Elma üretim merkezlerinden Niğde'de, unutulmaya yüz tutmuş Amasya elmasının 48 farklı türü toplanarak, Ömer Halisdemir Üniversitesinde oluşturulan koleksiyon bahçesinde koruma altına alındı.
Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarımsal Genetik Mühendisliği Bölümü Tarımsal Gen Kaynakları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Serçe ve doktora öğrencisi Araştırma Görevlisi Orkun Gencer tarafından yürütülen çalışma kapsamında, 139 bin 384 tonluk Amasya elması üretimiyle Türkiye'de ilk sırada yer alan Niğde'de, Çamardı ilçesi ve 29 köyden örnekler toplandı.
Yapılan analizler neticesinde 48 farklı türü tespit edilen Amasya elmasının çeşitleri, fakültenin uygulama bahçesinde modern tekniklerle aşılandı.
Prof. Dr. Sedat Serçe, AA muhabirine, Amasya elması konusunda yerel çeşitler üzerinde çalışma yaptıklarını söyledi.
Yerel çeşitlere ilginin yok denecek kadar azaldığına dikkati çeken Serçe, "Niğde'de özellikle Çamardı ilçesinde Amasya tipi yerel çeşitler yetiştirilmekte. Orkun Gencer öğrencimizin çalışmasında, orada bulunan yerel elma çeşitlerini karakterize ederek ümitvar olanlar aralarından seçildi ve modern yetiştiricilik teknikleriyle bir bahçe kurduk." ifadelerini kullandı.
Serçe, yerel çeşitlerin veriminin düşük olması nedeniyle modern çeşitlerin tercih edildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Biz toplanan yerel Amasya elmalarından ümitvar tipleri, modern tekniklerle modern çeşitlerle yan yana yetiştirerek aralarındaki farkları gözlemlemeye çalışıyoruz. Çalışmanın sonunda bu farklılıkları azaltabilir ve verimleri yükseltebilirsek onları yeniden yetiştiricilere kazandırmak istiyoruz."
Amasya elması üzerine doktora yapan Gencer de 48 farklı ağaç üzerinde örneklemeler gerçekleştirdiğini anlattı.
Bu ağaçların genetik olarak farklı olduğunu belirlediklerini aktaran Gencer, şu bilgileri verdi:
"Bu sonuç çerçevesinde fakültemizde koleksiyon bahçesi yaptık. Koleksiyon bahçemizdeki çalışmamızla unutulmaya yüz tutan Amasya elmasının farklı genotiplerini koruma altına almayı amaçladık. Ayrıca yerel çeşitleri modern çeşitlerle aynı ekolojik ve zirai uygulama şartları altında üreterek aralarındaki farkları ortaya çıkaracağız. Bu sayede ıslah çalışmaları ve zirai üretim için yeni çeşitler ortaya koymuş olacağız."