Konya'da iş insanı, Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir'in ev hanımı eşi Fadime Özdemir'in girişimi, bazı iş insanları ve akademisyenlerin desteğiyle 1996'da kurulan vakıf, gerek yurt içi gerekse yurt dışı etkinlikleriyle yardıma muhtaç çiftlerin yuva kurmasını sağlıyor.

Vakfın Mağazalar Müdürü Fatma Nur Aşçı, AA muhabirine, ihtiyaç sahibi çiftlerin en az 100 kalemden oluşan çeyiz ve ev eşyalarını verdiklerini söyledi.

Evlenmek için vakfa başvuracaklar için bazı şartların arandığını dile getiren Aşçı, "Bize başvuran çiftlerin 18-40 yaş arasında olmaları ve ilk evliliklerinin olması gerekiyor. Bize başvurduktan sonra resmi nikahlarını kıymaları gerekiyor. Gelir durumları asgari ücreti geçmemesi gerekiyor. Üzerlerine bir mal varlığı olmamalı." diye konuştu.

Aşçı, dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmadan 28 ülkede de çalışma yaptıklarını ifade ederek, yurt dışında Türk Kızılay, TİKA, AFAD ve Diyanet Vakfı ile organizasyonlar yaptıklarını anlattı.

İhtiyaç sahibi çiftlerin, resmi kurum aracılığı, internet sitesi ya da sosyal medya üzerinden kendilerine ulaşabildiğini belirten Aşçı, "Nakdi yardım yapmıyoruz. Sadece ayni konuda yardımcı oluyoruz." dedi.

Aşçı, vakfın kendi mağazaları olduğunu, çiftlerin kendi ihtiyaç ve zevklerine göre istediklerini alabildiklerini vurgulayarak, bu malzemeleri bağış ve zekatlar sayesinde yaptıklarının altını çizdi.

"Vakfımızın ilk torununun düğününü yaptık"

Yaklaşık çeyrek asırdır mutlu yuvalar kurmaya çalıştıklarını anlatan Aşçı, şöyle devam etti:

"Geçen yılın sonunda vakfımızın ilk evlendirdiği çiftçin çocuğunu evlendirdik. Yani vakfımızın ilk torununun düğününü yaptık. Evlendirdiğimiz çiftlerden sadece 3 tanesinin boşandığını öğrendik. Mahkeme, bizden verdiğimiz eşyaların paylaştırılması için evrak istedi. Verdiğimiz eşyalar mehir olarak geçtiği için mahkeme bizden evrak istiyor. 3 çift boşandı, diğerleri mutlu evliliklerine devam ediyor. Biz ihtiyaç sahibi ailelere yardımcı olmaya devam ediyoruz. Çekinmelerini gerektirecek bir durum yok. Her şey gizlilik çerçevesinde gerçekleşiyor. Bir elin verdiğini diğer el duymaz. Hiçbir şekilde isimlerini, fotoğrafları kullanmıyoruz."