6 Şubat Depreminde Eşini Kaybeden İtfaiye Eri O Günleri Anlattı

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde Hatay'da bir buçuk yıllık eşiyle birlikte çok sayıda akrabası ve yakınını kaybeden itfaiye eri Bekir...

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde Hatay'da bir buçuk yıllık eşiyle birlikte çok sayıda akrabası ve yakınını kaybeden itfaiye eri Bekir Bilgin geçirdiği zor zamanları anlattı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Trabzon'da itfaiye eri olarak görev yapan Bekir Bilgin'in eşi Didem Seda Bilgin memleketleri olan Hatay'a aile ziyaretine gitti. Yaşanan felaket sonrası eşinden ve yakınlarından haber alamayan Bilgin, ilk fırsatta Hatay'a giderek görev yapan meslektaşlarıyla birlikte 3 gün boyunca kendi evinin enkaz çalışmalarına katıldı. 9 Şubat günü Bilgin'in eşinin ve baldızının cansız bedenlerine ulaşıldı. Enkazlar arasından amcasını da kendi elleriyle çıkaran Bilgin; ailesinden 8 kişiyi ve çevresinden onlarca insanı kaybetti. Eşinin ölümünden sonra Trabzon'dan Eskişehir'e tayin isteyen ve şu anda Eskişehir'de itfaiye eri olarak görev yapan Bekir Bilgin, depremin yıl dönümünde yaşadığı acıları ve o günleri anlattı.

"Eşimin, baldızımın ve baldızımın 6 aylık bebeğinin cenazelerini çıkardık"

İtfaiye eri olarak Trabzon'da göreve başladığını, son bir buçuk senedir Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'nda çalıştığını belirten Bekir Bilgin, 6 Şubat depreminde kendisinin 26, eşinin ise 23 yaşında olduğunu ve 1 buçuk senelik evli olduklarını söyledi. Eşinin memlekete aile ziyaretine gitmiş olduğu sırada depreme yakalandığını anlatan Bilgin, "Eşim o gün ablasında kalmıştı. Ablasıyla birlikte enkazın altında kaldılar. En yakınlarımdan 8 kişiyi kaybettim. Genele bakacak olursam da tanıdığım insan sayısı çok fazla; arkadaşlarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız, birçok kaybımız var" dedi.

Deprem haberini alır almaz Hatay'a gittiğini ve burada enkaz çalışmalarına katıldığını söyleyen Bilgin, "Trabzon İtfaiyesi'ndeki ilk ekip Adıyaman'a gidecekti, ama ben harici olarak tek başıma memlekete gittim. Çünkü eşimden haber alamıyordum, annemden haber alamıyordum. Annem şu an sağ çok şükür. Ama aile bireylerinden çok fazla ulaşamadığım ve haber alamadığım insan vardı. 26'ıncı saatte Hatay'a ulaştım. Her yer enkazdı tabii ki, yerle bir olmuştu. Deprem Pazartesi günüydü ve biz Perşembe günü eşimin, baldızımın ve baldızımın 6 aylık bebeğinin cenazelerini çıkardık. Ben de hep enkazdan çıkarma çalışmalarına katıldım, ama eşimi bizzat görmedim, göremedim, bana göstermediler o şekilde. Çünkü normal bir ölüm değil, insanlar enkazların altında ezilerek hayatlarını kaybetti. Aynı yerden bacanağımla kızını sağ çıkarttık. Daha sonra amcamı çıkarmaya gittim, amcamı bizzat kendim çıkardım" ifadelerine yer verdi.

"Hatay karış karış bildiğim bir memleketti ama evimin yerini bulamadım"

Deprem sonrası bütün şehrin yıkıldığını ve mahallelerin enkazlarla dolu olduğunu hatırlatan Bilgin, tanıdığı her yerin yok olduğunu dile getirdi. Evinin yerini yalnızca sokaklarında sağlam kalan çınar ağacından tahmin edebildiğini söyleyen Bilgin, "Hatay, Antakya karış karış bildiğim bir memleketti ve biz ilk şehre girdiğimizde gece sabaha karşıydı, bildiğim adresi bulamadım desem yeridir. Her yer enkazdı, birçok binada yangın vardı. Mahalleler sokaklar birbirine karışmıştı, enkazlar her tarafı kapatmıştı. 6 Şubat'ta ilk gittiğimde yine az çok evimin yerini bulabiliyordum ama geçen sene gittiğimde tahminen bulabildim çünkü bina enkazlarını kaldırmışlardı. Yani "evim şuradaydı herhalde" diyerek hareket ettim, zaten Hatay Antakya'nın birçok yeri de aynı şekilde tanınamaz halde. Eski halini biliyorum çünkü, o kadar canlı bir memleketti ki insan hala inanamıyor" ifadelerini kullandı.

"Hatay dünyayı doyurabilecek bir memleketti, ama insanlar bir damla suya muhtaç kaldılar"

Bilgin, Türkiye'nin her yerinden deprem bölgelerine yardım gittiğini, ancak felaketin ilk günlerinde herkesin çok zor durumda kaldığını ve içecek su dahi bulunamadığını anlatarak felaketin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bölgede şahit olduğu zorlukları ve memleketinin enkaz haline dönmesinden dolayı duyduğu acıyı dile getiren Bilgin, "Oradayken şunu çok duydum, "yiyecek falan önemli değil ama içecek suyumuz yok" dediler. İnsanın en çok zoruna giden de o oluyor. Hatay dünyanın mutfağı denilebilecek bir yer, herkesi doyurabilecek bir memleket ama insanlar bir damla suya muhtaç kaldılar. Sağ olsunlar vatandaşlar ve yardım kuruluşları hep yardımcı oldular" dedi.

"Deprem sonrası insanlara karşı hassasiyetim arttı"

Depremden sonraki süreçte Eskişehir'e nakil isteyen Bilgin, kente geldikten sonra ekip arkadaşlarının verdiği desteklerden bahsederek, "Allah razı olsun bana hep destek oldular. Ekibimden memnunum, çalışmaktan da memnunum. İşime sarılarak bir şeyleri atlatmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı. Deprem sonrası insanlara karşı hassasiyetlerinin daha çok arttığını belirten Bilgin, son olarak şu çağrıda bulundu:

"Son zamanlar da dahil gerçekten yaşadığımız bütün bu olaylar gösteriyor ki ülkede hiçbir tedbir alınmıyor ve hiçbir acil afet programı yok. Buna acilen bir çözüm bulunması lazım, artık hiç kimsenin daha fazla canı yanmasın."

İlk yorum yazan siz olun
Karaman Habercisi olarak Karaman, Konya, Aksaray, Niğde gibi bölge illerinden haberler yayınlıyoruz. UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Karaman Haber | Konya Haber| Aksaray Haber| Niğde Haber

Eskişehir Haberleri

Aile Ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Bayrak Ve Kurum Personeli Kan Bağışı Yaptı
İl Sağlık Müdürlüğü Kanserde Erken Teşhisin Önemine Dikkat Çekti
Tepebaşı Çocuk Ve Gençlik Senfoni Orkestrası Konsere Hazırlanıyor
Eskişehir’de ‘bir Hobiye Ne Dersin?’ Sergisi Gerçekleştirildi
Başkan Hamamcı’nın Ankara Ziyaretleri