Uyuşturucu batağına tekrar düşmemek için Konya’daki çevresinden kaçarak Karaman’a geldiğini ve şimdi sokaklarda kaldığını anlatan Hüseyin T., ailelerin çocuklarına sahip çıkmalarını, gençlerinde bu işlere kesinlikle bulaşmamalarını istedi. 18’li yaşlarda uyuşturucu satmaya ve kullanmaya başladığını anlatan Hüseyin T., “Ailemle hiç anlaşamıyordum. Öz evladım ama üvey evlat muamelesi görüyordum. Evimde anne babamla kardeşlerimle geçinemedim. Bu nedenle devamlı sokaklarda yaşadım. Bu nedenle ilk kez uyuşturucu işine girdim. Çevremdeki insanlar kullandığı için bende kullanmaya başladım. Uyuşturucu satarken yakalanarak 8.5 yıl cezaevinde yattım. Dışarı çıktıktan sonra bütün arkadaşlarımı ve çevremi bırakıp Karaman’a geldim. Geçmişim nedeniyle kimse bana iş vermiyor” dedi. 

"Ailelerinin kıymetini bilsinler" 

Ailelere ve bu işlere özenen gençlere seslenen Hüseyin T., “Uyuşturucu satmasınlar, gençleri zehirlemesinler. Gençlere buradan bir kez daha sesleniyorum. İçerinin (cezaevi) hayatıyla dışarısı bir değil. İçeride ananız, babanız, kardeşiniz yani hiç kimseniz yok. İçeride sadece 4 tane rutubetli duvar var. Uyuşturucu kullanmasınlar, anne ve babalarının sözünden ayrılmasınlar ve ailelerinin kıymetini bilsinler. Bakın benim hayatıma 1.5-2 aydır sokaklarda yatıyorum. Cezaevine düştüğünde kimse sana sahip çıkmıyor. Adam gibi okullarına gitsinler. Biz cahildik adam olamadık. Siz adam olun” diye konuştu. 

“Kanser belirtileri cezaevinde başladı” 

Hüseyin T., cezaevinde kanser hastalığının belirtilerinin başladığını iddia ederek, "Cezaevinde kalırken ağzımdan burnumdan kan geldi. O zaman bana epilepsi hastası olabileceğim söylendi. Ben de aldırış etmedim. Cezaevinden çıkıp adli denetimi Konya’dan Karaman’a aldırdıktan sonra burada hastaneye gittim. Böbreklerimde kist olduğunu söyleyerek Konya’ya gönderdiler. Orada yapılan tetkiklerde kanser ve verem teşhisi koydular. Daha sonra tekrar buraya döndüm. Hala bir evim olmadığı için sokaklarda yatıp kalkıyorum” dedi. 

"Her gece şüpheli şahıs olarak polise ihbar ediliyorum” 

"Parklarda ve iş yerlerinin önünde yattığım için zaman zaman vatandaşlar beni polis ve sağlık ekibine bildiriyorlar" diyen Hüseyin T., “Gelen sağlık ekibi ve polis beni hastaneye veya kalabileceğim sıcak bir yere götürmek istiyor. Ben ise götürdükleri yerde bana birisi dengesiz bir cümle kullanır da kaldıramam diye gitmek istemiyorum. Otogarda da kaldım. Orada da birkaç kişiyle tartıştım ve bir daha da gitmedim. Hastaneye de gittiğimde ancak birkaç gün kalabiliyorum çünkü rahat edemediğim için sıkılıyorum. Ne yapayım hırsızlık mı yapayım. Onu da yapamıyorum. Şehit Polis Erkan Kurşun Polis Merkezi Komiseri birkaç gün bana yardımcı oldu. Otel ve yemek paramı karşıladı. Onunda fazla yapabileceği bir şey yoktu gerekeni yaptı zaten. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nca bana yardımda bulunulacağı söylendi. Ancak ikametgahım olmadığı için ev tutmam gerektiği söylendi. Benim zaten elimde avucumda yok. Evi neyle tutacağım. Benim tek isteğim başımı sokabileceğim bir evim ve geçinebileceğim bir işim olsun istiyorum. Kazancımı alın terimle sağlamak istiyorum” dedi.