Mirac Gecesi’nde Ve Gündüzünde Neler Yapılır?
Camiler Kapalı, Gönül Deryamızla Buluşamıyoruz, Peki Miraç Gecesini Nasıl İdrak Edeceğiz!
İsrâ Sûresi’nin 1. âyet-i kerîmesi ile bildirilen Mirac mûcizesi, Hicret’ten önce, Receb-i şerîfin 27. gecesi vâki olmuştur.
Bir kimse, İsrâ’ya yani Peygamberimizin (s.a.v.) Mekke-i Mükerreme’den Beytü’l-Makdis’e az bir vakitte gittiğine inanmazsa kâfir olur. Sahîh hadîslerle meşhûr olan semâlara yükselişini inkâr eylese o kimse bid’at ehlinden olur. Zîrâ Allâh’ın kudretine mâni yoktur.
Cebrâil Aleyhisselam, Peygamberimizi (s.a.v.), Ümmühânî (r. anhâ)’nın evindeki odasından Ka’be-i Muazzama’ya götürdü, göğsünü yardı ve kalbini yıkayarak Burak’a bindirip (Kudüs’teki) Beytü’l-Makdis’e ulaştırdı.
Peygamberimiz (s.a.v.), orada peygamberleri ve melekleri gördü. Onlara imamlık edip sahreden (Mescid-i Aksâ’daki büyük kayadan) Burak’a veya Cebrâil Aleyhisselâm’ın kanadına binerek birinci kat semâda Âdem Aleyhisselâm’ı, ikincide Yahyâ ve Îsâ Aleyhimesselâm’ı, üçüncüde Yûsuf Aleyhisselâm’ı, dördüncüde İdrîs Aleyhisselâm’ı, beşincide Hârûn Aleyhisselâm’ı, altıncıda Mûsâ Aleyhisselâm’ı, yedincide İbrâhim Aleyhisselâm’ı gördü.
Onlarla selamlaşıp konuştuktan sonra Sidretü’l-Müntehâ’ya vardı. Kendisine Beyt-i Ma’mûr ile Kevser ve Rahmet nehirleri gösterildi.
Oradan Refref’e bindi, huzûr-ı ilâhîye varınca (teşehhüdde okuduğumuz) “Ettehıyyâtü lillâhi vessalevâtü ve’t-tayyibât” ile Cenâb-ı Hakk’ı övdü. Allâhü Teâlâ tarafından kendisine ikrâmla “Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtühû” diye hitâb olundu. Ve bu selâmın şerefine Peygamberimiz (s.a.v.), ümmetini de dâhil edip “Esselâmü aleynâ ve alâ ıbâdillâhi’s-sâlihîn” dedi. Bir gece ve gündüzde elli vakit namaz emrolunmuşken tekrar tekrar yalvararak beş vakte hafifletildi. Geri dönerken bütün dereceleri ile cennetleri ve bütün derekeleri ile cehennemi gördüler.
Beytü’l-Makdis’e gelip Mekke-i Mükerreme’ye doğru yola çıkınca, Kureyş kervânını gördü. Sabah olunca miracını insanlara haber verdi. Peygamberimize (s.a.v.) Beytü’l-Makdis’ten ve kervânlarının hâlinden suâl eylediler. Sordukları şeylerden birer birer açıkça haber verince, Allâh’ın yardımına mazhar olanlar tasdik ettiler; îmândan nasîbi olmayanlar ise inkâr ettiler.
(Tefsîr-i Mevâkib, Fazilet Neş.)
Rabbimiz bizleri doğrulardan kılsın. Doğruları görüp isyanda ısrar edenlerden eylemesin...
Mirac Gecesi’nde Ve Gündüzünde Yapılacak İbâdet
Receb-i şerîfin 27’nci gecesi (bu akşam) Mirac Gecesi’dir.
• Yatsı namazından sonra 12 rekât Hâcet Namazı kılınır: Her rekâtte Fâtiha’dan sonra 10 İhlâs-ı şerîf okunur. Namaza niyet şöyledir: “Yâ Rabbi, rızâ-yı şerîfin için niyet eyledim namaza. Bu gece yedi kat gökleri ve bütün esrârını göstererek muhabbetin ile müşerref kıldığın sevgili Habîbin Resûl-i Zîşân Efendimiz hürmetine, ben âciz kulunu aff-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne ve rızâ-yı ilâhîne mazhar eyle.” Allâhü Ekber.
Namazdan sonra: 4 Fâtiha-i şerîfe, 100 defa, “Sübhânallâhi ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm”, 100 İstiğfâr-ı şerîf, 100 Salevât-ı şerîfe okunup duâ edilir. Bu namaz, her rekâtte yüz İhlâs okunarak on rekât kılınır veya on İhlas okunarak 100 rekât kılınırsa bunu yerine getiren mümin bu namazın feyz ve bereketiyle huzûr-ı ilâhîye namaz borçlusu olarak çıkmaz.
• Hadîs-i şerîfte, Receb-i şerîfin 27. gecesinin gündüzünde oruç tutana altmış ay oruç sevâbı yazılacağı vaad edilmiştir.
• O gün öğle ile ikindi arasında 4 rekât namaz kılınır: Her rekâtte Fâtiha’dan sonra 5 Âyetü’l-Kürsî, 5 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn, 5 İhlâs-ı şerîf, 5 Kul eûzü birabbi’l-felak, 5 Kul eûzü birabbi’n-nâs sûreleri okunur.
(Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neş.)
Doğrulardan Olmak Ne Demek!
Lokman Aleyhisselâm, oğluna şöyle nasîhatte bulundu: “Ey oğlum! Allâhü Teâlâ’yı zikreden bir topluluk gördüğün zaman, sen de onlarla beraber ol. Eğer sen âlim isen (onların yanında ilminle amel edebileceğin için) ilmin sana fayda verir. Eğer câhil isen onlar sana ilim öğretir. Ve umulur ki Allâhü Teâlâ onlara rahmeti ile nazar eder de onlarla beraber rahmet-i ilâhî sana da isâbet eder.
Allâhü Teâlâ’yı zikretmeyen bir topluluk gördüğün zaman ise onlarla beraber olma. Zîrâ sen âlim olsan da (onların yanında ilminle amel edemeyeceğin için) ilmin sana bir fayda vermez. Eğer câhil isen onlar senin cehâletini veya dalâletini arttırırlar. Olur ki Allâhü Teâlâ onlara gadabı ile nazar eder de onlarla beraber gadab-ı ilâhînin sana da isâbet etmesinden korkarım.”
HABERE YORUM KAT