal, sanık aleyhine Manavgat Aile Mahkemesi'nden 2017 yılında koruma kararı aldırmıştır. Sanığın, Halime Şenal'ı tasarlayarak canavarca hislerle öldürdüğünü düşünüyoruz. Olay yerinde Halime Şenal'ın vücudunda 17'si öldürücü nitelikte olmak üzere 25 bıçak darbesi vardır. Sanık, Halime Şenal yere düştükten sonra da defalarca bıçaklamıştır. Meşru müdafaa ve haksız tahrikten bahsedilemez" dedi.
Olayda 2 bıçak olduğunu hatırlatan avukat Turan, sanığın kullandığı ekmek bıçağında vücuduna sapladığı için Halime Şenal'ın DNA'sına rastlandığını, diğer bıçağın ise Halime Şenal'ın cesedinden 7 metre uzaklıkta kapalı olarak bulunduğu ve üzerinde Ümit G.'ye ait DNA izine rastlanmadığını anlatıp, sanığın kendisine saldırdığı şeklindeki sözlerinin gerçek olmadığını söyledi. Duruşma, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için için ileri bir tarihe ertelendi.
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği yöneticisi avukat Hatice Kübra Turan, "Halime Şenal dini nikahlı eşi tarafından 25 bıçak darbesiyle 23 Temmuz'da katledildi. Dava şu anda tanıkların dinlenilmesi aşamasına geçildi. Savcılık "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan iddianame hazırladı. Ayrıca meşru müdafaa ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasını istiyor. Bizde bu kanaatteyiz" dedi. Sanıkla, Halime Şenal arasında olay tarihinde 9 aylık bebeklerinin olduğunu ve sanığın Halime'nin çocuğa bakmadığı için tartıştıklarını ve öldürüldüğünden bahsedildiğini söyleyen Turan, "Bu bizim açımızdan canavarca hislerle yapılmış bir katliam. Çünkü 25 bıçak darbesi olduğu, 17 bıçak darbesinin öldürücü nitelikte, 8 tanesinin öldürücü olmayan nitelikte olduğu ve iç organ kaybından dolayı ölümün gerçekleştiği belirtiliyor. Biz haksız tahrik ve meşru müdafaa hükümlerini uygulanmayacağı kanaatindeyiz" dedi.
Hatice Kübra Turan, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi amacıyla dernek olarak çalışmalarına devam edeceklerini sözlerine ekledi.