Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Mersin'de çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Mersin'de ziyaretlerde bulundu. Meyer-Landrut ve 11 ülkenin Ankara büyükelçiliklerinin temsilcilerinden oluşan heyet, kentteki programları çerçevesinde ilk olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer'i ziyaret etti. Ziyarette konuşan Başkan Seçer, heyeti ağırlamaktan dolayı mutluluk duyduğunu dile getirdi. Mersin'in Doğu Akdeniz çanağının en önemli sahil kentlerinden biri olduğuna dikkat çeken Seçer, kentin resmi nüfusunun 1 milyon 900 bin olduğunu ancak iç ve dış göçler sebebiyle şu an 2.5 milyon civarında olduğunu belirtti. Mersin'in hem etnik hem siyasal hem mezhepsel hem dinsel olarak farklı demografik yapılardan oluştuğunu söyleyen Seçer, "Mersin çok rengarenk bir kent. Küçük Türkiye, Türkiye'nin özeti gibi düşünebilirsiniz. Mersin'de belediye başkanlığı yapmanın çok zor bir görev olduğu bilinir. Ama kentin belediye başkanı olarak ben bu zorluğu yaşamadım. Şunu gördüm; işte bu çeşitlilik gerçekten muazzam bir zenginlik. Bu duyguyla da herhangi bir ayrım yapmadan vatandaşlarımıza hizmet etmeye gayret eden bir belediye hüviyetimiz var" dedi.
Mersin'in konumu itibarıyla da hareketli bir bölge olduğuna işaret eden Seçer, "Bir tarafta Doğu Akdeniz çanağı ve orada yaşanan siyasal sorunlar, diğer taraftan Ortadoğu ve Arap coğrafyasına mesafe olarak yakın olmasının yansımaları, diğer taraftan dünya ticaretine konu ve gözde bir yer olması da bu bölgenin politik açıdan da çok hareketli bir bölge olduğunu bize gösteriyor" diye konuştu.
"Mersin bütün sektörleri içerisinde barındıran bir kent"
Mersin'in genç ancak bir o kadar da kadim bir şehir olduğunu belirten Seçer, "Mersin belki de insanlık tarihinin, medeniyetler tarihinin en eski toprakları üzerindedir. Başta Tarsus olmak üzere ki, İncil'de de çok sık Tarsus'un ismi Saint Paul'dan dolayı geçer, dünyanın tanıdığı bir yerleşim yeridir. Silifke, Anamur ve Mut gibi ilçelerimiz de 10 bin yıllık tarihi bünyesinde barındıran yerleşim yerlerimizdir" ifadelerine yer verdi.
Mersin'in birinci derecede ticaret kenti olmasına karşın içerisinde bütün sektörleri barındırdığını vurgulayan Seçer, Mersin Limanı'nın Türkiye'nin en büyük limanlarından biri olduğunu söyledi. Verimli topraklardan dolayı da Mersin'in önemli bir tarım kenti olduğuna dikkat çeken Seçer, aynı zamanda sanayi ve turizm gibi sektörlerin de kentte oldukça geliştiğini belirtti.
Mersin ziyaretinin şubat ayında yapılmasının planlandığını ancak yaşanan deprem felaketinin ardından ertelemek zorunda kaldığını belirten AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise AB bünyesinde kentte finanse edilerek destek olunan çok önemli programlar olduğuna değinerek, bunlardan bir tanesinin sürdürülebilir ve dayanıklı akıllı ulaşım sistemi projesi olduğunu hatırlattı. Desteklenen diğer projeleri de aktaran Landrut, su ve atık su projelerinin olduğunu, 20 okulun inşaatının yapımına destek verdiklerini belirterek, "Bunun dışında tarım alanında, sağlık merkezinin inşa edilmesi alanında da destek olmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu değindiğim alanları da dikkate alırsak oldukça geniş bir yelpazede iş birliği çalışmalarımızın devam etmekte olduğunu söyleyebilirim" şeklinde konuştu.
"Ziyaretimiz boyunca deniz ekosistemine odaklanacağız"
İki günlük ziyaretleri boyunca ekonomik bir aktör olarak özellikle deniz ekosistemine odaklanacaklarını söyleyen Landrut, Mersin Limanı'na da bir ziyaret yapacaklarını vurguladı. Mersin Limanı'na girmeyi bekleyen çok sayıda gemi olduğunu gördüklerini söyleyen Landrut, şöyle devam etti:
"Mersin Limanı oldukça aktif bir liman gibi görünüyordu. Aynı zamanda deniz, ekonomik bir aktör olmasının yanı sıra oldukça da hassas da bir ekosistem. Bu boyutunu da ele almak amacıyla da Erdemli'deki Deniz Bilimleri Enstitüsüne bir ziyaretimiz olacak. Denizin korunması için hep birlikte elimizden geleni yapmalıyız diye düşünüyorum."
Heyet daha sonra Vali Ali Hamza Pehlivan'a ziyarette bulundu.